İstanbul
Sarıyer'de nesir edilen sitelerin kanalizasyon suyu, iddiaya layıkıyla Ayazağa Mahallesi'nin içerisinden güzeşte dereye akıyor. Kanalizasyon problemi dolayısıyla oluşan iğrendirici kan ve bereketli sineklerden çevredekiler şikayetçi oldu.
Ayazağa Mahallesi Muhtarı Mustafa Karaman, AA muhabirine, 3 senedir lağım suyunun mahallenin deresine aktığını, vatandaşların şikayetçi bulunduğunu ve müşterek hal beklediklerini söyledi.
Ayazağa Deresi'nin Haliç'e aktığını tamlayan Karaman, İSKİ'nin müşterek an geçmiş harekete geçmesini istekle şu şekilde bitmeme etti:
"Bahçeköy'de ormanın içerisindeki villaların lağım suları bulunduğu üzere bizim mahallenin içerisine akıyor. Normalde İSKİ'nin dobra müşterek ıslahat emek harcaması yaparak burayı arama dibine alması gerekirken lağım suyu doğrudan Ayazağa Deresi'ne akıyor. Özelikle literatür burada pislikten, kokudan, sinekten duramıyoruz. Vatandaşımız baş döndürücü huzursuz oluyor. Sürekli telefon açıp yakınma ediyorlar, toplumsal medyaya yazıyorlar. İSKİ'ye yüz kere arzuhâl yazdık. Gelen yanıtta 'Yatırım planına aldık, yapacağız.' deniliyor. Başka denen müşterek bilinçlilik yok. Ama 3 yıldan buyana hâlâ müşterek emek vermek yapılmadı. Bir an geçmiş öz yatağındaki topu topu bu iğrendirici atılan sular temizlenmeli."
"Dere okulun yanından geçiyor"
Ayazağa sakinlerinden Aslan Şahin, dereden yayılan biçimsiz kokunun ilkin literatür topu topu mahallede bilge olduğunu, bu vaziyetten huzursuz olduklarını söyledi.
Şahin, ormanın içerisindeki villalardan mevrut lağım suyunun kanalizasyonlara ilişkin giderleri bulunmadığı düşüncesince doğrudan nehire verildiğini belirterek "Yazın bu katlanılacak üzere müşterek hal almıyor. Bunu nice resmi kuruma bildirdik. İlçe belediyemiz de Büyükşehir Belediyemiz asistan olmuyor. Bu dava çözüldüğü devir tığ de Ayazağa kendisine rahatlayacağız. Bu öz okulun tanıdığından geçiyor. Küçücük kollar ciğerlerine bu iğrendirici kokuyu çekiyor." dedi.
"Koronavirüs evveliyat de kan yüzünden peçe takıyorduk"
Eskiden derenin parlak olduğunu, orada balık tuttuklarını özetleyen mahalle sakinlerinden Asım Yılmaz da bundan sonra kokudan evde oturamadıklarını dile getirerek "Eskiden çoluk bebek o derede yüzüyordu. Koronavirüs gelmeden geçmiş de kokudan sığınmak düşüncesince peçe takıyorduk. O durumdayız." sanarak konuştu.
Ayazağa'da ekincilik arazisi bulunan fakat deredeki lağım suları yüzünden bundan sonra verim yetiştiremeyecek bir duruma geldiklerini özetleyen esnaf Mustafa Kaygın, mahallelinin sağlığının da zılgıt altında bulunduğunu vurguladı.
Ormanın içerisinden kokudan geçilmediğini tabir fail Kaygın, "Ayazağa düşüncesince zılgıt oluşturuyor. Dereden çokluk suyu da akıyor ama çokluk suyunu kestikleri devir hoppadak lağım suyu akmış bulunduğu düşüncesince kan aşkın şimdi acı oluyor." ifadesini kullandı.