Ankara
Bahçeli, fırka umumi merkezinde planlı "Siyaset ve Liderlik Okulu 17. Dönem Eğitim ve Öğretim Yılı Açılış Töreni"nin peşi sıra gazetecilerin gündeme bağlı sorularını yanıtladı.
"Rusya-Ukrayna ortada Antalya zirvesinden sonraları müşterek ahenk arzusu yaşama merhaba dedi mu? Son gelinen evreyi nite değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerinde Bahçeli, Türkiye'nin DOĞRU komşuları bulunan dü ülkede şok çabucak başlangıç yayınlayan savaşın, içtimai ve konuşu maliyetinin fazla efdal müşterek çözüm aldığını söyledi. Böyle müşterek muharebede Türkiye'nin geçmişteki birikimi, jeopolitik konumuyla dü ülkenin kültürel, konuşu ve içtimai faaliyetleri çerçevesinde diyalog ihdas olanak ve fırsatını bulan biricik diyar bulunduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyleki bitmeme etti:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanı'mız, dü diyar ortada gibi bulunduğu denli alıngan ve dikkatli davranmıştır. İki ülkeden müşterek an geçmiş mücadelesi sonlandırmasını istemiştir. Bu sonlandırmanın beraberinde da dü diyar arasındaki barışın temininde de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin müşterek aşama atmış olmasını arzulamıştır. Bu çerçevede telefon diplomasisi, DOĞRU mülakat içerisinde faaliyetlerini sürdürmüştür."
Bahçeli, bundan sonraları rastgele yıl Antalya'da diplomatlık oturumu yapıldığını ve buraya fazla sayıda bakan, cumhurbaşkanı, başvekil yahut aut işlerinde memur şahısların katıldığını belirtti. "Böyle müşterek toplantının yapılacağı müşterek devirde Türkiye fazla yakında kalburüstü müşterek aşama atmıştır. Bu sulh amacında atık müşterek adımdır." ifadesini kullanan Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu aşama dü ülkenin yetkililerini müşterek araya getirerek barışı sağlayabilecek müzakerenin başlangıcını gerçekleştirmek istemişlerdir ve bunda da kalburüstü olmuşlardır. Burada ehemmiyetli bulunan dü ülkenin dışişleri bakanlarının Antalya'da müşterek araya gelmelerinin kabulü beraberinde Türkiye Dışişleri Bakanı'nın da masada olması arzusuyla az yakında Türkiye'ye müşterek yargıcılık olanağı ve fırsatı tanıdıkları bulunan müşterek diplomatik hususu yaşama geçirmişlerdir. O bakımdan bu derinti ehemmiyetli olmuştur, kalburüstü olmuştur. 15 günden bu yana bitmeme fail bu çatışmanın oradaki müşterek görüşmede neticelenmesi gibi değildir ancak müşterek başlangıçtır, sonucun elde edilmesi süresince hayır müşterek adımdır."
Konuya bağlı kimi iç ve aut değerlendirmelere dikkati çekici Bahçeli, "Görüyorum ki Türkiye'de kimi kesimler bu adımları hazmedememektedir, bu adımların akıbet vermesini istememektedirler." dedi.
"Yağdan imge edenler, Türkiye'nin yarınını karartmıştır"
Bu mevzuda basında arazi düzlük kimi başlıklara yer veren Bahçeli, konuşmasını şöyleki sürdürdü:
"'Barış gerçekleşmedi, sulh yaşama geçmedi, sulh şöyleki oldu, hakeza oldu.' halinde aksi ifadelerle toplumda gelişebilecek müşterek arzusu şimdiden söndürmeye mücahede göstermişlerdir. Bu havadan müşterek iş değildir. Böyle müşterek ülkenin bunu yapabilmesi de önemlidir. Türkiye'nin bu pozisyona gelmesindeki diplomatik başarısını ölçüm eylemek lazımdır, bu memleketin evladıyız. Savaş fazla yakınımızda, biz gördük. Türkiye'de nelerin yaşandığına tanık oluyoruz. Gemi Türkiye'ye gün çiçeği hasım getirecek harp dolayısıyla az buçuk ertelenmiştir. 'Türkiye'de yağ yoktur.' diye halis muhlis marketlere atılım edilmiştir. Basın eliyle kımıldatma edilmiştir. Yağ kavgası çıkartmaya çalışmışlardır. Yağdan imge edenler, Türkiye'nin yarınını karartmıştır. Bu nedenden ötürü bu cins adımları ulus şekilde ne politik partide olursak olalım içten desteklemekte kazanım vardır. Çünkü bölgenin yararınadır, Türkiye'nin yararınadır, evren barışının yararınadır."
"MHP'nin Genel Başkanı imzasız makalelere aldırış etmez"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "The Economist" dergisinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın beklenen rakibi bulunduğu anlamında imzasız müşterek yazı yayınlandığının hatırlatılması üzerine, "Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı imzasız bildirilere, imzasız makalelere, iyesiz laflara aldırış etmez, gerçekçidir. Geleceği bu anlamda değerlendirir. Artık imza attı mı, atmadı mı, onu altı ortağına istimzaç tamir etmek lazımdır." halinde konuştu.
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır programının Antalya'daki toplantıyla denktaş getirilmiş bulunduğu yönündeki soruya şu cevabı verdi:
"Yanlış müşterek zamanlama olmuştur. Orada fazla başlangıç döndürücü vaatlerde bulunulmuştur. O vaatler karşısında Sayın CHP Genel Başkanı başta efdal sesle azimli müşterek şekilde, 'Bana rastgele muhtelif suali sorabilirsiniz, burada rastgele şeyi sizinle konuşabilirim, açıklayabilirim. Genel Başkan buradaydı ancak benim kafamda da istifham vardı soramadım demeyiniz, ne biliyorsanız sorunuz.' demiştir. Ben de Twitter'da 5 parça istifham sordum. Bunların yanıtını ilkin altılı ganyan masaya anlatsın, sonraları Türk milletine anlatsın, ondan sonraları da saat bulabiliyorsa evren barışının nite gerçekleşeceğine değinmiş olsun."
Rusya'ya müteveccih müeyyide taleplerini değerlendirdi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin Rusya'ya müteveccih yaptırıma alınması yönündeki taleplerin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Doğru müşterek yaklaşım değil. Savaşan devletler ortada ehil ergin olduğunuz konuşu imkanlarla harbe girmeden savaşın öncülüğüne isteyen olmak, müeyyide eliyle mücadelesi kımıldatma etmek, büyüme göstermesine ve çatışmanın yoğunlaşmasına vesile sağlayan yaklaşımlara ilgi eylemek lazımdır. Bu mevzuda Amerika namına ağırlık değinme vermelidir. Bu milletin ve dünyanın ABD'ye soracağı fazla sorular vardır. Bunlardan müşterek tanesi Irak'tır müşterek tanesi Afganistan'dır müşterek tanesi Suriye'dir müşterek tanesi Türkiye'nin bölünmesi düşüncesince mücahede yayınlayan yıldırıcı faaliyetlerin arkasındaki silahlandırmadır. Bütün bunları yaparken dünyadan Amerika'ya, 'Bana konuşu müeyyide uygulayın ego bu işten vazgeçeyim.' dememiştir. Ama demin hala Avrupa, günindi emperyalizminin çerçevesinde devletleri kımıldatma ederken, Türkiye'yi de buna kuma eylemek istiyor. Türkiye'deki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin muhalifleri elhak konuşu yaptırımı gerçekleştirmek düşüncesince esassız siyasetiyle rastgele muhtelif malın üretimini durdurdu, sektöre sürülmesini engelledi, içtimai kargaşayı tasarruf eylemek düşüncesince de söylenmedik uydurma bırakmadı."
