Manavgat kazasının dağlık kesimlerinde mevcut rustik mahallesi bulunan Gebece köyünde yaşayıp hayvancılıkla uğraşan ve yazları ailesi ile baş başa Akseki'nin Alacabel civarlarındaki Kaklıktaş mevkisinde hayvanlarını otlatan Mehmet Çoşkun, gelecek aylarda yayladan dirim alanları bulunan Gebece köyüne döneceklerini ve kışlık otlakiyelerinin şişman orman yangınında ağız ağıza yandığını, kışın hayvanlarını beslemekte ağırlık çekeceklerini söyledi.
Kendisinin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde okuduğunu ve yazları ailesi ile baş başa hayvancılık yaptığını özetleyen Çoşkun, “Biz yazları Akseki'nin Alacabel civarlarında Kaklıktaş mevkiinde hayvanlarımızı otarmak düşüncesince yaylaya çıkıyoruz. Buradan Ekimin sonu kabil öz köyümüze dönüyoruz. Kışın hayvanlarımız 7 ay öz yerlerimizde, edebiyat ise kısaca 5 ay yaylada kalıyoruz. Kışın hayvanlarımız 7 ay köyümüzdeki ormanlarda otlatıyoruz” dedi.
"Bize devletimizin Akseki sınırlarında hayvanlarımızı barındıracak toprak vermesini istiyoruz"
Manavgat'ta meydana mevrut orman yangınında otlakiyelerin ve arazilerin şişman çapta etkilendiğini özetleyen Çoşkun, şu şekilde bitmeme etti.
“Kışın Gebece Mahallesi'ndeki ormanlık alandaki otlaklarımız Türkiye'nin en şişman yangını ile namevcut oldu. Köyümüz sınırları ve nice bitişik köylerimiz yandı. Biz ve öbür köylülerimizden hayvancılıkla uğraşıyorlar. Meralar ağız ağıza yandı. Köyümüze dönünce kışın sıkkın günlere gireceğiz. Hayvanlarımızı otlatacak bölgeler her daim yandı. Kıl keçilerine caba hayvanlara günde yaylada 4 çuval oyun veriyoruz. Kışın hesaplandığı devir 8-10 çuval oyun veriyoruz. Bu işin içerisinden nite çıkacağız bilmiyorum. Yemin çuvalı 150 TL. Keçilerimizi ağıllarda besleyemeyiz. Çünkü kıl keçileri ormanda beslenirler. Biz inekte besliyoruz ancak inekler besi ile beslenir.
Keçiler doğadan yararlanmadığı müddetçe ayakta duramaz. Hayvanların ayaklarında keski bozuklukları olur. Köyümüz hayvancılık üstünde geçimini sağlıyor. Orman Bölge Müdürlüğü yanan bölgeleri çevirerek acemi orman piyasası yapıyor. Zaten ormanlarımız kül oldu. Biz bu vaziyetten şişman seviyede etkileneceğiz. Kışın köyümüze dönünce keçilerimizi otlatacak toprak yok. Hayvanlarımızı bu arazilerde besletemeyeceğiz. Bize devletimizin Akseki sınırlarında hayvanlarımızı barındıracak toprak vermesini istiyoruz” biçiminde konuştu.
Yörüklerden 85 yaşındaki Ayşa Coşkun ise “Hayvancılıkla uğraşıyoruz. Köyümüzde arazilerimiz, zeytin bahçelerimiz orman yangınında yandı. Ormanlarımız yandı. Yayladan dönünce hayvanlarımızı barındıracak toprak yok. Devletimizden iane bekliyoruz” diyerek konuştu.
Gebece Mahallesi'nden Duran Topaça ise “Yaz ayında Mayıs ayının ortalarında Akseki'nin Kaklıktaş mevkisine hayvanlarımızı otarmak düşüncesince yaylaya çıkıyoruz. Kasım ayında Manavgat kazasının Gebece köyüne gideriz. Bu sene orman yangınlarında köyümüzün de ½ si yandı. Hayvanlarımızı nerede otlatacağız. Nasıl barındıracağız. Biz keçilerimizi boğunuk adına besleyemeyiz. Günde minimum 10 çuval oyun yer. Hakkından gelemeyiz. Köyümüze dönmeden Akseki yöresinden müşterek yurt, otlak istiyoruz" dedi.
Ayşe Çatlı
