Geçtiğimiz aylarda ilkin acıyı Turgut Karaefe'nin ölümü ile canlı Gandak ve Karaefe aileleri, ikinci acıyı esbak yaşama gözlerini yuman Abdullah Gandak ile yaşadı. 97 yaşındaki 4 çocuk, 32 torun sahibi Abdullah Gandak, Yıldıztepe Mahallesi'ndeki evinde hoşnutluk ilişkin namına çoklu uzuv yetmezliği zımnında yaşamını kaybetti.
Tüm dünyaya mobilyasız patlıcan özellikle peyda etmek az daha kurutulmuş mahsul ihracatı özne ve Yıldıztepe Mahallesi'nde 700'e andıran ailenin aş kapısı da bulunan işletmeyi kuran Turgut Karaefe'nin geçtiğimiz aylarda yaşamını kaybetmesinin peşi sıra fasile ikinci acıyı dedeleri Abdullah Gandak'ı kaybederek yaşadı. Dün yaşamını kaybeden yüzyıllık çınar Gandak düşüncesince Yıldıztepe Mahallesi Kanalyolu Camii'nde cenaze merasimi düzenlendi. Gandak'ın cenazesi henüz sonraları Eğriboyun fasile mezarlığına defnedildi.
Dedem Abdullah Gandak 1955 senesinde kurutma işine başlamış. Babam Turgut Karaefe de 1975 senesinde dedemden bu işi devralmış. Bizde abim Abdullah Karaefe ile 2000 senesinde bu işi devraldık. Biz üçüncü nesil namına kurutma işini sürdürüyoruz. Sayelerinde hepimiz özellikle peyda etmek az daha Yıldıztepe Mahallesi'ndeki yüzlerce fasile bu işten aş yiyor. Allah onlardan razı olsun. Mekanları uçmak olsun” dedi.Turgay Karaefe'nin babası Turgut Karaefe ve büyükbabası Abdullah Gandak, 3 sene ilkin İHA'ya verdikleri röportajda çalışmalarını anlatmışlardı. Turgut Karaefe röportajında 2. nesil namına kurutma işini devraldığını tabir ederek, “Babalarım 1955'de bu işe başladılar. Ben 75 senesinde devraldım. Çocuklarım büyüyünceye denli 2000 senesinde onlara devrettim. Şu anda çocuklarım Abdullah Karaefe, Turgay Karaefe bitmeme ediyorlar. Onlar da Allah baht ederse ilerde torunlarıma devretmeyi düşünüyorlar.
Bu biçimde bu iş bitmeme ediyor. Patlıcanlarımız güneşte kurutulmuştur ve ağız ağıza doğaldır” demişti.
Patlıcan kurutma işlemini ilkin başlatan 97 yaşındaki yüzyıllık çınar Abdullah Gandak ise ilkin başlangıçta üretmiş bulunduğu taravetli patlıcanları satamayınca oyup kurutmaya başladığını tabir ederek, “1955 senesinde bu patlıcanı tarlaya ekmeye başladım. Yaş patlıcan satılmayınca oydurarak kurutmaya başladık. Ondan sonraları torunlara doğrulama ettim. Kendim yapmaz oldum. Bizim patlıcanımız güneşte kuruduğundan aşırı içimli oluyor” demişti.Ali Soydemir
Tüm dünyaya mobilyasız patlıcan özellikle peyda etmek az daha kurutulmuş mahsul ihracatı özne ve Yıldıztepe Mahallesi'nde 700'e andıran ailenin aş kapısı da bulunan işletmeyi kuran Turgut Karaefe'nin geçtiğimiz aylarda yaşamını kaybetmesinin peşi sıra fasile ikinci acıyı dedeleri Abdullah Gandak'ı kaybederek yaşadı. Dün yaşamını kaybeden yüzyıllık çınar Gandak düşüncesince Yıldıztepe Mahallesi Kanalyolu Camii'nde cenaze merasimi düzenlendi. Gandak'ın cenazesi henüz sonraları Eğriboyun fasile mezarlığına defnedildi.Nazilli'de kuruttukları patlıcanı tamamı dünyaya sevdirdiler
Nazillili Abdullah Gandak, 1955 senesinde tarlasında ürettiği patlıcanı mevsiminde yaş namına satamayınca içini oyduktan sonraları kurutarak dört zaman satmayı başardı. Gandak'ın 72 sene ilkin bölge pazarlarında satışını meydana getirdiği patlıcanlar damadı Turgut Karaefe ve oğlanları Abdullah ve Turgay'ın girişimleri ile ahit tamamı dünyaya ihraç ediliyor. 'Amerika'nın Silikon Vadisi var ise bizim de patlıcan vadimiz var', 'Güneşten mevrut saf lezzet' sloganı ile sezonda işledikleri binlerce titrem yaş patlıcanın ihracatını özne aile, bire bir sürede 700'den bir tomar aileye de iş kapısı oldu.“İşimizi dedemiz ve babamızdan öğrendik” diyen Turgay Karaefe, “Bamyadan, fasulyeye, pelit biberden dolmalık bibere, kabaktan domatese denli aşırı türlü yaz sebzelerini güneşte kurutarak kışın bire bir lezzeti ile sofralara sunuyoruz.Dedem Abdullah Gandak 1955 senesinde kurutma işine başlamış. Babam Turgut Karaefe de 1975 senesinde dedemden bu işi devralmış. Bizde abim Abdullah Karaefe ile 2000 senesinde bu işi devraldık. Biz üçüncü nesil namına kurutma işini sürdürüyoruz. Sayelerinde hepimiz özellikle peyda etmek az daha Yıldıztepe Mahallesi'ndeki yüzlerce fasile bu işten aş yiyor. Allah onlardan razı olsun. Mekanları uçmak olsun” dedi.Turgay Karaefe'nin babası Turgut Karaefe ve büyükbabası Abdullah Gandak, 3 sene ilkin İHA'ya verdikleri röportajda çalışmalarını anlatmışlardı. Turgut Karaefe röportajında 2. nesil namına kurutma işini devraldığını tabir ederek, “Babalarım 1955'de bu işe başladılar. Ben 75 senesinde devraldım. Çocuklarım büyüyünceye denli 2000 senesinde onlara devrettim. Şu anda çocuklarım Abdullah Karaefe, Turgay Karaefe bitmeme ediyorlar. Onlar da Allah baht ederse ilerde torunlarıma devretmeyi düşünüyorlar.Bu biçimde bu iş bitmeme ediyor. Patlıcanlarımız güneşte kurutulmuştur ve ağız ağıza doğaldır” demişti.Patlıcan kurutma işlemini ilkin başlatan 97 yaşındaki yüzyıllık çınar Abdullah Gandak ise ilkin başlangıçta üretmiş bulunduğu taravetli patlıcanları satamayınca oyup kurutmaya başladığını tabir ederek, “1955 senesinde bu patlıcanı tarlaya ekmeye başladım. Yaş patlıcan satılmayınca oydurarak kurutmaya başladık. Ondan sonraları torunlara doğrulama ettim. Kendim yapmaz oldum. Bizim patlıcanımız güneşte kuruduğundan aşırı içimli oluyor” demişti.Ali Soydemir
