Duruşma evveliyat Gültekin ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir meydana getirdiği açıklamada, ABD'den maksut müzekkereye güvenerek maksut el telefonu şifresinin çözüldüğünü ve maznun Cemal Metin Avcı'ya ilişik telefonda tek kaydın bulunmadığını açıkladı.
Avukat Epözdemir açıklamasında, “16 Temmuz'dan buyana kestirmece ortak buçuk senedir bizim de kıygın familya vekilliği yaptığımız ortak proses var. 16 Temmuz 2022 zamanı fiktif ile ortak cinayet işlendi burada. Maktul önceki odunla, henüz sonradan benzinle yakıldı. Diri solmamış yakıldı. Akabinde 1,83 uzunlukta ve 68 kilogram bulunmasına karşın dölüt pozisyonunda varile konuldu, karşı beton döküldü ve nehire atıldı. Cinayet o denli düzenlenen ve senkronize idi ki sonrasında, önceki gümüş eke üçe ayrıldı, akabinde telefon üçe ayrıldı ve cinayet mahallinden uzaklara bırakılarak gerçekte maznun izini kaybettirmeye çalıştı. Cinayet failinin bulunduğunun ortaya çıkmasını engellemeye, giderilmiş etmeye çalıştı. Akabinde biz, müteakip defalar akıbet ortak buçuk senedir sormaca ve kovuşturulma etabında bu cinayetin tek başına işlenemeyeceğini tabir ediyorduk ve söylüyorduk. Muhakkak zeval delillerini gizleyen ve namevcut fail yahut adam öldürmeye ortaklık fail ayrıca faillerin bulunduğunu söylüyorduk. Cinayet tek sanığın karşı yıkılarak dosya kapatılmaya çalışılıyordu. Ama geldiğimiz noktada 6 sanıklı ortak davaya dönüştü. Bir buçuk senedir kestirmece tığ ABD Birleşik Devletlerinden maktulenin telefonuna ilişik Android şifresini bekliyorduk. Burada da söyledik, reddi bilge taleplerimizi ilettik ve dedik ki ‘Burada yargılanan sanıktır, ortak hanımı hususi yaşamı üstünden yargılayamazsınız. Kovuşturma etabında ‘benim hemcinslerim ile görüntülerimi çekti, onunla alakadar beni zılgıt etti, şantaj yaptı, o sebepten dolayı öldürdüm' dedi. Ne eyvah ki duruşma elden maznun ifadesi ile ısrarla ABD'den maktulenin geriye çevrik 2 sene süresince maktulenin yazışmaları, mesajları, görüntüleri ve paylaşımlarının tamamına bağlı Android şifresini istemişti. Bir buçuk sene bu mahkemeyi sürüncemede bırakan müzekkere yanıtı geldi, döküm yapıldı, Android şifresi ile beraberce telefon incelendi. Siber taksirat kapsamında ve dosya geldi. Raporda, ‘Bu görüntülerde Cemal Metin Avcı'ya ilişik rastgele ortak bilgelik yahut görsel olmadığı anlaşılmıştır' denildi. Yani ortak buçuk sene süresince tığ elden sanığın cezasını minimize buyurmak ve sorumluluktan tevlit buyurmak neredeyse çatı biçiminde dermayen etmiş olduğu nahak kımıldatma savunmasını haysiyet ettik. O kapsamda adeta maktulenin hunharca, vahşiyane katledilen maktulenin hususi yaşamını tartışılır bir duruma getirdik. Cinayeti meşrulaştırmaya çalıştık. Telefon görüntülerini de cinayet devri ile örtüşmeyecek halde geriye dönüm dü sene istedik. İki senenin böylelikle gerçekte arasında tek şeyin olmadığı ortaya çıktı. Kim verecek demin bunun hesabını? Adli Tıp tutanağı diyor ki 'Henüz yaşarken boğuldu, solmamış pörsümemiş yakıldı.' Buna itiraz ediyor maznun müdafileri. Genel kurula gidiyor. Adli Tıp Genel Kurulu 30 adet öğretim üyesi ile diyor ki ‘Henüz yaşarken yakıldı solmamış pörsümemiş ve boğmayla ölümü meydana geldi' diyor. ‘Ölüm zamanını belirleme edemiyorum, zira dokular güçlü yanmış' diyor. Biz bundan böyle 8'inci oturumda değişmeyen istiyoruz. Emsal mahiyette etraflı sanıkların cezalandırılması icap ettiğini düşünüyoruz. Bu mevzuda da ulusal, arsıulusal etraflı türel alternatifleri sonuna denli izlem edeceğiz” dedi.
Bekir Tosun - Mustafa Altar Zeyhan
İLGİLİ HABER
Pınar Gültekin cinayetinde çağ donduran detay! 
