Ankara
Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) kabilinden kurulan ve Başbakanlığını rahmetli Necmettin Erbakan'ın meydana getirdiği Refahyol hükümetinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Kutan, 28 Şubat postmodern darbesinin 25. senesinde AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
28 Şubat 'Postmodern darbe'sinin üstünden 25 sene geçtiSüreci, "Milli Görüş'ü tarihin sayfalarına defnetmek isteyenlerin yaptığı, Türkiye düşüncesince ortak yağız leke" yerine niteleyen Kutan, Cumhuriyet çağında meydana getirilen darbeler ortada kural dışı ortak noktayı mevcut 28 Şubat'ın, "en dobra planlanmış, en zararlısı ve en sıkılma donör darbe" bulunduğunu söyledi.
Recai Kutan, "Bazı mihrakların kanıt etmiş olduğu kabilinden 28 Şubat'ta hoppadak siyasete karışma edilmedi. Gerçekte cuntacılar ve aut güçler, Türkiye'de siyasal, sosyal, kazançlı ve kültürel bölgelerde meydana mevrut ulusal ve özgür çizgideki olumlu gelişmelerden erinçsiz oldular ve bu yerlerin hepsine direkt yahut vasıtalı karışma ettiler." diyerek konuştu.
"Milli Görüş hareketini likidasyon geçirmek istediler"
Kutan, Erbakan'ın politik mücadelesiyle millete hafızasını, ünlü geçmişini hatırlattığını ve İslam alemine siyonizmin ve onun kontrolündeki Batı medeniyetinin asıl yüzünü gösterdiğini belirterek, Milli Görüş hareketinin önlenemeyen yükselişinin postmodern darbenin aktörlerini de ürküttüğünü dile getirdi.
1984'den itibaren meydana getirilen domestik ve umumi seçimlerde RP'nin oylarının sonsuz arttığını tabir fail Kutan, "Bütün bu sebeplerden ötürü başka kanuncu ve başka ahlaki metotlarla Milli Görüş hareketini likidasyon geçirmek istediler. Bunun temini düşüncesince örgütlü ortak aykırılık buluş ettiler. Bu örgütlü muhalefetini ayarlamak kıl payı de 'Batı Çalışma Grubu' (BÇG) adlı ortak kuruluş kurdular." dedi.
"İlanlarla halkın Refah-Yol hükümetine erinç çıkmaları hedeflenmişti"
Recai Kutan, Başbakanlıkta, kült görevlileri, Diyanet İşleri Başkanı ve Diyanet toplumunun gelecek gelenleri, tanrı bilimi fakültesi dekan ve tedris üyeleri ile halkın saygı gösterdiği birtakım hocalara ramazanda maruz iftar zamanı vakti yemeğinin kamuoyuna, "cemaat liderlerine ve tarikat şeyhlerine maruz iftar" halinde arz edildiğini anımsatarak, yaşananları şöyleki anlattı:
"11 Aralık 1996 tarihinden itibaren 11 güneş Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazetelerinde kusursuz sahife ilanlar yayımlandı. Bu ilanlarla halkın Refah-Yol hükümetine erinç çıkmaları hedeflenmişti. Genelkurmayda faziletli sakatlık organlarının üyeleri, gazeteciler, bürokratlar, çıplak maşer örgütleri kabilinden türlü gruplar düşüncesince brifingler yapıldı. Her güruh böylelikle iştirakçiler, darbecileri ayakta dakikalarca alkışladılar. 4 Şubat 1997 tarihinde ise Sincan'da tanklar yürütüldü."
"28 Şubat olmasa baş döndürücü değişik ortak Türkiye olurdu"
28 Şubat çağında 54. Hükümet'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı bulunduğunu anımsatan Kutan, natürel gürültü yağı lambası lambası gereksinimi zımnında İran ile meydana getirilen anlaşmanın da Amerika yönetimini ürküttüğünü belirtti. Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Recai Kutan, şöyleki bitmeme etti:
"28 Şubat darbesiyle ülkemiz, tarihinin en iri soygununu yaşamış, ülkenin 50 bilyon doları bankalarda hortumlanmış, türkiye benzeşim yepyeni ortak kazançlı krizin içine düşürülmüştür. 28 Şubat olmasa, 54. Erbakan hükümeti iki, üç sene henüz işbaşında kalabilseydi şimdikinden baş döndürücü değişik ortak Türkiye olurdu. Dış politikada ve ekonomide kusursuz özgür ortak ülkeye ulaşırdık. D-8 meyvelerini vermeye başladığında 1 milyarlık ortak kişi karşısında Amerika ve yandaşları engelleme ve sömürü planlarını işletemeyecekti.
28 Şubat periyodunun üstün komutanı Çevik Bir, Amerika'dan 'Demokrasiye denge ayarı yaptık' diyerek seslenmişti fakat Erbakan Hoca'nın cenazesinde gördük 'balans ayarı' kesinlikle yapılırmış. Hocalarını uğurlayan milyonlar, hocalarına meydana getirilen saygısızlıkları, haksızlıkları ortak araya gelmiş şekilde cevapladılar. Onu tarihe defnetmek isteyenlerin 28 Şubat'ını tarihin yağız sayfalarına gömdüler."
