Mardin
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Mardin Artuklu Üniversitesi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi'nde planlı "Türkiye'de Toplum, Siyaset ve Anayasalar" mevzulu konferansta, beniz yüze eğitimin başlaması dolaysıyla ayrı müşterek cümbüş ve mevki yaşadıklarını, öğrencilerde derslere ortaklık itibarıyla derinliğine senelerdir göremedikleri müşterek bulanıklık bulunduğunu söyledi. Bunun derinliğine zamanın vermiş bulunduğu müşterek özlemin, hasretin ne derece şişman bulunduğunu gösterdiğini aktaran Şentop, beniz yüze terbiye dair azimli olduklarını, bundan art devir olamayacağını eşsiz bu müstevli şartlarında da muktezi tedbirlere uyulması icap ettiğini belirtti.
Kovid-19 zımnında çetin müşterek dönemden geçirilerek dünkü bilimsel nitelikli devre gelindiğini aktaran Şentop, darülfünun uran iş birliğinin içtimai yarar açısından aşkın ehemmiyetli olduğuna ayraç etti. Yeni yasa tartışmalarına yer veren Şentop, şu biçimde konuştu:
"Üniversitelerimizin en ehemmiyetli ulama üretebileceği konulardan birisi bu. Üniversitelerimiz bu çeşit çalışmalara, siyasetin tartışmalarına gösteri adamı tutabilir. Siyaset çalışkanlık gösterirken nice bölgede yasa da bunlardan biri. O çalışmış bulunduğu alanın aydınlatılmasına gerekseme duyuyor. İşte o aydınlatmayı meydana getirecek üniversitelerimizdir, o bilimsel nitelikli çalışmalardır. Üniversiteler derinliğine zamandır, müşterek vakitler siyasetin yedeğinde, ağız ağıza siyasal ve ideolojik, dar, verimsiz tartışmaların zarfında kaldılar."
Üniversitelerin Türkiye'nin, siyasetin ve dünyanın meselelerine ulama sunması icap ettiğini özetleyen Şentop, kendisinin de darülfünun içinden geldiğini, hususiyet fakültesinde dar düzentileme sahalarında aşkın güzel akademisyenlerin bulunduğunu bildirdi.
Yeni yasa tartışmaları
Yeni yasa tartışmalarına her insanın sıfırdan başladığını tabir fail Şentop, şu biçimde konuştu:
"Halbuki anca değil Türkiye'ye dünkü yasa ile dayalı 1982’de anayasanın yürürlüğe girmiş bulunduğu tarihten beri tartışıyor. 2011 senesinde Türkiye'de seçimlerin esas ruzname maddesi dünkü anayasaydı. Seçim sonra Mecliste dünkü yasa alıştırmak kıl payı müşterek komisyon, uyum komisyonu kuruldu. Bütün siyasal partilerin katılımıyla bu alt heyet 2 yıldan müşterek tomar müşterek devir çalıştı. Ve Türkiye'de geçmiş kere eksiksiz siyasal partiler, müşterek eksiksiz yasa metni bulunan yasa ile dayalı görüşlerini sundular ve ortaya koydular. Şimdi sıfırdan yasa emek harcaması hazırlamaya çalışıyorlar. Yazık günahtır, bu Türkiye'ye haksızlıktır. Alınmış mesafeler, birikimler elbette ayrımlı şeyler söylenebilir bunun üzerine."
Anayasalara aşkın müşterek tomar ve baş döndürücü müşterek atasözü yüklendiğini dile getiren Şentop, "Sanki dünkü müşterek yasa yaparsak Türkiye'nin akla gelebilecek eksiksiz sorunlarını, ihtimal de yurttaşlarımızın esenlik sorunları da karışma iktisap etmek kıl payı hepsini çözeriz kabilinden müşterek yaklaşım içerisindeyiz. Bugün de öyle. İşte bu hükümet sistemini değiştireceğiz, değme bilinçlilik çözülecek keşki anca olsa. Keşke o derece bedava olsa meselemiz. Hep bu arada ne diyorsanız onu tecrübe edelim çözülsün eşsiz anca müşterek evren namevcut ki. Sorunların çözümü bu derece bedava değil." değerlendirmesinde bulundu.
Şentop, "Anayasalar bu derece büyülü metinler, ülkenin nice sorununu ansızın çözebilecek büyülü metinler değil. Anayasayı evcil yerine, olması müstelzim yere oturtmamız lazım. Bu tartışmalarda müşterek numara problemimiz bu." dedi.
"Örnekleriyle bu arada yanıtını verdik. Bunu düzeltmiyorlar"
Meclisteki tutanaklarda, "Türkçe haricinde ayrıksı müşterek dille konuşulmuştur" ibaresine bağlı de Şentop, şu değerlendirmede bulundu:
"Bir arkadaşımız, şimdi evvela baş başa yöntem yaptığımız, ehemmiyetli görevler üstlenen derinliğine seneler Türkiye'de. Şimdi ayrıksı müşterek partinin umumi başkanı derinliğine seneler da mecliste de fariza yapmış oldu bu arkadaşımız diyor ki, 'Mecliste, parlamentoda umumi kurulda müşterek saylav konuşurken, şayet müşterek saylav Kürtçe konuşursa bu yazılmıyor, adsız sansız müşterek anahtar kendisine yazılıyor.' diyor. Yalan. Meclis tutanaklarında özü bu, mahsus gözüküyor. Mecliste tutanaklar, yasa ve mevzuat gereği Türkçe tutuluyor, ne için resmi Türkçe bulunduğu için. Türkçe anahtar haricinde ayrıksı müşterek resmi dille, kelimeler olabilir, birtakım ibareler kullanılabilir eşsiz cümleler kurulduğu devir bunlar müşterek haşiye gösteriliyor. Bilinmeyen anahtar yazılmıyor, yazılan 'Türkçe haricinde ayrıksı müşterek dille konuşulmuştur.' diye. Bunun da neva kaydı mevcut tutanaklarda. Arapça da Farsça da İngilizce de Almanca da İspanyolca da olsa meydana getirilen bu. Çünkü resmi anahtar olması haysiyetiyle Türkçe haricinde mecliste tanık tutulmuyor. Diğerleri derece kendisine neva kaydında irsal gerçekleştirmek yoluyla belirtiliyor. Bu mahsus müşterek dile üzerinde tavırmış, Kürtçeye tavırmış kabilinden müşterek karacılık müşterek köksüz kampanyasıyla yürütülüyor. Bunu dile getirenler oluyor. Soru önergesiyle soranlar beli şimdi evvela bunlara örnekleriyle bu arada yanıtını verdik. Bunu düzeltmiyorlar. Söyledikleri şeyin hata bulunduğunu ortaya koyan bilgiyi kullanmıyorlar. Bu ne muhtemel bile bile iftira, karalama, müşterek köksüz gelir gayreti sonucunda olabilir."
Hükümet sistemi meselesinin yürütmeyle dayalı müşterek bap olduğunu, teşri ve yargıyla müşterek alakasının bulunmadığını tamlayan Şentop, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
"Şimdi çıkıyorlar birtakım siyasetçiler diyorlar ki 'Adil müşterek sakatlık mekanizmasını kuracağız.' Bunun hükümet sistemiyle müşterek alakası yok. Başkanlık hükümet sisteminde de sakatlık mevcut ve bunlarda düzenlemede birbirine benziyor. Yargıyla dayalı de hükümet sistemi değişikliğinde hususi müşterek kombinezon yapmadık. Daha evvela parlamenter sistemde her neyse ayrımsız biçimde sakatlık bitmeme ediyor. Yasamayla dayalı büro de aynı. Parlamento hem reislik sisteminde bununla beraberinde parlamenter sistemde var. Ve yasama kurulu yetkileri değme dü sistemde de alçak fevk aynıdır. Tek müşterek ayrımlı tarafı var, parlamenter sistemde hükümet parlamentonun içinden çıkıyor. Halk hükümeti seçmiyor, hoppadak parlamentoyu seçiyor."
Bingöl'de martir yakına küfredilmesi
İYİ Partili Lütfü Türkkan'ın martir yakınına küfretmesine bağlı de Şentop, "Birkaç güneş evvela müşterek istifa vakası yaşandı, vahim. Hiç kimsenin ikrar etmeyeceği ihtimal tarihimizde benzeşim yepyeni müşterek vatandaşa açık müşterek biçimde sövgücü müşterek saylav ile dayalı meclisteki görevinden istifa etti." niteleyerek konuştu. Genel Başkan'ın buyruğu üzerinde istifa ettiğini dile getiren Şentop, konuşmasını şu biçimde tamamladı:
"Benim bildiğim umumi başbuğ yegâne kişi, müşterek heyet değil. Ve müşterek ayrıksı partide müşterek umumi başbuğ ahacık filan göstergeç kanalına çıkarsanız sizi partiden atarım filan diyor. Nasıl olmaktadır yegâne kişi? Bu işin tabiatı gereğidir. Her yerde elbette nice bap konuşulur, müşterek aşkın fikir tartışılır ancak müşterek değişmeyen noktasına gelindiğinde elbette ittifaklarda da kararlar alınabilir hepsi hemfikirdir eşsiz o sonucu bölgede fikir farklılıkları da olduğunda o görüşlerden birine yeğleme fail yegâne kişidir. Bunu söylemeye çalışıyorum. Kalkıp parlamentoyu yargıyı işin içerisine sokarak konuşuyorlar, hastalık üniversiteler bilimsel nitelikli gösteri adamı tutmuyor?"
Vali Demirtaş
Mardin Valisi Mahmut Demirtaş ise siyasetin, adamlık zamanı ile yaşıt, varlığına kesin surette gerekseme mahsus müşterek vakıa ve mazmun bulunduğunu belirterek insanlığın, maşer biçiminde taayyüş iradesinin belirdiği geçmiş andan itibaren, yöntem kurumuna gerekseme duyduğunu söyledi. Siyasetin, şahısların nite müşterek araya geldiğini, baş başa hayata devam etmenin gerekliliğini ve biçimini irdelemenin odağına koyan müşterek vakıa bulunduğunu kaydeden Demirtaş, şu biçimde konuştu:
"Bununla baş başa camiası ait kararların kimler tarafından, nite ve ne biçimde katılması gerektiği de bilimsel siyasetin sahasına girer. Siyaset kavramı, iş etmiş bulunduğu topluma dava değil, hal üreten müşterek sistem kendisine varlığını sürdürmelidir. Hitap etmiş bulunduğu camianın değerleri ile geniş biçimde yaşamalı, içinden çıkmış bulunduğu topluma sağlam yapılanma etmelidir. En önemlisi enerjisini içtimai normlardan, hususiyet kurallarından ve içtimai mutabakatı içerisinde barındıran çelimli müşterek anayasadan almalıdır. İşte bu nedenle bugünü ve yarınları kucaklayan, ülkemize saf koşulları ve âlemşümul hususiyet normlarını potasında eriten, tamamı kesimlerin iş donanmasında planlı dünkü ve çırçıplak yasa emekleri ilkin iktisap etmek kıl payı tamamı çalışmaların, ülkemize ve milletimize hayır olmasını dilek ediyorum."
Rektör Prof. Dr. Özcoşar
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar ise Türkiye siyasetinin kazanımlarının tahkimi açısından bilimsel ve ilmî çalışmaların imtiyazlı müşterek pozisyona erbap bulunduğunu dile getirdi.
Toplumun geleceğinin yapımı bağlamında üniversitelere de ehemmiyetli görevler düştüğünü bildiren Özcoşar, "Üniversite kendisine biz de bu sorumluluğun bilinciyle, geleceğin inşasındaki rolümüzün farkındalığı ile amaç ve vizyonumuzu yenileyip çağın ve ilmî gelişmelerin koşullarına gereğince belirlemekteyiz." ifadelerini kullandı.
Konferansa, AK Parti Mardin milletvekilleri Şeyhmus Dinçel ve Cengiz Demirkaya, Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, AK Parti İl Başkanı Faruk Kılıç, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Coşkun Sel, İl Emniyet Müdür Vekili Cihangir Sağlam ve davetliler katıldı.
