Trabzon'un Akçaabat ilçesinde canlı Mustafa Akyüz (51), 1991 senesinde yurtsal vazifesini gerçekleştirmek düşüncesince aralarında 1 yaş ayırt mevcut kardeşi ile beraberce askere gitti. Acemi donanmasında kardeşi ile Isparta'ya sakıt Akyüz, kardeşi ile bire yan yana yerde askeriye yapmanın güç olacağını fikren ayrıksı yan yana donanması devrolmak istedi. Bu talebi onama edilen Akyüz kardeşlerin donanması değiştirildi.
Acemi birliğinin peşi esna kavuşum donanmasında gine Van'da buluşan Akyüz kardeşlerin eli uz donanmasındaki fariza bölgeleri ise Hakkari oldu. Mustafa Akyüz Şemdinli, kardeşi ise Yüksekova'da göreve başladı. Vatani görevlerini bitiren Akyüz kardeşler gine memleketi Trabzon'da döndü. Memleketinde yan yana müddet dekorasyon işi karşıcı Mustafa Akyüz, askeriye vazifesini icra ettiği bölgedeki komutanı ile görüştükten muahharen bilirkişi çavuş kendisine orduya katılmaya değişmeyen verdi.
Ailesine İstanbul'a gezmeye gittiğini söyleyerek 1993 senesinde İstanbul'da sınava giren Akyüz, muvaffakiyet yan yana halde imtihanı geçtikten muahharen bilirkişi çavuş kendisine geçmiş fariza noktayı bulunan Mardin'e atandı. Akyüz, yıldırı bölgelerindeki operasyonlara katıldı.
Başarılı operasyonların peşi esna kardeşinin düğününe eklenmek düşüncesince müsaade vesikası onaylanan Akyüz, bu esnada bire yan yana birlikteki arkadaşının babasının hastaneye kaldırılmasıyla timde yaşanmış bulunan eksi zımnında memleketine gidemedi. İzin kağıdı cebinde bulunmasına karşın timdeki dostlarını bekâr bırakmayarak gine göreve çıkan Akyüz, çıyan yıldırı örgütü PKK'nın intikal güzergahını durdurmak düşüncesince görevlendirildi. Operasyonda teröristlerin füze saldırısına uğrayan Akyüz ve arkadaşları bölgeden uzaklaşmaya çalıştı. Gece saatlerindeki saldırıda mevziden çıkan Akyüz, mayına bastı. Ağır dertli yan yana halde askeri helikopter ile Şırnak Devlet Hastanesine kaldırılan Akyüz, daha muahharen Ankara'daki GATA'ya gönderme edildi. Operasyonda mayına basan ve vurulan Mustafa Akyüz'ün hastanede otama gördüğünü öğrenen kardeşi ailesine çav vermeden Ankara'nın şeklini tuttu. GATA'ya mevrut Mustafa Akyüz'ün kardeşi doktordan bilim istedi. O devre Diyarbakır'da martir sakıt Mustafa Akyüz ile kişi benzerliği yaşanmasıyla kardeşinin martir düştüğünü anlayarak memleketine gelişememiş döndü. Mustafa Akyüz'ün martir düştüğünü ailesine söyleyemeyen kardeşi 2 güneş muahharen mevrut yan yana telefon ile kardeşinin martir olmadığını, kişi benzerliğini yaşandığını öğrendi. Sol bacağını kaybeden ve hastanede 40 güneş otama gördükten muahharen eğreti ile taburcu edilen Mustafa Akyüz memleketi Trabzon'a gelişememiş döndü. Gazi unvanı meydan Mustafa Akyüz gene kendisi kabil gazi bulunan Adanalı yan yana arkadaşının kardeşi Hasibe Akyüz (41) ile tanıştı. Hasibe Akyüz ile 1998 senesinde evren evine giren Mustafa Akyüz'ün yan yana müddet muahharen Almira (19) ve Ahmet (17) ismini koydukları evlatları dünyaya geldi.
Ustaya iane etmeye çalışırken...
Protez ile yaşamaya alışan Mustafa Akyüz, başıboş dizge yaparak geçimini sağlarken, 16 Kasım 2016 senesinde binadaki antenin noktayı değişince eli uz ile beraberce çatıya çıktı. Evine sensör kablosunu çekici ustaya iane fail Mustafa Akyüz, kablonun canlılık hattına takılmasıyla yere yığıldı. Elektrik çarpmasıyla vücudu yanmaya başlamış bulunan Akyüz'e kısmet yapıtı apartmanın altındaki lokantada aşındırmak yiyici keyif ekipleri dahil etti. Vücuduna giren canlılık akımı zımnında katkısız bacağı ve sol koluna kaybeden Akyüz, 20 güneş süresince 7 kere cerrahi dahil oldu. Mayında sol bacağını, canlılık akımında ise katkısız bacağı ve sol kolunu kaybeden Akyüz tedavisinin peşi esna taburcu edildi. Eşi Hasibe'ye “benim halim arasında istersen sen gidebilirsin” diyen Mustafa Akyüz eşinin “Ben seni herhangi yan yana şeyinle onama ediyorum” demesiyle yaşama tutundu.
"Ailemden bilgisiz gine askerliğin şeklini tuttum"
Başından geçenleri özetleyen Mustafa Akyüz, sonlanmış askerliğinin peşi esna sivil polis polis yaşama döndükten muahharen şartların onu gine askeriye şeklini açtığını belirterek, "Bize askerde söylemişlerdi elhak 'Terhis olmayın burada kalın' niteleyerek o devir bunu değerlendirmemiştik. Aklımda da iltihak fikri herhangi yan yana devir vardı. Çünkü askerliği aşırı seviyordum. Aileme de yan yana obje demedim. Çünkü o devir yıldırı vakaları çoktu. Onlar huzursuz etmemek düşüncesince İstanbul'a gezmeye gidiyorum niteleyerek yola çıkarak İstanbul Tuzla'da Uzman Çavuşluk sınavına girdim ve kazandıktan muahharen kursa da orda bitmeme ettim. Bitirdikten muahharen da Mardin ilini istediğim düşüncesince bana ora çıktı” biçiminde konuştu.
"Araziye çıktığım geçmiş güneş benden arzusu kesmişlerdi"
Diyarbakır ve Mardin'de meydan kurslarını gördükten muahharen gerçek fariza noktayı bulunan Mardin Midyat'a geldiğini dile getiren Akyüz, "Göreve girdiğim geçmiş günde ameliyat yaşadık. Tanımadığımız, toy tanımaya başladığımız yan yana alana gittik. Orda pusuya düştük. Timler daha güvenliği yan yana alana çekilmişti kılıç ise 3 arkadaşımızla orada kaldık. Bir vakit teröristlerle savaşım ettik. Geri çekme şansımızda yoktu. Çünkü herhangi yan yana yandan kurşun geliyordu. Hiç kimesne bizim oradan katkısız çıkabileceğimizi düşünmemişti. Bizden arzusu kesmişlerdi lakin daha muahharen emniyetli alanda bulunan timlerin gelmesiyle beraberce oradan çıktık. Makinalı ile taranan yan yana yerden katkısız çıkacak şansı aşırı fazla cılız olur. Mermiler yanımdan geçiyor. Yere saplanıyor lakin öldürmeyen Allah öldürmüyor” ifadelerini kullandı.
"Mermiler bana on paralık darp etmedi lakin beklemediğim yan yana halde mayına bastım"
Komutanının kendisine, “Sen emeksiz hafif kurşun ile vurulacak yan yana eş değilsin” söylediğini vurgulayan Akyüz, “Siirt Bölgesinde Eruh tarafında Gabar Dağı dedikleri bölgedeydik. 3-4 güneş kaldık beye çatışmalar oldu. Bu fariza sonrası ise personele müsaade verileceği söylendi. O ameliyat dönüşünde de ego yurt izni geçirmek istedim. Orda elde edilmiş başarıdan çevre yan yana nevi ihsanıhümayun gibiydi. O günlerde de düzgün ağabeyim de dernek ika hazırlığı yapıyordu. İzin esnasında düğüne kalıp, gine fariza adına dönmenin planlarını yapıyordum. Operasyon dönüşü Midyat'a geldik. İzin kağıdım onaylandı. Şansımıza o esna düzgün yan yana bilirkişi arkadaşımın babası sekte geçirdi. Durumunun eleştiri bulunduğu söylendi ve arkadaşımın doğrudan gitmesi gerekiyordu. Ben izine çıkacaktım bu kere onun gideceği göreve adına tim fire olmakta niteleyerek benim gitmem istendi. Gece vakit 9-10 sıralarından küçümseme komutanı 'kimin sırtına vuruyorsam göreve o çıkacak' şu demek olmakta ki devir yok. Sağ çıktığımız yan yana operasyonda üsteğmenimizin yan yana sözü vardı, ‘Sen emeksiz hafif kurşun ile vurulacak yan yana eş değilsin' demişti. Bizim tim geceleyin yıldırı unsurlarının içerisine yerleşti. Herhangi yan yana çatışmaya girmeden, günün açmasını bekledik. Gün açmasıyla beraberce 1 saatlik çatışmanın peşi esna daha evvela girilmeyen alana girerek orayı temizledik. Daha muahharen teröristlerin intikal güzergahını metres vazifesini üstlendik. Yukarıdan füze atıldı. Biz roketin atıldığını görüyoruz. Mevziye geldi lakin patlamadı. İkinci yan yana kere daha atıyor. Roket mevzie gelirken ego o tam oradan çıkıyordum ve çıkarken de ayağım mayına basıyorum. Bulunduğum toprak mayın tarlasıymış. Gece oraya yerleştiğimiz düşüncesince tarama yapamamıştık. İlk tedavim Şırnak'ta yapılıyor. Daha muahharen ise Ankara Gata'ya gönderildim” dedi.
"Kardeşim öldüm niteleyerek gelişememiş döndü"
Ankara GATA'ya geldikten muahharen eve çav verdiğini vurgulayan Akyüz, "Refakatçi kendisine ailemden birinin yanıma gelmesini istedim. O günkü koşullarda askere beraberce gittiğim biladerime çav veriyorlar. En elverişli bulunduğu düşüncesince onu yanıma gönderiyorlar. O geliyor ve toy yaralılarda geldiği düşüncesince hacısı hocası sargıda bulunduğundan çevre hacısı hocası birbirine benziyordu. Ben ise cıncık kenarında yatıyorum ve beni görmüyor. O da gidiyor doktora soruyor Mustafa Akyüz niteleyerek yan yana yaralınız mevcut mı. Tesadüf o günde Diyarbakır Bölgesi'nde Jandarmada fariza karşıcı Mustafa Akyüz isminde er martir olmuş. ad benzerliği bulunduğu düşüncesince doktorda abime , 'O martir oldu. Gerekli işlemleri yaptık memleketine gönderiyoruz' niteleyerek söylüyor. Bilader de kişi benzerliğinden çevre benim 'şehit' olduğumu fikren kafasında ego memlekete gidip te ne diyeceğim niteleyerek düşünüyor. O da biniyor otomobile Trabzon'a geliyor. Geliyor lakin arasında cenaze yok. Aileme de yan yana obje diyemiyor. Bir güneş muahharen ego gine arıyorum neden gelmedi bilader diye, o da diyor ki ego geldim hakeza yan yana obje söylediler gelişememiş döndüm. Tekrar hastaneye geliyor. Ben gene odadayım. Yine gelip kapıdan bakıyor gene tanımıyor beni. Yanımda yatan dost ayraç edince beni tanıdı. 40 güneş yanımda kaldı tedavim için” ifadelerini kullandı.
"Herkes hayret oldu"
Hastanedeki tedavisinin peşi esna sol bacağına takılan eğreti ile memleketine geldiğini kaydeden Akyüz, “Yaralarım kapandıktan muahharen müstear kadem dedikleri eğreti taktılar. O devir ne işe yaradığını bilmiyorum. Onunla kalkıp yürüyeceğim söylediler. Bir spor ayakkabısı ve bot içerisine sünger falanca dolduruyorlar. Ayağıma bağlıyor. Bir nevi ayağı gizlenmiş ettik. Trabzon neşet etmek düşüncesince yola çıktım. Herkes burada merakla bekliyorlar. Otobüsten indim ve kerhane değnekleri elimde otomobilden indim. Herkes şokta bekledikleri kabil yan yana halim yok. Yaram aşırı lakin elbiseyle kapatıyoruz. Eve geldik annem baktı ayağıma 'oğlum sende yan yana obje yok. Sapa-sağlamsın' dedi. Koltuğa uzanınca birtakımı şeyleri o devir gördüler" niteleyerek konuştu.
Gazi ünvanı meydan Mustafa Akyüz gene kendisi kabil gazi bulunan Adanalı yan yana arkadaşının kardeşi Hasibe Akyüz ile 1998 senesinde yaşamını birleştirdiğini belirterek yan yana müddet muahharen Almira ve Ahmet ismini verdikleri dü evlatları oldu.
Anten kablosu yüzünden katkısız bacağını ve sol kolunu kaybetti
16 Kasım 2016 evveliyatına gelindiğinde çatıdaki antenden evine kablo çekmeye çalışırken canlılık akımına kapılarak katkısız bacağını ve sol kolunu kaybettiğini dile getiren Akyüz, “Ev sahibi yapı yapılırken mevcud anteni kükremek çeşidinden gelişememiş tarafa aldırıyor. Ev sahibi antenin yerini değişiyor ve bana çav yolluyor. Mustafa ,'Ben anteni adına taktırdım. Bir eli uz bul kablosunu da adına sen çektir' diyor. Bende güzel oruçlu kendisine bu işlerle uğraşan birine çav verdik. Gelen ustada, çatıda yan yana kıta başına ara vermek istemedi. Yanında durmamı istedi. Böyle yan yana obje aklıma on paralık gelmezdi. Hanım ısrarla bana 'çıkma' dedi. Ustanın kabloyu aşağıya akilane savurmasıyla beraberce kablo canlılık hattına takılıyor. Ummadık halde sensör kablosu canlılık kablolarında kalıyor. Çatıda çinkonun üstünde duruyordum. Bende o tam kablonun gayrı ucunu almada olduğum düşüncesince orda canlılık beni çarpıyor. Sol kolumdan giriyor, gayrı ayağımda protezli bulunduğu düşüncesince patlatıp topuktan çıkamıyor dönüyor gine geliyor ve göğsümle beraberce katkısız ayağımı patlatıyor. Patlamış yan yana darı gibiydi. Kimse dahil edemiyor. Olayı görüyorum lakin cereyan edemiyorum yalnızca içimden afsun ediyorum. Kolu-komşu bağırıyor lakin hiç kimseye karşılık veremiyorum. Aklımdan yalnızca afsun ediyorum yandığım düşüncesince inşallah birisi gelirde üzerime su dökmez zira canlılık almış erkeğe su dökersen kömür eder. Komşumuz balkında yan yana şeyler arıyordu beni itfa etmek düşüncesince lakin Allah'tan eline su alıpta üzerime dökmedi. Sadece göz hareketimle yaşadığımı eşime anlaşılan etmeye çalıştım. Evin altında aşçı vardı. 112 kadrosu de orada hasbelkader aşındırmak yiyordu. İlk müdahaleyi onlar yaptı. Sonra hastaneye gittik ve 11 vakit ameliyatta kaldım. 20 günde 6-7 cerrahi dahil olduk minimum devam eden 3-4 vakit sürdü” niteleyerek konuştu.
“Dağda ölmedik gelip burada elektriğe çarpıldık”
20 güneş derin bakımda kaldığını vurgulayan Mustafa Akyüz, "Ben muahharen duyuyorum. Dışardan haberim yok. Burada öldüğümüzü, sela verildiğini, kara mevki noktayı açtıklarını duydum. Öldü beklediler. 20 güneş böylece hekim geldi ve tehlikeyi atlattığımı söyledi. Ama sürecin bitmeme ettiğini belirtiler. Çünkü vücudumdaki canlılık daha çıkmamıştı. 40 güneş ilişkin vücudumdaki canlılık gazi bulunan sol ayağımı yakıp çıkıyor. Deseler ki yan yana sensör kablosu yan yana insanoğlunun kaderini bu derece değiştirir mi, bu kadarını beklemezdim. Demek ki yaşamda herhangi yan yana obje oluyormuş. Dağda ölmedik gelip burada elektriğe çarpıldık" ifadelerini kullandı.
"Eşim herşeyim ile beni onama etti; o olmasaydı yaşama tutunamazdım”
Mustafa Akyüz, benzeri Hasibe Akyüz'ün herhangi yan yana şeyi ile kendisini onama ettiğini, onun desteği ile yaşama tutunduğunu belirterek "Gazi olduk lakin canlılık çarpmasından muahharen durumum daha ağırlaştı. O beni hakeza onama ettikten muahharen daha aşırı yaşama tutundum. Kabul etmeseydi o günlerde ihtimal de derin bakımdan çıkamayabilirdim. Hayata tutunamazdım. Onun desteği ile ego de bitmeme ettim" dedi.
Eşi Hasibe Akyüz: "Hiç yan yana devir nadim değilim"
Gazi Mustafa Akyüz'ün benzeri Hasibe Akyüz (41), yaşamlarının oldukça güzel gittiğini ve Mustafa ile beraberce olmaktan on paralık yan yana devir nadim olmadığını belirterek, "Ben eşimi Gazi kendisine aldım. Çünkü benim ailemden de er var. Polis var. Hiç te nadim değilim. Evet ikinci yan yana ilçe yaşadık on paralık beklemediğimiz çabucak ve zamanda. Karşımızda giden yan yana insanoğlu vardı 18 sene muahharen çabucak yürümeyen yan yana insanoğlu oldu. Evet güçlük oldu. İki kıta çocuğumuz mevcut ve onlar ortamında güçlük oldu. İkinci kazası belkide benim kaderim. Böyle tor olsaydı ihtimal hakeza yan yana birimize ilişkin kalamayacaktık. Bir birimize kenetlendik. İyi günde ve biçimsiz günde niteleyerek gır veriyoruz. Kötü günde geçirmek benim kitabıma sığmıyor. Kızımda, oğlumda sonuna derece babalarının indinde olacak” niteleyerek konuştu.
Ozan Köse-Gökmen Şahin
