USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Türk askerinin kahramanlığının simgesi: Seyit Onbaşı

Çanakkale Savaşları'nda sırtladığı aşırı ağırbaşlı ferde mermisinin ateşlenmesiyle zaferin kazanılmasında şişman oranı mevcut Seyit Onbaşı, vefatının 83'üncü senesinde anılıyor.

Türk askerinin kahramanlığının simgesi: Seyit Onbaşı
30-11-2022 13:07
Çanakkale/ Balıkesir

Balıkesir'in Havran ilçesinde gündeş ismi Kocaseyit Mahallesi bulunan Çamlık köyünde 1889 senesinde dünyaya mevrut Onbaşı Seyit Ali, 1912'de Balkan Savaşları'na katıldıktan sonradan futbolcu eri şekilde Çanakkale Cephesi'nde savaştı.

İtilaf Devletleri'ne değgin güçlerin 18 Mart 1915'te geçmeye çalışmış bulunduğu Çanakkale Boğazı'nda, Seyit Ali'nin işyar bulunduğu Rumeli Mecidiye Tabyası'ndaki ferde sert kaldı. Mermiyi topa kaldıran vinç sisteminin bozulması zımnında Seyit Ali, tabanca arkadaşı Niğdeli Ali'nin sayesinde devasa ferde mermisini sırtlayarak kundağa yerleştirdi.

Ateşlenen top, o devre en kuvvetli gemilerinden, Birleşik Krallık'a ilgilendiren Ocean zırhlısını taraf yatırdı. İşgal güçlerinin zırhlısı, Nusret Mayın Gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarparak battı.

Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan muharebelerin peşi sıra köyüne dönerek ormancılık ve kömürcülükle uğraşan, "Çabuk" soyadını düzlük Seyit Onbaşı, 1 Aralık 1939'da 50 yaşlarında ölüm etti.

Kahraman Türk askeri Seyit Ali Çabuk, abidesi ve müzesi de mevcut Kocaseyit Mahallesi'nde mezarı başlangıcında ferda vefatının 83'üncü senesinde törenle anılacak.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Mithat Atabay, AA muhabirine, Seyit Onbaşı'nın Balkan Savaşları'nda köle düştüğünü, esaretten kurtulduktan sonradan Birinci Dünya Savaşı'nın başladığını ve Çanakkale alanında Müstahkem Mevkii Komutanlığı emrinde mevcut Mecidiye Tabyası'nda fariza yaptığını söyledi.

Mecidiye Tabyası'nın 18 Mart 1915'te ehemmiyetli birlikte fonksiyon gördüğünü özetleyen Atabay, şöyleki bitmeme etti:

"Seyit Onbaşı'nın işyar bulunduğu bataryada mevcut toplar, biçim tabyası olması zımnında antagonist donanmasının boğazın içerisine girmesinden sonradan harekete geçecek ve atışlar yapacaktı. Bu tabyada mevcut 24'lük ve 28'lik peyda etmek az daha dü yüz ferde bulunuyor. 24'lük topların üçüncü bataryası Seyit Onbaşı'nın da fariza icra ettiği bataryadır. Bu bataryalardan 18 Mart 1915'te 47 ferde atılmıştır. Bunların zarfında de ilkin üçüncü bataryanın kırılması sayesinde buraya taşınacak topları, orada işyar askerler taşıyordu. Cephaneden ferde haiz askerlerden bir tanesi de Seyit Onbaşı'ydı. Seyit Onbaşı'nın taşımış bulunduğu toplardan dördüncüsü Ocean gemisini vuracak ve savaşın kaderini değiştirecektir."

Atabay, Ocean zırhlısının, HMS Irresistible gemisi mürettebatını dercetmek az daha 1 Mart 1915'te alana geldiğini söyledi.

O gündüz dakika 18.05'te zedelenmek alıp 15 etap açıyla taraf yatan zırhlıya kenar toplarından da atışlar yapıldığını tabir fail Atabay, zırhlının Ege Denizi'ne akıllıcasına sürüklenerek şeb ½ si ağız ağıza battığını anlattı.

1936 senesinde köyüne mevrut gazeteciye verdiği mülakat

Atabay, Seyit Onbaşı'nın harp sonuna genişliğinde Çanakkale'de kaldığını, 1918'de mütarekenin imzalanmasıyla öbür birliklerle ayrılıp köyüne döndüğünü söyledi.

Seyit Onbaşı'nın Kurtuluş Savaşı'nda da yararlılıklar gösterdiğini vurgulayan Atabay, şunları kaydetti:

"Savaşta makul birlikte noktaya gittikten sonradan Yunan birliklerinin bulunduğu bölgeden ati gidemediği düşüncesince köyüne arka dönmüştür. Tabii Seyit Onbaşı, bu öyküsünü 1936 senesinde kendisi anlatacaktır. Köyüne mevrut birlikte gazeteci, Seyit Onbaşı'ya o günün kesinlikle yaşandığını ve o devre cumhur reisi bulunan Mustafa Kemal Paşa hakkında düşüncelerini sorar. Seyit Onbaşı gazeteciye 'Ben o gündüz birlikte tomar birlikte nesne yapmadım. Sadece bizim bataryada mevcut topun kaması kırılmıştı. O tam tığ topları sırtımızda taşıyorduk. Ben dört el taşıdım. Dördüncüsünde sefine vuruldu fakat gerçek ordularımız bu başarıyı elde etti. Özellikle de Mustafa Kemal Paşa' demiştir ayrıca o dönem, 1936'da boğazların diyetinin değiştirilmiş bulunduğu birlikte dönemdi. Gazetecinin, 'Boğazlardan bundan böyle antagonist gemileri geçemeyecek' söylediğinde ise 'Mutlaka babamız Mustafa Kemal Paşa yapmıştır' yanıtını vererek mütevazılığını göstermiştir. Seyit Onbaşı, topu topu Türk milletinin kalbinde Türk kahramanlığının birlikte simgesi şekilde yaşamaktadır."

Müzeyi ve kabrini görüşme edenlere iri dedesini anlatıyor

Seyit Onbaşı'nın kızının torunu Muhammet Yıkar ise Havran Kocaseyit Mahallesi'ndeki Kocaseyit Müzesi ve kabri ziyarete gelenlere bilgelik verdiğini söyledi.

Yıkar, Koca Seyit'in 9 sene askeriye yaptıktan sonradan yayan 13 günde köyüne döndüğünü anlatarak, "Sabah eve kimsenin girip çıkmadığını görür görmez kadınına seslenerek eve geliyor. Ninem 8 yaşında, kapıya çıkıyor bakıyor ki ecnebi birisi. Annesine dönerek 'Ana kapıda levent boylu boylu saçlı sakallı bir tanesi var. Bizim köydeş değil, ego ondan korktum' diyor. Hanımı geliyor kapıya, bakıyor, o güçlü inanamıyor, 9 sene olmuş. 'Seyit leziz geldin fakat seni tığ öldün biliyorduk' demiş." ifadesini kullandı.

Muhammet Yıkar, yiğit askerin tek hiç kimseye savaşlarda baş döndürücü ağırbaşlı birlikte ferde mermisi kaldırdığını, geminin batırılmasını sağladığını anlatmadığını, bunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün savaşlardan 11 sene sonradan Havran'a biçim açılışı düşüncesince vardığında ortaya çıktığını dile getirdi.

Yıkar, Mustafa Kemal Atatürk ile Seyit Onbaşı'nın yıllar ahir karşılaşmasına değgin şu detayları verdi:

"Atatürk, açılıştan sonradan bucak müdürüne 'Bu alanda birlikte Seyit Onbaşı olacaktı, benim onu görmem lazım' demiş. Seyit Onbaşı eve gelmiş şekilde kendisini Atatürk'ün yanına götürecek bulunan askerlere giysisinin akla yatkın bulunmadığı düşüncesince gidemeyeceğini söylemiş. Daha sonradan askerlerle Edremit'e revan Seyit Onbaşı'nın halini gören bucak müdürü, Seyit Onbaşı'yı yülüme ettirip elini ayağını yıkattırmış. Sabah da kişi ceketini giydirmiş. Koca Seyit levent boylu boylu bulunduğu düşüncesince de bucak müdürünün ceketi ıvır zıvır gelmiş. Kolları kısa, yakası birlikte araya gelmemiş. Atatürk, Seyit Onbaşı ile geveze ederken ona 'Sen savaşın kaderini değiştirdin, buraya gelmişken sana aylık bağlayıp gideyim' demiş. Koca Seyit de 'Hayır Paşam, tığ o devir görevimizi yaptık, aylık düşüncesince değil' demiş, istememiş. Sadece, mangal kömürü işi icra ettiği düşüncesince orman askerlerinin namına baş döndürücü karışmamasını istemiş. Mustafa Kemal Atatürk de bucak müdürüne o biçimde emir vermiş."

Bu sene müzeye baş döndürücü sayıda ziyaretçinin geldiğini özetleyen Yıkar, Seyit Onbaşı'nın torunu bulunduğunu öğrenenlerin şaşırdığını, müzedeki fotoğrafına bakılırsa ona benzeyip benzemediğini arama ettiklerini laflarına ekledi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ