Eskişehir sokaklarında bisikletiyle hem muhtelif yerlerden plastik toplayan, bununla birlikte binaların içini ve bap önlerini temizleyen 53 yaşındaki Zeliha Akbulut, ekleyerek bahçesinde yetiştirdiği sonuç ve sebzeleri satarak evinin geçimini sağlıyor. Çocukken hekim kazanmak istediğini, fakat babasının kendisini okutmadığını tamlayan Akbulut, hepsi kız çocuklarına okuyarak iş sahibi olmaları düşüncesince çağrıda bulundu."Bir şeyler hazırlamaya çabalıyorum"Eşinin rahatsızlığından ötürü işten çıkarıldığını ve bir hâlâ da iş bulamadığını aktaran Zeliha Akbulut, bu durumun kendisinin çalışmaya ittiğini söyledi. Eşinin aylak olmasından ötürü borçlarını ödeyemediklerini ve evlerine haciz geldiğini özetleyen Akbulut, "Eşim nice probleminin hesabına annesini kaybedince, üzüntüden ağız ağıza akılsal dengesini kaybetti ve ruh bilimsel mesail ortaya çıktı. Bir emlak bürosu yoluyla apartman temizliği yapıyorum. Bir binadan diğerine giderken arta küsurat zamanımda bisikletimle bu arada plastik topluyorum. Vakit kalırsa hafta sonları sebze, sonuç satıyorum. Bir şeyler hazırlamaya çabalıyorum" dedi.
"Hiç dinlenmeye vaktim yok"Gün içinde geçimini sağlayabilmek düşüncesince icra ettiği işlerden bahseden Akbulut, "Sabahleyin sayaç 06.30'da kalkıyorum, 07.00'de yola çıkıyorum. Temizlediğim binaya gelene denli sayaç 08.00 oluyor. Bu tam plastik toplamaya başlıyorum, zira sayaç 09.00'da iş başı yapıyorum. Bir sayaç plastik topluyorum. Sonra onları büro açılana denli gidip depoya bırakıyorum. Saat 09.00'da gidip anahtarlarımı alıyorum, apartmanlara gidiyorum. Bu gündüz boyu akşama denli hakeza bitmeme ediyor. Hafta sonları ise çağ buldukça evimin uğrunda yetiştirdiğim göveri ve meyveleri satıyorum. Yani on paralık dinlenmeye vaktim bulunmayan benim" dedi.
"Babama beni okutması düşüncesince baş döndürücü yalvardım"Çocukken hekim kazanmak istediğini özetleyen Akbulut, babasının kendisini okutmadığını ve bu vaziyetten ötürü sıkıntı duyduğunu belirtti. Kız çocuklarına seslenen Akbulut, "Çocukken dedelerim, ninelerim baştan sona hastalıktan öldü. Ben kimesne ölmesin, kimesne bekâr kalmasın sanarak hekim kazanmak istiyordum. Babama baş döndürücü yalvardım. 'Ben hekim kazanmak istiyorum, beni okut' dedim. Ama 'Sen evleneceksin, ego seni illet okutayım, dünyalık harcayayım' niteleyerek beni okutmadı. Kız evlatları okusun, hiç kimseye eksikli olmasın istiyorum. Ben kıygın oldum onlar olmasın. Okursan çabucak kendine değil, her insana hayır olursun, yaşamın vareste olur" mesajını verdi.Kazım Ulusoy - Mısra Ezginur Göçer
"Hiç dinlenmeye vaktim yok"Gün içinde geçimini sağlayabilmek düşüncesince icra ettiği işlerden bahseden Akbulut, "Sabahleyin sayaç 06.30'da kalkıyorum, 07.00'de yola çıkıyorum. Temizlediğim binaya gelene denli sayaç 08.00 oluyor. Bu tam plastik toplamaya başlıyorum, zira sayaç 09.00'da iş başı yapıyorum. Bir sayaç plastik topluyorum. Sonra onları büro açılana denli gidip depoya bırakıyorum. Saat 09.00'da gidip anahtarlarımı alıyorum, apartmanlara gidiyorum. Bu gündüz boyu akşama denli hakeza bitmeme ediyor. Hafta sonları ise çağ buldukça evimin uğrunda yetiştirdiğim göveri ve meyveleri satıyorum. Yani on paralık dinlenmeye vaktim bulunmayan benim" dedi."Babama beni okutması düşüncesince baş döndürücü yalvardım"Çocukken hekim kazanmak istediğini özetleyen Akbulut, babasının kendisini okutmadığını ve bu vaziyetten ötürü sıkıntı duyduğunu belirtti. Kız çocuklarına seslenen Akbulut, "Çocukken dedelerim, ninelerim baştan sona hastalıktan öldü. Ben kimesne ölmesin, kimesne bekâr kalmasın sanarak hekim kazanmak istiyordum. Babama baş döndürücü yalvardım. 'Ben hekim kazanmak istiyorum, beni okut' dedim. Ama 'Sen evleneceksin, ego seni illet okutayım, dünyalık harcayayım' niteleyerek beni okutmadı. Kız evlatları okusun, hiç kimseye eksikli olmasın istiyorum. Ben kıygın oldum onlar olmasın. Okursan çabucak kendine değil, her insana hayır olursun, yaşamın vareste olur" mesajını verdi.Kazım Ulusoy - Mısra Ezginur Göçer 
