USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Uğur Mumcu suikastının üstünden 29 yıl geçti

Araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu'nun Ankara'daki evinin uğrunda bombalı suikast kararı yaşamını kaybetmesinin üstünden 29 yıl geçti.

Uğur Mumcu suikastının üstünden 29 yıl geçti
23-01-2022 12:16
Ankara

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942'de, Tapu Kadastro memuru Hakkı Şinasi ile Nadire Mumcu'nun dört çocuğundan bir tanesi kendisine Kırşehir'de dünyaya geldi.

Ailesinin Ankara'ya taşınması hakkındaki önce ve ölçülü öğrenimine burada bitmeme fail Mumcu, 1965'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden izinli oldu.

Öğrencilik yıllarında Cumhuriyet gazetesinde piyasaya çıkan "Türk Sosyalizmi" makalesiyle "Yunus Nadi Ödülü"nü düzlük Mumcu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi yönetim Hukuku Kürsüsü Profesörü Tahsin Bekir Balta'nın asistanlığını yaparken Milliyet gazetesine araştırmalar yazdı.

Mumcu, 12 Mart 1971 dönemindeki müşterek yazısında kullandığı "ordu ayık olmalı" sözleriyle, "orduya taşlama etmek" ve "sosyal müşterek sınıfın gayrı toplumsal sınıflar üstünde tahakkümünü kurmak" suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı.

Mamak Askeri Cezaevi'nde nice aydınla müşterek yıla andıran küsurat Mumcu, bu davadan 7 yıl hapse mahkum edildi. Mumcu, kararın Yargıtay kabilinden bozulması hakkındaki boşaltma edildi.

Serbest bırakılmasının peşi sıra elden askere tahsil edilen Mumcu, askerliğini "yedek subay" kendisine yapması gerekirken zat tabiriyle "sakıncalı piyade" anons edildi.

Mumcu, Tuzla Piyade Okulunda 10 Ocak'a denli idame eden üç maaş öğrenimden sonra, 1973'te ekol yönetimi kabilinden "kötü çözüm ve fikir sahibi" niteleyerek suçlanarak "er" çıkarıldı ve Ağrı Patnos'a yollandı.

Askerlikten sonradan üniversitedeki görevinden ayrılan Mumcu, hevesli gazeteciliğe 25 Şubat 1974'te Yeni Ortam gazetesinde "Anarşist!.." başlıklı yazısıyla başladı.

Köşe yazılarında hem sorunları dile getiren bununla beraber hukuka karşıt ve gayrikanuni uygulamaların adına revan Mumcu, yazdığı kitaplarla da neva getirdi.

"Ağca ve bağlantılarını araştırdı"

Güldal Homan ile 19 Temmuz 1976'da evlenmiş Mumcu'nun müşterek oğlu (Özgür) ve müşterek kızı (Özge) oldu.

Usta gazetecinin 1977'de piyasaya çıkan "Sakıncalı Piyade" kitabı tiyatroya uyarlandı ve Ankara Sanat Tiyatrosu'nda yüzlerce defa sahnelendi.

Mumcu, terörün tabanca kaçakçılığıyla ilişkisini ortaya atmak ve bu yönde halkoyu peydahlamak düşüncesince 1981'de "Silah Kaçakçılığı ve Terör" kitabını okurlarıyla buluşturdu.

Papa 2. Jean Paul'e düzenlemiş olduğu silahlı saldırıya bağlı Mehmet Ali Ağca ve linkleri kendince araştırı önleyen Mumcu'nun, "Rabıta" ve "12 Eylül" kitapları 1987'de, ehemmiyetli araştırmalarından bildirme edilen "Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925" yapıtı ise 1991'de yayımlandı.

"Sis perdesi aralanamadı"

Uğur Mumcu, Yazar Musa Anter'in öldürülmesinden sonradan 27 Eylül 1992'de Cumhuriyet gazetesinde kaleme almış olduğu "Dipsiz Kuyu" başlıklı yazısında, "Orta Doğu, emperyalizmin dizi gezdiği, yıldırı örgütleri ile türlü duyu örgütlerinin hunriz ve pis oyunlar oynadığı ışıksız dipsiz müşterek kuyudur. Bu ışıksız ve dipsiz kuyuda cinayetler birbirini izler. Halk deyişi ile Orta Doğu'da 'kimin eli kimin cebindedir' bilinmez. Kim, kimi, sebep öldürüyor? Bu soruların yanıtlarını aceleten bulmanın imkanı yoktur. Olaylar seneler sonradan aydınlanır. O da müşterek kısmı!" ifadelerini kullandı.

Mumcu, 24 Ocak 1993'te otomobiline yerleştirilen bombalı saldırıyla yaşamını kaybetti. Suikastı, İBDA-C ve Hizbullah denli örgütler üstlense de aradan sabık 29 yıla karşın cinayetin üstündeki sis perdesi aralanamadı.

Türkiye'yi sarsan suikasta bağlı önce yargılamalar, Mumcu'nun ölümünden 7 yıl sonradan başladı. Mumcu suikastı ile Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetlerini de havi davanın ismi "Umut" oldu.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde tanıdık dava, cinayetlerin peşindeki sırrı kusursuz kendisine ortadan kaldıramadı.

Yargılamalar oldu

İlk basamaklı mahkemenin kararının Yargıtay kabilinden bozulmasının peşi sıra baştan tanıdık davada, 3 maznun "yasa dışı Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu örgütünü ihdas etmek ve yönetmek" suçundan, 5 maznun ise ayrımsız örgüte üyelikten türlü sürelerde dam cezalarına mahkum edildi.

Bu kapsamda sanıklardan Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap, "silahlı kabahat örgütü ihdas ve yönetme" eylemlerinden 12 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırıldı.

Sanıklar Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin ve Recep Aydın'a ise "silahlı kabahat örgütü üyesi olmak"tan 6 yıl 3'er ay dam cezası verildi.

Anayasa Mahkemesi, gözaltında tutuldukları tarihlerdeki mevzuatın, kontrol süresinde avukata ulaşım imkanı tanımadığı nedeni öne sürülerek sanıklar Aydın, Tekin, Kılıç ve Karakuş'un baştan yargılanmasına hükmetti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ