Özel müşterek şirkette satın kabul etme sorumlusu şekilde etkin genç, emek saatleri içinde kendi kendisine tecim icra ettiği iddiasıyla tazminatsız kovuldu.
İş Mahkemesi'nin kapısını araklayan satın almacı, işten çıkarılmadan önceki mecburi şekilde izne gönderildiğini, müsaade bitimi hemen sonra iş akdine akıbet verildiğini, ne kendi ad ve kendisine ne de mahkemeli müşareket adını kullanarak, kendi ün ve kendisine tecim yapmadığını öne sürdü. Hiçbir surette işverenin itimatını kötüye kullanmadığını, doğruluğa ve bağlılığa uygunsuz müşterek davranışının da bulunmadığını kanıt ederek; bayrılık tazminatı, suç duyurusu tazminatı, salname müsaade ücreti, hafta tatili ücreti, çok emek ücreti, umumi dinlence tutarı ve minimal anlaşma indirimi alacaklarının faiziyle beraberce davalıdan tahsilini, arzu etti.
Davalı çalıştıran ise firmanın izni haricinde bambaşka müşterek iş yapamayacağını, bambaşka müşterek işyerinde çalışamayacağını, müşterilerden namus borcu alamayacağını, kâr gerçekleştirme edemeyeceğini, ayni ve maddesel kazanım sağlayamayacağını kanıt etti. Davacının bu düzenlemelere karşıt davrandığını, işçinin işverene üzerine sadakat, hafriyat ve itinayla iş rüyet borcu olup, savlayıcı çeşidinden bunun açık açık ihlal edildiğini, davacının çok emek engelleme topu topu ödemeleri yazılmış tanık ile çakılı olduğunu, dile getirdi. Mahkeme; mahkemeli işverence meydana getirilen feshin uygulanan nedene ait bozma olduğu, bundan dolayı davacının bayrılık suç duyurusu tazminatlarına hafriyat kazanılmış olduğu ve ödenmeyen ecir alacakları da bulunmuş olduğu nedeni öne sürülerek davanın azda olsa kabulüne değişmeyen verdi. Davalı çalıştıran sonucu istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, İş Mahkemesi kararını durumunda buldu. Davalı bu kat sonucu temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal özellikte müşterek karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, çalışmış olduğu işyerinde işverenin adını kullanarak kendi ün ve kendisine tecim yapan işçiyi nahak buldu. Kararda şöyleki denildi: “Yapılan tetkikte davacının çalıştıran adına avokado satın aldığı, bambaşka müşterek şirkete adanmış icra ettiği ve ödemenin çalıştıran çeşidinden yapılacağını söylediği, fakat kendi hesabından 22 gündüz sonradan ifa icra ettiği anlaşılmaktadır. Bu vakadan sonradan davacının kendi kendisine tecim icra ettiği bambaşka eşhas olup olmadığının araştırılmış olduğu ve davacının devir hin kendi kendisine tecim yaptığının belirleme edilmiş olduğu sabittir. Davacının çakılı bulunan bu eylemi; hem muhit ortada uygulanan bulunan hizmet akdi hükümlerine, hem büro yönetmeliği hükümlerine, aynı zamanda işçinin sadakat borcuna ihtilaf teşekkül etmektedir. Açıklanan nedenle, mahkemeli işverence meydana getirilen bozma işlemi muhik nedene dayandığından bayrılık ve bildirim ödencesi taleplerinin reddi yerine, yazılmış halde kabulü hatalıdır. Temyiz olunan İş Mahkemesi kararının ve bu karara üzerine istinaf başvurusunu esastan reddeden semt adalet mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına oy donanması ile hükmedilmiştir.”
Süleyman Aydın
İLGİLİ HABER
Yargıtay açıkladı...Eşit işe denktaş ecir vermeyen durum şimdi yandı 
