Ankara
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Konya'da planlı İklim Şurası'nda Yerel Yönetimler Komisyonu ve Yuvarlak Masa Toplantısı'na dair AA muhabirine açıklamada bulunan Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkanvekili Şükrü Karatepe, hava değişikliğini oluşturan etraflı problemlerin kaynağının endüstrileşme ve şehirleşme bulunduğunu söyledi.
"Hızlı sanayileşme, peşinden mevrut çabuk şehirleşme, ikisinin tabiata verdiği aksi unsurlar, sonuçta bugüne getirmiştir dünyayı ve hava değişikliği ortaya çıktı. İklim değişikliğinin sebebi şehir asıllı bulunduğu düşüncesince kılıç neticeye giden, önemli, kıymetli çalışmaların hepsini kentte yapacağız. Bu sebeple metropoller üstünde baş döndürücü durmamız gerekiyor." diyen Karatepe, şuradaki Yerel Yönetimler Komisyonunda da şehirlerin kirliliğe etmen bulunan faktörleri açısından ele alındığını söyledi.
Yerel Yönetimler Komisyonunun 24 maddede yapılması gerekenleri özetlediğini, bunların evvela 5'ini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklayacağını tamlayan Karatepe, gayrı komisyonların almış bulunduğu kararların iri çoğunluğunun da domestik yönetimleri ilgilendirdiğini dile getirdi.
Şükrü Karatepe, şöyleki bitmeme etti:
"Kirlilik toprağa dair namına ortaya çıkıyor, nedeniyle domestik yönetimleri ilgilendiriyor. Olumlu, zikıymet ortak şura oldu. Pek baş döndürücü şuraya katıldım. Buradaki denli şahısların benimseyerek, bahtiyar olarak, beğeni alarak, içsel yönden de ezgi duyarak katıldıklarını görmedim. Tüm mevzular toplumumuz, geleceğimiz, çocuklarımız, dünyamızla ilgili. Kararlar baş döndürücü dobra oruçlu olarak, yaşama geçirilmesi müstelzim hükümler. Herkes ayrımsız heyecanı gösterdi. İklim değişikliğinin sebebi iri miktarda yereldir ve yerelde gerçekleştirilecek."
Tüm belediyelerin, başta ıvır zıvır olanların, şurada tahsil edilen kararların hepsini uygulayacak bütçesi, anlayacak ve uygulayacak yetik elemanı bulunmadığını tamlayan Karatepe, şunları kaydetti:
"Şöyle düşündük. Kararların uygulanmasına en baş döndürücü parası olan, en ortak tomar mensubu olan, en ortak tomar kirleten ne şehremaneti ise evvela ondan başlansın. Buradan cereyan edersek evvela büyükşehirlerimiz, sonraları gayrı belediyeler ve ıvır zıvır ilçelerimiz gibi... Nüfusa, gelirine, personeline ve olanaklarına mucibince kararların, planların uygulanmasını sağlayacağız. Böylece domestik yönetimler hava değişikliğiyle mücadeleye hazırlanacak."
"Aktörlerin fariza ve sorumlulukları arasındaki alışveriş baş döndürücü dobra tanım edilmeli"
İklim Şurası Yerel Yönetimler Sempozyumu'na dil cambazı namına eklenen ve Yerel Yönetimler Yuvarlak Masası'nda toprak meydan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün de şuranın yapılmasının çivi başına baş döndürücü kıymetli bulunduğunu vurguladı.
Gürün, şu ifadeleri kullandı:
"Şurada kimi başlıklar elde ettik. Esas bulunan şu, Türkiye'nin İklim Eylem Planı'nın çerçevesinin çizilmesi gerekiyor. Belediyelerin de rolü var. 2053 senesinde kullanılmamış karbon düşüncesince ülkü ortak fariza paylaşımı yapmamız ve finansmanını değerlendirmemiz gerekiyor. Aktörlerin fariza ve sorumlulukları arasındaki birlikteliğin baş döndürücü dobra tanım edilmesi lazım. Bundan sonraları kararların alınıp uygulanması gerekiyor. Böyle bakılırsa 2053 manzara değil. Kararlar uygulanmaz ise 2053 hedeflerine ulaşmamız çetince olur."
2014'te büyükşehir bulunan Muğla'nın müessis büyükşehir şehremaneti reisi bulunduğunu tamlayan Osman Gürün, sabık müddet süresince hava değişikliğiyle hepsi boyutlarıyla savaşım ettiklerini söyledi.
Su kaynaklarını tetik kullandıklarını, tarımı bitmeme ettirdiklerini tamlayan Gürün, gezim kenti Muğla'da hava değişikliğiyle mücadelede saf hayat düşüncesince yapılanları şöyleki anlattı:
"Muğla gezim kenti namına tanımlanır ancak yüzdelik 50'si kırsalda yaşar. Köyde tarımı, hayvancılığı heveslendirme ediyoruz. Toprağın ne gübreyi ne denli istediğine bakmamız gerekiyor. Küçükbaş hayvancılığı heveslendirme ediyoruz. Kadınlara 2 dişi, 1 eş inatçı veriyoruz ve bu işe fahri olanların ortada 20 darülfünun mezunu kızımız bulunduğunu öğrendim, bahtiyar oldum. Turizmde yeme, içmece bol, bundan dolayı kırsalda çıkmak gerekiyor. Diyoruz ki 'Kırsalda üretelim, kıyıda tüketelim.' Yıllardır, dediğim şey, 'Tarlanı satma, ürününü sat.' Toprak bundan böyle henüz ön plana çıkacak. Bu halde 2053'e hazırlanıyoruz."
Gürün, 23 senedir fonksiyon verdiği Muğla'nın turizm, kültür, tarım, hayvancılık ve Akdeniz'in yıldızı olmasını hedeflediklerini laflarına ekledi.
