Ankara'nın Beypazarı ilçesinde 48 senedir semercilik işleyen İbrahim Atıcı, mesleğin 3. batın mümessili yerine semerciliği sürdürüyor. Çocuk yaşta başladığı mesleği huzur öğrendiği haliyle sürdüren Atıcı, teknolojiye direniyor. Adeta kült dokunmak işlediği semerlerin idmansız maddesini bundan sonra bulmada zorlandığını tamlayan çucu ustası İbrahim Atıcı, mesleğini baba vasiyeti bulunduğu düşüncesince bitmeme ettiriyor. Hayvancılığın azalması ile baş başa semerlere bulunan talebin de azaldığını kaydeden Atıcı, "48 senedir bu mesleği yapıyorum. Meslek bizim dededen kalma. Ben üçüncü batın yerine bitmeme ediyorum. Meslek bitti. Bu mesleğin malzemelerini şu anda bulamıyoruz. Ağacını işleyen yok. Kamış güç bulunuyor, Afyon'dan güç getiriyoruz. Eski iş kalmadı. Benim zamanımda bu caddede 11 kıta çucu vardı. 11 kıta semerciye geceli gündüzlü iş vardı. Biz 600 kıta hamal semeri yapıyorduk. Şimdi 30 hamal semeri yapamıyoruz, satılmıyor. Çobanlara satıyoruz. Başka nezdinde iş kalmadı" dedi.
Bir hamal semeri düşüncesince dü devir uğraştığını tamlayan Atıcı, "Satarken 300-400 diyoruz. Çok bulunduğunu söylüyorlar. Yeğenime öğrettim fakat iş yok. Portatif hamal semeri yapıyordum turistler düşüncesince fakat emeksiz satılıyordu. Mesleğimi baş döndürücü sevdiğim düşüncesince bırakamıyorum. Baba mesleği yerine sevgimiz var. Bu dükkanda bitmeme ediyorum. Şimdi çucu tek fakat semerciye iş kalmadı. Babamın vasiyeti var. Buradan mezara kadar. Baba ölmeden on devir önceki 'Sakın mesleği bırakma, bunu bitmeme ettir' dedi. Çoban eşekleri düşüncesince 1 sene kullanılabilir fakat alışılagelen birisi 3-4 sene kullanır. Semercilik çelim mucip de nezdinde iş. Dedem 11 sene askeriye yapmış. En altın sistem semercilikmiş o zamanlar. Babam dedemden öğreniyor, ondan da ego öğrendim" ifadelerini kullandı.
Hülya Keklik - Cem Geçim
