Yunan düzenlilik güçlerinin kadın, bebek ayrımı yapmadan kesintili göçmenlere zulmü bitmeme ediyor. 40 kesintili göçmene günlerce azap uygulayıcı Yunan unsurları, göçmenlerin kıymetli eşyalarını, paralarını ve cep telefonlarını alıp nısıf örtüsüz biçimde Meriç Nehri'nin ortasına bırakma etti. Hava sıcaklığının devir kurnaz nakıs derecelere düşmüş olduğu alanda 16 gündür Meriç Nehri'nin ortasında ölümle koku alma organı buruna mevrut göçmenlere Türk askeri iane eli uzattı. Göçmenleri ölümün kıyısından kurtaran Mehmetçik, don verip ısınmalarını sağladı. Ardından hastanede tedavileri tamamlanan ve afiyet kontrolünden geçirilen göçmenler, işlemleri düşüncesince İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne konfirmasyon edildi.
"Sopalarla vurdular, paralarımızı ve giysilerimizi aldılar"
Yaşadıklarını özetleyen göçmenler, Yunanistan sınır birliklerinin menfaatlerini sille tokat nısıf örtüsüz biçimde Meriç Nehri'nden Türkiye'ye güçlükle arka gönderdiğini öne sürdü. Bot desteği ile gönül rahatlığı tarafa geçtiklerini kail Fas tabiiyetli 21 yaşındaki Abdulsamed Gamda, Yunan askerlerine yakalandıklarında yere yatırılarak paralarının, kıymetli eşyalarının ve kıyafetlerinin alınarak sopalarla azap gördüklerini aktardı.
"Türk askeri ısınmamız düşüncesince acı yaktı ve bizlere don verdi"
İlk namına 4 Yunan askerinin menfaatlerini vasıtaların yanına götürdüğünü ve hâlâ sonradan 5 askerin hâlâ geldiğini tamlayan Gamda, "Bizi araçlara bindirip kampa götürdüler, orada 24 vakit kaldık. Kampta elden iç çamaşırı ile kaldık. Her şeyimizi çıkarttırdılar. Daha sonradan bizi araçlara bindirerek Türkiye sınırına DOĞRU ortak alana getirdiler. Botlara bindirdikten sonradan tabanca göstererek bizi suyun ortasına bıraktılar. Kendi imkanlarımızla kurtulmaya çalıştık, aşırı zordu. Türk askeri bizi gördü, ısınmamız düşüncesince acı yaktı ve bizlere don verdi" dedi.
"Yumrukla, sopayla ve ağaçla vurdular, tanınamaz ortak haldeydim"
Yanlarındaki rehberin Yunan askerlerini görür görmez kaçtığını kail İran tabiiyetli 21 yaşındaki Alınır Rashıdı, "Yunan askeri bizlere onun nereye kaçtığını sordu. Bilmiyoruz diyince hâlâ aşırı vurdular. Yunanistan tarafında 4-5 insan bizi dövdü, ego bayıldım. Yumrukla, sopayla ve ağaçla vurdular. Tanınamaz ortak haldeydim. Ayakkabılarımızı, elbiselerimizi, telefonlarımızı ve paramızı aldılar. Bizi ortak vasıtaya bindirip Meriç'e akıllıcasına arka gönderdiler. Suya attılar, yüzerek Türkiye'ye geldik. Türkiye'de bizi otama ettirdiler. Şimdi aşırı hâlâ iyiyim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne sorun açacağız, bizlere avukat ayarladılar " ifadelerine toprak verdi.
"Her şeyimizi alıp, örtüsüz ayakla Türkiye'ye gönderdiler"
Meriç Nehri üstünden Yunanistan'a geçtikten sonradan Yunan askerlerine yakalandıklarını kail 19 yaşındaki Zehra Etayi, "Bizi adsız sansız ortak noktaya götürdüler. Orada bizi dövdüler, kâffesi eşyalarımızı, telefonlarımızı ve besin malzemelerimizi aldılar. Daha sonradan bizleri örtüsüz ayaklı ortak biçimde Türkiye kısmına gönderdiler" dedi.
Türkiye kısmına geldikten sonradan Türk askerinin ısınmaları düşüncesince acı yaktığını kail Etayi, araç meşrubat verdiklerini ve karınlarını doyurduklarını belirterek, Tük askerine teşekkürname etti. Yunan askerinin kadın, çocuk, yaşlı, eş ayrımı olmadığını tamlayan Etayi, orada kemirmek veya su vermediklerini, su istediklerinde de abdesthane musluğunu gösterdiklerini aktardı.
Mehmet Basmacı - hasret Ceylan
