Sağlık

Ağrıları dinsin diye gittiği hastaneden tekerlekli sandalyeyle çıktı

Evde düşmesi kararı koksiks kemiği hassas 33 yaşındaki Müzeyyen Bilici, ağrıları dinsin diye gittiği Medical Park Hastanesinde meydana getirilen enjeksiyon kararı tekerlekli sandalyeye mahkum bulunduğunu kanıt etti. Bursa'da hikmet otama süreci bitmeme eden Bilici, en baş döndürü

Ağrıları dinsin diye gittiği hastaneden tekerlekli sandalyeyle çıktı
26-12-2022 17:09

Özel birlikte şirkette idareci bulunan kimya mühendisi Müzeyyen Bilici, tahminî 8 ay geçmiş evde ayağının kayması kararı koksiks kemiğimde (kuyruk sokumu) ilenç meydana geldi. 20 gündüz sesletim kullanıp dinlendikten sonradan yurt simidi ile yaşamına bitmeme eden Bilici, kronikleşen ağrıların ortaya çıkmasının arkası sıra hastaneye gitmeye değişmeyen verdi. Ağrılardan yavrulamak düşüncesince Medical Park Hastanesine revan Bilici, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Mehmet Zeki Yıldız kabilinden 21 Eylül'de ameliyathanede enjektör işlemi yapıldı. O günden sonradan yaşamının değiştiğini kanıt eden Bilici şöyle konuştu:

“Lokal duyum yitimi altında 3 yerden enjektör yapıldı. 2 tanesi koksiks kemiğine yapılırken, 1 tanesi ise kalçamdan yapıldı. Ama kalçama meydana getirilen iğnede ego güvenilmez dert çektim. Parmak uçlarıma denli ağrıyı hissettim. Ameliyat sırasında da bunu belirttim. Bana enstantane fotoğraf birlikte dert bulunduğunu söylediler. 1 sayaç sonradan ayağa kalkabileceğim ve 2 saatin böylece ise evime gidebileceğim söylendi. Ayağa kalktığımda, iyi ayağımda ağız ağıza çelim kaybı ve duygu kaybının bulunduğunu ayırt ettim. Doktora salık ettiğimizde, iğneden olabileceğini söyleyip beklememiz istendi. 6 sayaç geçtikten sonradan birlikte başkalık olmayınca, kortizon verildi. MR ve birtakımı incelemeler yapıldı. 2 saatte çıkacağım diye gittiğim hastanede, 6 gündüz kaldım.”

Ağrılarının dinmesi düşüncesince gittiği hastanede güvenilmez ağrılarının başladığını tamlayan Bilici, “O denli dert çekiyordum ki, 4 saatte birlikte faziletli dozda dert stoper hasretmek durumunda kalıyorlardı. 6 gündüz sonunda, beni o haldeyken taburcu edeceklerini söylediler. Yetersiz kaldıklarını tabir ederek beni cankurtaran ile bambaşka birlikte Medical Park Hastanesine gönderdiler. Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Türker Kılıç ve Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Deniz Konya'nın benim tedavimi sürdüreceğini belirtiler. Nakil hasta olmama karşın beni 2 sayaç o üzüntüler süresince acilde beklettiler. 1 gündüz sonrasında, Deniz eş ulaştığında yüzüme güçlü bakmadı. Daha sonradan da o hastaneden yığılmış olduğum biçimde onlara gereğince taburcu bizlere gereğince de yöntemince kovulduk. Sağlam girdiğim hastaneden tekerlekli koltuk ile güvenilmez ağrılarla çıktım. Bir aşırı defa çektiğim ağrılardan ötürü bayılıyordum. Ama kimesne engelleme güçlü etmiyordu" dedi.

Medical Park Hastanelerinden kovulan Bilici, bambaşka birlikte hususi hastanede otama görmeye başladı. 20 gündüz otama gören ve bu müddet süresince neticelerini göstermediği doktor kalmadığını tamlayan Bilici, "En böylece meydana getirilen enjektör sonucu, belirti dalında likit ve ödem birikimi bulunduğunu asap köklerinde de bu enfeksiyondan kaynaklı hasar bulunduğunu belirleme ettiler. Bazen bu ağrılardan ötürü belden aşağımı ağız ağıza hissetmediğim oluyordu. 3 ay geçti, ağrılarım dinsin diye gittiğim hastaneden tekerlekli koltuk ile çıktım. Şu an Bursa'daki hususi birlikte hikmet otama merkezinde koyu birlikte otama görüyorum. Ne devir düzeleceğimi kimesne kestiremiyor. Ne denli iyileşeceğim dair da kimsenin düşüncesi yok" biçiminde konuştu.

Bilici, "Ama meydana getirilen birlikte enjektör dolayısıyla ego bu haldeysem, buna faktör bulunan doktor ve hastanenin az buçuk efor gider etmeleri icap ettiğini düşünüyorum. Bana birlikte minval ifşa etmek zorundaydılar. Ben 20 gündüz süresince kendime ne işe yaradığını ezbere hastane hastane gezdim. Eğer hakkıyla vicdanları ergin olsaydı, ego baygınken beni hastaneden kovmazlardı. Ailemde bu haldeyim diye işini enerjisini bıraktı benimle bu arada buraya geldi. Yaklaşık 3 aydır karı bireylerimden tek bir tanesi çalışamıyor. Ailem hem maddesel bununla birlikte tinsel ağırlık yaşıyor. Sağlık Bakanlığı tedavime dayanak olmasını, suçu olanların cezalandırılmasını istiyorum. Yıllardır özlük ayaklarımın üstünde durmaya çalışıyordum. Eski hayatıma değiştirmek düşüncesince dayanak istiyorum. Dolaylı yahut doğruca namına bu bir vaziyete gelmeme faktör bulunan bu şahısların vicdani yükümlülüğünü almamalarını kabullenemiyorum. Bir kat bile bizi aramadılar. O nedenden dolayı şikayette de bulundum" diye duygularını dile getirdi.

Yaşadığı kavi süreçte biran olsun kardeşini bekâr bırakmayan umut Bilici ise "Kardeşimin bu vaziyette bulunduğunu öğrenince Van'dan kalkıp geldim. İstanbul'a geldiğimde ne hastane yetkililerine ne de doktorlarına huzur birlikte zorbalığımız yahut tepkimiz olmadı. Şiddete karşıyız. Doktorlara bulunan sertliği kınıyorum. Ama insanoğlunun canına tak ediyor. Biz hakkımızı devletimizin adaletiyle aradık. Gereken bölgelere şikayetlerde bulunduk. Kardeşim şu anda yürüyemiyor. Ne devir yürüyeceği yahut birlikte elan ayağa kalkabilecek mi onu güçlü bilmiyoruz. O hastanenin bizim bu vaziyette olmamız umurlarında güçlü değil. Ben devletimden bu vaziyete birlikte el atmasını istiyorum" diye konuştu.

Bilici'nin avukatı Türkan Demir, enjektör işlemini meydana getiren doktor ve olayın yaşandığı hastane üzerine töhmet duyurusunda bulunduklarını “Burada dü belki yalan konusu, ya kusur birlikte iş kullanıldı, yahut doktor ihmali ve deneyimsizliği kararı bu gidiş meydana geldi. Ancak olayın elan da ağır bulunan tarafı ise yaşananlar ondan sonra hastanenin tek günah almadan müvekkilimi kıyı paça taburcu etmesi. Bizler anket sürecinde yaşanmış bulunan bu mutsuz durumun aydınlatılacağını ve sorumluların belirleme edileceğini umuyoruz” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?