Sağlık

Çocukluk çağlarında travma ve narkotik "hafızayı" da vuruyor

Ege Üniversitesinde 14-19 gözyaşı arası bireylerle meydana getirilen çalışmada, çocukluk çağındaki travma ile narkotik bağımlılığının, ferdin hayatı süresince devam eden menfi etkilerinin birlikte beyin ve öğrenme işlevlerinde de bozulmaya sefer açmış olduğu saptandı.

Çocukluk çağlarında travma ve narkotik
27-02-2022 14:26
İzmir

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezinde "Bağımlılıkta Bir Risk Faktörü Olan Örselenmenin Öğrenme ve Bellek Sistemi Üzerine Etkisi" mevzulu ilmî düzentileme gerçekleştirildi.

Çalışmada "madde bağımlısı", "çocukluk çağlarında travmaya sunulan eksik madde bağımlısı" ve "uyuşturucu kullanmayan, travmaya da sunulan kalmamış" örneklem gruplarından 60 canlı bireydeki öğrenme ve akıl işlevleri araştırıldı.

Karmaşık figür ile akıl süreçleri testlerinin uygulanmış bulunduğu çoluk çocuk arasında, kognitif işlevlerde farklılıklar ortaya çıktı. Uyuşturucu bağımlısı olmayan, çocukluk çağı travması yaşamamış gençlerin enstantane fotoğraf bellek, öğrenme, etraflıca kesiksiz bellek, aşinalık ve anımsama puanlarının bariz kendisine efdal bulunduğu belirlendi. Ayrıca, yaman kullanımının, kognitif işlevler üstünde bozucu etkiye kez açmış bulunduğu belirleme edildi. Kannabinoid kullanımının ise kognitif işlevler üstündeki en bariz negatif etkisi, "bilgiyi incelmemiş haliyle akılda terviç yetisi" kendisine anılan endamsız kesiksiz bellekte görüldü.

Çocukluk çağı travması canlı gençlerdeki yayılmış probleminin da "dikkat" ve "sözlü ve ya kayıtlı malzemeyi bellekte ambarlama ve gerektiğinde arka getirme yetisi" kendisine bildik "sözel bellekte" arıza bulunduğu belirleme edildi.

Okula bitmeme etmeyen canlı oranı, dimdik arama grubunda yüzdelik 10, madde bağımlılarında yüzdelik 40, hem madde bağımlısı aynı zamanda travma mağduru olanlarda ise yüzdelik 65 düzeyinde çıktı.

"Madde bağımlılarında beynin şimdi ortak tomar hasar gördüğünü söyleyebiliriz"

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Yüncü, AA muhabirine, evlatların en kesif karşılaşmış bulunduğu travmaların hissî ihmal, fiziki yahut eşeysel sömürme bulunduğunu söyledi.

Madde kullanmış insanlardaki çocukluk çağı travmalarının neticelerini araştırmayı hedeflediklerini tamlayan Yüncü, şöyleki konuştu:

"Travma meydana geldiğinde, çocuğun psikoloji yapısında tadilat meydana geldiği denli esasta akıl dokusunda da birtakımı tadilat oluşuyor. Özellikle beynin 'prefrontal' ve 'frontal' kavkı denilen dalında istismara uğrayan çocuklarda zayıflama meydana geliyor. Onun etkisiyle dirim ilmi süreçler tetikleniyor. Travmaya düçar çocuk, süreçleri şimdi çirkin yönetiyor. Davranışsal, duyusal ve kognitif kendisine bilgelik yeteri kadar işlenmiyor. Benlik bütünlüğü korunamıyor ve negatif gelişmelerin yansımaları olmaktadır ayrıca madde tasarruf bozukluğu denli birtakımı ahval yaşanıyor."

Eğitim hali karşılaştırmasında madde bağımlıları ile travma muammer madde bağımlıları ortada aşırı şişman ayırt olmadığını tabir fail Yüncü, "Travma muammer madde bağımlılarında, bilgelik el işi sürecinde, bellek, sözel anımsama fonksiyonlarında beynin şimdi ortak tomar hasar gördüğünü söyleyebiliriz. Bilgiyi el işi ve arka çağırmada bariz ortak başağrısı bulunduğunu belirleme ettik." diyerek konuştu.

Zeki Yüncü, madde bağımlısı ve çocukluk çağı travmasına düçar bireylerde akıl yürütücü işlevlerden mesul bulunan prefrontal ve frontal kortekste tahribat meydana geldiğini, bu bireylerin dikkat, değişmeyen verme, planlama yetilerinin negatif etkilendiğini belirtti.

Yüncü, ilkin yeni yetmelik çağı çağı dönemindeki bağımlılığın "kalıcı" neticelere kez açabildiğini de vurguladı.

"Bağımlılık dair topluluğu haberdar kılmak aşırı önemli"

Kalıcı tesirleri zımnında gençlerin madde bağımlılığından ırak tutulması düşüncesince hem fert hem karı aynı zamanda topluma şişman görevler düştüğünü kaydeden Yüncü, "Bağımlılık dair topluluğu haberdar kılmak aşırı ehemmiyetli ve gerekli. Tüm dünyanın problemi durumuna mevrut bağımlılıkla dövüşmek düşüncesince birbirimizle el birliği ve ikaz mekanizmalarını kullanmamız gerekiyor." dedi.

Yüncü, topluluğun rastgele bireyi kucaklamasının şişman ehemmiyet taşıdığını kaydederek, ana ve babanın çocuğa bedel vermesi ve onu sevgisizlikle gözdağı etmemesi icap ettiğini söyledi.

Uyuşturucu kullanması ve travmanın beyinde kez açmış bulunduğu hasar zımnında gençlerin negatif durumla giriş ika dair ceninisakıt başarım sergileyebileceğine dikkati çekici Yüncü, laflarını şöyleki tamamladı:

"Çocuk madde kullansa da onu boşlama etmememiz ve istismara uğramasını önlememiz aşırı önemli. Çocuk ne genişliğinde az sorunla karşılaşırsa kendini o aşama şimdi güzel hissedecektir."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?