USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Eğitim

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer: 'Okulların açık olması milli güvenlik meselesidir'

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “En iri avantajımız öğretmenlerimizin aşılı olmasıdır. Hem ortak numara bununla birlikte ikinci düze aşılamada öğretmenlerimizin ele geçirmiş bulunduğu nicelik Türkiye averajının aşırı üzerindedir. Okulları mestur tutarsak bu iddiamızı

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer: 'Okulların açık olması milli güvenlik meselesidir'
22-09-2021 21:19

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, Covid-19 pandemisinin başlamasından buyana önceki kere maaş normal toplantısını yaptı. "Eğitimde Yeni Eğilimler, Mesleki ve Teknik Eğitimde Paradigma Değişiminin Sanayimiz Açısından Önemi" anne gündemi ile meydana gelen toplantıya Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de katıldı. Burada meydana getirdiği konuşmada okulların açık olmasının sonuç basamak ehemmiyetli bulunduğunu tabir fail Bakan Özer, öğretmenlerin döllenme oranının faziletli olmasının bu bağlamdaki en iri avantajları bulunduğunu söyledi. Özer, mesleksel eğitimin önemine de aksan yaparak, Covid-19 sürecinde mesleksel eğitimin katkılarının baş döndürücü açık ortak biçimde görüldüğünü belirtti.

“Virüs okulu seçmiyor, virüs topluluğun gelişigüzel yerinde”

Vaka rakamlarındaki çoğalma ile okulların küşade olması ortada ortak alım satım bulunmadığını tabir fail Bakan Özer, "6 Eylül'de eğitim-öğretim başladı ve üçüncü haftadayız. Kurulan düzenek baş döndürücü dimdik ortak biçimde işliyor. Kamuoyunda devir kurnaz ‘Başlangıçta 2 haftada 200'ün altında derslik beniz yüze öğrenime açıklık verirken, elan sonraları bu sayılar arttı' kabil iddialar var. Bu sayıların çoğalması okullarda Covid-19 salgınıyla ilişik katılması müstelzim önlemlerin alınmamasından kaynaklanmıyor. Virüs okulu seçmiyor, virüs topluluğun gelişigüzel yerinde. Kafede, restoranda, sinemada, ekin zanaat etkinliklerinde doğrusu kişilerin ortak araya geldiği gelişigüzel noktada virüsün intişar olanağı var. Virüsün nereden başlayıp okula ne geldiğiyle, ne noktada olduğuyla ilişik göz boncuğu ilmî data yok. Dolayısıyla bizim okullardaki terbiye sistemimizdeki sınıfların kapanma sayısı, toplumdaki olay sayısının artışıyla doğrusal ilişkiye sahiptir. Toplumda olay sayısı arttığı devir beniz yüze açıklık verici derslik sayımız artıyor, azaldığı devir beniz yüze öğrenime açıklık verici derslik sayımız azalıyor. Ama burada ilginç ortak bekçi var, 14 devir sonraları bu çocuklarımız yeniden beniz yüze öğrenime bitmeme ediyorlar. Yani ekol kapatılmıyor. İnşallah bunu kararlılıkla uygulamaya bitmeme edeceğiz” dedi.

“Okulların açık olması milli güvenlik meselesidir”

Öğretmenlerin döllenme oranının faziletli bulunmasına nazarıitibar çekici Bakan Özer, “Şu anda okulları açık tutmamızla ilişik en iri avantajımız öğretmenlerimizin aşılı olmasıdır. Hem ortak numara bununla beraber ikinci düze aşılamada öğretmenlerimizin eline geçirmiş bulunduğu kantite Türkiye averajının baş döndürücü üzerindedir. Birinci dozda yüzdelik 92 ikinci dozda yahut aşılama olmaksızın muafiyet kazanıp antikor oluşturmuş hoca oranımız yüzdelik 85'lerdedir. Türkiye averajından 10-15 nokta ortak çoğalma lakırtı konusudur. Özellikle 6 Ağustos ile bugün ortada öğretmenlerin aşılanmasında da ağır ortak gelişim var. Öğretmenlerimizin okulların açılmasıyla ilişik kâm gösterildiği devir çabucak öz sağlıkları düşüncesince değil, topluma numunelik tevlit bağlamında da sorumluluklarını üstlerine alarak baş döndürücü çabuk ortak biçimde aşılarını tamamladırlar. Vakalara bakılınca öğretmenlerin yakalanma oranının baş döndürücü ceninisakıt bulunduğunu görüyoruz. Öğretmenlerimizin döllenme oranı, İsveç, Finlandiya ve Almanya'daki öğretmenlerin dü düze döllenme oranlarından baş döndürücü elan faziletli bulunduğunu görüyoruz. İnşallah bu kararlılıkla okullarımız baştan sona açık olur, öğrencilerimiz dostlarıyla ve öğretmenleriyle, öğretmenlerimiz de öğrencileri ve okullarıyla buluşur. Eğer Türkiye'nin ortak doğacak iddiası varsa bu kanıt beşeri sermayenin niteliğinden geçiyor. Eğer okulları bağlı tutarsak bu iddiamızı kaybederiz. Bu nedenle ego okulların açık olmasının ortak milli güvenlik meselesi bulunduğunu söyledim. Okulları açık tutmalıyız. Öğrencilerimizi çabucak öğrenmeleriyle değil, psikolojik, içtimai gelişimleri, ekin zanaat etkinlikleri ile daim destekleyip dört dörtlük ortak insanoğlu namına Türkiye'nin geleceğinin inşasında günah ve gösteriş alabilecek niteliklere eş insanoğlu namına bakmak durumundayız” niteleyerek konuştu.

“Mesleki eğitimin önemi Covid-19 sürecinde görüldü”

Eğitim ile iş gücü sahasının el ele vermesiyle mesleksel eğitimin önünün açık olacağını tamlayan Bakan Özer, mesleksel eğitimin öneminin Covid-19 devrinde baş döndürücü açık ortak biçimde görüldüğünü söyleyerek, “Mesleki eğitimin durumunda olması erişmek çabucak iş gücü sahasının gerekseme duyduğu kalifiye insanoğlu kaynağının yetiştirilmesi erişmek değildir. Aynı sürede Türkiye'de ılımlı terbiye sisteminin de adına oturması demektir. 1999'daki kıvrım benzer uygulaması mesleksel terbiye ve önder dil cambazı okullarının alanlarının dışındaki yükseköğretim kurumlarına erişimlerini kısıtladı. Daha sonraları 2012 yıllarında kıvrım benzer uygulamasının kaldırılmasından sonraları mesleksel eğitimin güçlendirilmesi düşüncesince gelişigüzel hükümet ağır güç harcama etti. Özellikle sonuç üç yılda iş gücü sahası ile baş döndürücü elan sistemli vakaya hakkında totaliter ortak biçimde proses yönetilerek ortak teşrikimesai modeli ortaya konuldu. Covid sürecinde mesleksel eğitimin göstermiş bulunduğu performansı baştan sona baş başa hatırlayalım. Ülkeler peçe bulamıyordu, havaalanlarında maskeler çalınıyordu. Mesleki terbiye çabucak istihsal kapasitesini devreye soktu. Maskeden dezenfektana, beniz koruyan siperlikten biricik kullanımlık önlüğe, elan sonraları teneffüs aletinden peçe makinesine genişliğinde nice ürünü üretip valiliklerin koordinasyonunda tamamı vilayetlerde vatandaşın hizmetine sundu. Bu akım yeteneği ve istihsal kapasitesi, mesleksel eğitimin çabucak iş gücü sahasının istediği elemanı yetiştirmekle kalmadığını gösteriyor. Sahip bulunduğu istihsal kapasitesi devletin ve milletinin dehşet şartlarda deli dolu namına harekete geçirebilecek kapasitenin de orada mevcut bulunduğunu gösteriyor. Türkiye'nin konuşu kalkınmasının önündeki en ehemmiyetli antipatik güçlerden ortak tanesi de düşüncesi sahiplik konusudur. Son 10 sene içinde Milli Eğitim Bakanlığın mesleksel eğitimde düşüncesi sahiplik tescil payı yılda yüzdelik 2,9 idi. Covid sürecinden sonraları sabık seneki patent, bellik dizayn ve müfit manken tescili 2,9'dan 188'e çıktı. Bu seneki amacımız 250, şu an bakımından 198 ürünü tescillemiş bulunuyoruz. Eğitimle iş gücü sahası el ele verdiği, baş başa akım etmiş bulunduğu devir sürecin ne şekillendirebileceğini ve gerçekte çözülemeyecek kabil duran şeylerin ne haydi haydi çözülebileceğinin gösterilmesi yönünde baş döndürücü ehemmiyetli ortak manken ortaya konuluyor. Bu modeli en güzel biçimde uyguladığımız ortağımız İstanbul Sanayi Odası'dır” ifadelerini kullandı.

Yunus Emre Şeker - Batuhan Altınbaş

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ