İstanbul
Sincan İlkokulu mektepli ve öğretmenlerinin geliştirdiği KODİNO, kodlama ve müzikle ibret emek harcamayı ahenkli duruma getiriyor, kod yazmaya önemsiz yaşlarda önce adımların atılmasını sağlıyor.
Sincan İlkokulu talebesi 8 yaşındaki Erdem Efe Köfün, dershane öğretmenleri Mutlu Gülderen ve Fatma Kocabay ile "eğlenerek öğrenmeyi" amaçlayan KODİNO isminde projesini, Anadolu Ajansı'nın paydaşları ortada toprak almış olduğu Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'te sergileyip ziyaretçilere anlattı.
Proje, eğitimde öğrencileri neşeli kılmayı amaçlıyor. Etkileşimli ibret içeriklerini eğlenceye çeviren KODİNO ile öğrencilerin mazruf istihzar arzusu artırılırken, kod yazmaya önemsiz yaşlarda önce adımların atılması hedefleniyor.
8 yaşındaki Erdem Efe, AA muhabirine projesini anlatırken, "Biz ortak ilkokuluz, ellerimiz önemsiz ama çabamız büyük." ifadelerini kullandı.
Projesini hazırlarken kodlama ve fut piyanosundan yararlandığını tabir fail Erdem Efe, "KODİNO 8 tuştan oluşuyor. Her tuşun peşinde ortak anten var. 155 santim boyunda 55 santim eninde ortak piyano. Bunu hemen musiki düşüncesince yapmadık. Bütün derslerle ait oyunumuz var." dedi.
Günümüzde fut piyanosu baş döndürücü yaygınlaştığı düşüncesince bunu yetişek gayeli kullandıklarını tamlayan Erdem Efe, "Amacımız, öğrencilerin yüzlü yüzlü ibret çalışması." dedi.
"Küçük ellerden iri işler çıktığını düşünüyoruz"
Sınıf Öğretmeni Mutlu Gülderen de Ankara'yı ortak beşinci dershane kendisine temsilen festivale katıldıklarını söyledi.
Projede müziğin ruhunu, ritmini ve sevgisini evlatların dikkatlerini tefriş etmek düşüncesince kullandıklarını aktaran Gülderen, şöyleki konuştu:
"Ders düşüncesince hazırlamış olduğumuz gayrı kodlama etkinlikleriyle küçüklere elan eğlenceli, sevinçli dersler sağlamaya çalışıyoruz. Bir ilkokuluz, önemsiz öğrencilerle çalıştık. Küçük ellerden iri işler çıktığını düşünüyoruz. 100'e yaklaşan mektepli üstünde bunu tecrübe imkanımız oldu. 40'a yaklaşan öğretmenle de düzentileme imkanımız oldu. Hepsi güzel buldular. TEKNOFEST de bizi ölçüm ederek buraya getirmiş oldu. Finalde de güzel ortak muvaffakiyet elde edeceğimizi düşünüyorum."
"Zamane çocuklarını" geçmişin yetişek yöntemleriyle eğitmenin cins olmadığını vurgulayan Gülderen, şunları kaydetti:
"Çok değişik beklentiler ve hareketlilikler içindeler. Çocuğa 'şu kitabı oku özetini çıkar' yahut 'filanca sayfayı oku, soruları cevapla' dediğimiz devir baş döndürücü ağır verimler alamıyoruz ama 'çift sayılarla ait ortak kod yaz, gel' dediğimizde yaparak, yaşayarak öğreniyorlar. Hem kod yazmayı hem kod yazmada mesele çözmeyi öğreniyor, çevresinden dayanak noktası alıyor, iş birlikçi emek harcamayı öğreniyor. Tüm bunları yaparken mevzuyu öğür oluyor. Bunu arkadaşlarına sunmakla da özgüven gelişimi, kendini tabir edebilme becerisi geliştirmiş oluyor. Sonuçta ortak verim ortaya koymanın mutluluğunu yaşıyor.
KODİNO ile dallar icra ettikleri etkinliklerin hemen ekranda görünmesini bundan sonra tam bulmuyorlar. Biraz elan robotik boyutta, akım boyutunda, görsel biçimde aktiflik istiyorlar. KODİNO; ışıklar, seslerle bunu uygulayabilen ortak taşıt durumuna geldi. Belki gitgide gelişigüzel sınıfta olabilir. Ayakla veya elle yönetebiliyor KODİNO kodlarımızı. Bu sayede dallar neşeli oldukları düşüncesince derste elan aktif, istekli ve apiko bulunmuş oluyorlar, sevinçli anlamış olur yaşıyorlar."
