Şanlıurfa
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}
Ahşap oyma sanatını kitapla doğacak nesillere aktarmayı hedefliyor 
Ahşap oyma sanatını kitapla doğacak nesillere aktarmayı hedefliyor Osman Nergiz (66), Osmanlı periyodunun en flaş sanatlarından bulunan ve şimdilerde unutulmaya beniz tutmuş meslekler ortada yayınlanan ahşap oymacılığının sonuç ustalarından.
Osman ustanın marifetli ellerinde cisim bulan tasarımları, diyar içi ve dışındaki nice yapıda değerlendirmek mümkün.
Şanlıurfa Geleneksel El Sanatları Derneği müessis başkanlığını da işleyen Nergiz, sanatın kaybolmaması düşüncesince inceliklerini ortak kitapta biriktirerek doğacak nesillere tasarruf etmek istiyor.
Osman Nergiz, AA muhabirine, atalarından kalıt bu sanata 10 yaşlarında babasının beraberinde başladığını ve kısaca 56 senedir bayıla bayıla sürdürdüğünü söyledi.
Sanatın doğacak nesillere aktarılması düşüncesince 7 sene önceki mecelle yazmaya değişmeyen verdiğini aktaran Nergiz, şu halde bitmeme etti:
"Babamdan, dedemden ve ustalardan aldığım bilim ve birikimlerimi ortak kitapta almak düşüncesince çalışıyorum. Bu süreçte ağaçları inceleyerek, ustalardan kulaktan yahut kitaplardan araştırarak edindiğim detayları kaydediyorum. Bir ağacın nereye, ne işe yarayacağıyla ilgilendiren detayları de biriktirerek notlarımı yazıyorum. Yetkililerle yaptığım görüşmelerde kitabımın tamamlanması şeklinde yayınlanması ve ilgilendiren okullarda ibret kitabı şekilde okutulması düşüncesince asistan olacaklarını söylediler. Çalışmalarım sürüyor, araştırmayı baş döndürücü seviyorum. Allah yaşam verirse DOĞRU sürede inşallah kitabımı çıkartarak ülkeme, milletime faydalı ortak işaret tasarruf etmek istiyorum."
"Festivaller de ayarlamak istiyorum"
İkisi darülfünun mezunu 3 oğlunun da baba mesleğini seçmece beraberinde çalıştıklarını özetleyen Nergiz, icra ettiği araştırmalara layıkıyla bu sanatın ataları çeşidinden 5 asırdır sürdürüldüğünü tabir etti.
Nergiz, büyükbabası ve babasından öğrendiği mesleği çocuklarına da öğrettiğini dile getirerek şu halde konuştu:
"Yaklaşık 16 sene eli uz belletici şekilde ahali pedagoji bilimi merkezlerinde ahşap oymacılık sanatıyla ilgilendiren kurslar verdim. Amacım, yetiştirdiğim şahısların öğrendikleriyle dünyalık kazanarak geçimlerini sağlayabilmeleri. Ancak 65 yaşını geçince bundan sonradan bu kurslara sonuç verdiler. Ben kaybolmaya beniz tutmuş ortak sanatı yürütme ediyorum, hâlâ baş döndürücü insanoğlunun bu sanatı öğrenmesini isterim lakin gözyaşı zımnında bunu yapamıyorum. Şimdi gayem festivaller düzenleyerek hem memleketimi hem ülkemi en dobra halde tanıtmak. Bazı girişimlerde bulundum lakin şimdiye denli lazım desteği göremedim. Ama ara vermek yok, bu hedefimi yapmak düşüncesince çalışmaya bitmeme ediyorum. Yunus Emre Enstitüsü marifetiyle 2 güneş Şanlıurfa'da, 5 güneş Makedonya'da peyda etmek neredeyse 7 güneş çekimleri devam eden ortak belgesele husus oldum. Türkiye'de ve Makedonya'da radyo ve monitör programlarına mihman oldum."
"Makedonya'da kurslar verdim"
Sanatın yaşatılması düşüncesince diyar içi ve haricinde şişman savaşım verdiğini vurgulayan Nergiz, şunları kaydetti:
"2013 senesinde Yunus Emre Enstitüsü aracılığıyla, kaybolmaya beniz tutmuş sanatların yaşatılması hesabına meydana gelen plan kapsamında Makedonya'nın başkenti Üsküp'e gittim. Bu ülkede 3 sene süresince sanatımızı aktarmaya çalıştık. Makedonya'da bulunduğum müddet zarfında zamanı Murat Paşa Camisi'nin kapısını yeniledik. Diğer camilerde de nice ehemmiyetli işaret bırakarak ülkemi en dobra halde temessül etmeye çalıştım. Şanlıurfa Geleneksel El Sanatları Derneğini kurdum. Türkiye genelinde planlı nice etkinliğe, festivallere katıldım, sanatımızı söylemeye çalıştım. Şanlıurfa'da da birtakımı cami ve ehemmiyetli mimarlık yapılarda eserlerim bulunuyor."
Çocuklarından Abdurrahman Nergiz ise darülfünun eğitimimi tamamladıktan sonradan baba mesleğini sevilmiş olduğu düşüncesince sürdürmeye değişmeyen verdiğini belirtti.
Yusuf Nergiz de (27) çocukken babasının beraberinde başladığı mesleğini darülfünun eğitimiyle bu arada yürüttüğünü, dede mesleğini baş döndürücü sevdiğini kaydetti.
Mehmet Serhat Nergiz (35) bu sanatı geliştirerek hâlâ ileriye taşımayı amaçladığını tabir etti.
