Bebekler tanımadıkları, bilmedikleri bu acemi dünyaya geldiklerinde ellerindeki istimal kılavuzu anneleridir. Dünyaya acemi mevrut bebek, hüzünlerini ağlama vasıtasıyla annesine yahut ona iş verene bildirir. Ağlamanın bebekleri düşüncesince ortak yazışma ara bulucu bulunduğunu kaydeden İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Zeynep Deniz Seven, “Bebekler dikkat ve gereksinimlerini ağlama vasıtasıyla bildirirler. Bebek ağlamaya başladığı devir ana bebeğin ortak şeyler istediğini anlar. Çoğumuz altının pis bulunduğunu yada uykusu geldiğini düşünürüz yada karnının aç olduğunu. Bebeği ilzam etmek düşüncesince en önce bunları deneriz. Ama arada ortak bunların da haricinde bebeğin kırgınlık duyduğu değişik sıkıntıları da olabilir” dedi.
“Bebek annesinin stres altında bulunduğunu hisseder”
Bebeklerin ağlama yöntemlerinin sıkıntılarına uyarınca ayrımlılık gösterebildiğini tabir fail Seven, “Anneler yaşadıkları deneyimlerle bebeklerinin hüzünlerini bir çok devir anlayabilirler. Fakat arada ortak anlamış olsalar fark ağlayan bebeklerini susturmakta devasız kalabilirler. Özellikle dolgun bölgelerde çocuğuyla mevcut anne, bebeği ağladığında üstünde edisyon hisseder. Anne ortak yandan çocuğunu susturmaya çalışırken gayrı yandan da tasalı bulunan kişilerin bakışları, uflayıp- puflamaları altında ortak güzel streslere girer. Bebeğini sarıp bağrına basacak stresini azaltacak, sakinleştirip susturacak bulunan ana de bundan böyle bebeği kabilinden stres altında. Bu safhada çocuk annesinin duygularını sünger kabilinden çekmiş olduğu düşüncesince henüz alevlenmiş ağlamaya bitmeme eder” sanarak konuştu.
“Çocuklar da toplumdan soyutlanamazlar”
Çocuklara ortak stres unsuru adına beslemek adına gelişimsel ortak basar açısıyla değerlendirilmesi icap ettiğini tabir fail Seven, “Bebeklerin ana karnında oldukları dönemden itibaren kart oldukları devre derece ehemmiyetli aksiyon dönemlerinden geçtikleri unutulmamalıdır. İnsan camianın ortak üyesi ise insanoğlu yavrusu da camianın ortak üyesidir. Nasıl ki insanoğlu toplumdan soyutlanamaz ise ayrıntılar da toplumdan soyutlanamazlar. Toplumun rolü doğacak nesilleri en güzel halde yetiştirmektir” dedi.
