Bayburt
Bayburt'un kepez köyündeki okulda memur dershane öğretmeni Zahide Varlı, öğrencilerini eğitimsel oyunlarla geleceğe hazırlıyor.
Merkeze 50 kilometre mesafedeki Yoncalı köyü ilkokulunda 3 sene ilk göreve başlamış olan Trabzonlu Zahide öğretmen, zorluklara karşın öğrencilerini en elleme biçimde bakmak düşüncesince güç gösteriyor.
Tüm gereksinimleriyle yakından ilgilenilmiş bulunduğu 13 öğrencisine ana şefkatiyle benzeyen Varlı, derslerde "çıkarma sepeti", "sek sek oynayarak çarpma", "kulaktan kulağa", "kelimeler yarışıyor" ve "öğrenciyi yakala suali çöz" ismini verdiği eğitimsel oyunlara da ağırbaşlılık vererek, anlatılanları pekiştirip ezberciliği ortadan kaldırıyor.
Çıkarma sepeti oyununda, sepetteki kağıtlardan seçen öğrenciler üstünde yazan işlemleri yaparken, "Alın yazımı oku" oyununda ise 1. dershane öğrencileri birbirlerinin alınlarına asılmış kağıttaki cümleleri okumaya çalışıyor.
Zahide Varlı, AA muhabirine, darülfünun öğrenimi esnasında köy mektebinde mesleğe start imgesel bulunduğunu ve bunun gerçekleştiğini söyledi.
Köye ilk ulaştığında merkezden baş döndürücü ırak bulunduğu düşüncesince zorlanacağını düşündüğünü fakat köylülerin ısıdam yaklaşımıyla çelimsiz müddette alıştığını özetleyen Varlı, şöyleki bitmeme etti:
"Sabah kalkınca evimin sobasını yakıyorum. Buraya gelip devir kurnaz burada sobayı yakıyoruz. Pandemiden ilk çocuklarla arada müşterek burada kahvaltımızı yapıyorduk. Kışın koyu kar hasebiyle dışarıda sert müşterek nesne yapamıyoruz lakin ilkbahar aylarında huy yürüyüşleri, piknik yapıyoruz. Kışın hâlâ baş döndürücü okulun içinde sobanın başlangıcında kitaplarla, masa başı oyunlarımız var, bunları yaparak sayaç geçiriyoruz."
Varlı, güç şita koşulları hasebiyle çoğu kez okul içinde aktiflik hazırlamaya odaklandıklarını ve derslerimizi ahenkli kılarak öğrencileri merkezdeki akranlarıyla denktaş duruma getirmeye çalıştığını aktardı.
"Öğrencilerin öğrenmesini pekiştirmiş oluyoruz"
Birleştirilmiş sınıftaki 13 öğrencisiyle dobra şeyler gerçekleştirmek düşüncesince çalıştıklarını tamlayan Varlı, "Özellikle ilkokul evlatları düşüncesince oyun eğitimin müşterek parçası iktisap etmek zorunda. Etkinliklerle, materyallerle geliştirdiğimiz oyunlarla matematik, Türkçe dersinde öğrencilerin öğrenmesini pekiştirmiş oluyoruz." dedi.
Zahide Varlı, derslerde bayağı arızasız müşterek anlatımdan çoğalma oyunlu anlatımının hâlâ çarpıcı bulunduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Öğrencilere derslerimizi oyunla anlatınca baş döndürücü hâlâ mihman oluyor, hâlâ elleme öğreniyorlar. Beden eğitimi derslerine de oyunlarımızı yansıtıyoruz. Orada oynadığımız oyunlarda kesinlikle matematik, Türkçe ve hilekârlık bilimlerinin tesiri oluyor. Derslerdeki oyunları gövde eğitimi ve başıboş etkinliklerde geliştiriyoruz. Burada az buçuk olanaklar kısıtlanmış lakin elimizden geldiğince malzeme geliştiriyoruz. Bazen bu arada yapıyoruz. Kimi devir ego hazırlayıp sunuyorum onlara. Oyunları kullanarak hem eğleniyor hem öğreniyorlar."
Varlı, etraflıca müddet burada kalmış olarak öğrencilerine dobra müşterek doğacak artırmak istediğini vurguladı.
4. dershane talebesi Ravza Küçük, oyun oynayarak öğüt işlemenin hoşuna gittiğini belirterek, "Öğretmenimizle dışarıda oynuyoruz. Derslerimizde baş başa etkinlikler yapıyoruz. Eğlenceli oluyor. Duvarları süslüyoruz. Bayramlarda resimler yapıyoruz." diyerek konuştu.
Miraç Koçak da okulda eğlendiklerini ve derslerimizi istekle izleme ettiğini dile getirdi.
