İstanbul
Sivas Divriği'de 1944 senesinde doğan Nigar Çelik, 1 yaşlarındayken ailesiyle İstanbul'a barhana etti. İlkokulu haricen mütemmim Çelik, gailesiz yaşta eşini kaybetti, muhtelif işlerde fiilen mütekait evet ve 2021 yılının başlangıcında Darülaceze'ye yerleşti.
AA muhabirine dirim öyküsünü özetleyen Çelik, önceki eş kardeşlerinin yanı sıra kaldığını, hâlâ sonradan yeğeninin yanına yerleştiğini ve müşterek müddet sonradan yeğeniyle yaşlılar yurdu aramaya başladığını söyledi.
Çelik, "Yeğenim bana baş döndürücü iyi baktı. Onun da dü oğlu vardı. Hem kişi işleri olmaktadır bununla beraber çocuklarla ilgileniyordu. Ben de, 'Özlem müşterek toprak araştıralım, sonsuz orada burada eğleşmek olmuyor' dedim. Araştırdık, hususi bölgelere de gittik gücün içime sinmedi. Darülaceze'ye geldim, bari hâlâ önceki gelip kalsaymışım." diyerek konuştu.
Özgürlüğüne ahlaksız bir tanesi olduğunu, Darülaceze'de kalmadan önceki duraksama ettiğini fakat burada kendisini baş döndürücü hâlâ engellenmeyen hissettiğini kaydeden Çelik, Darülaceze'de güzeşte müşterek gününü şöyleki anlattı:
"Sabah 7'de kahvaltı yapıyorum. Daha sonradan mevrut gazeteleri okuyorum. Bulmaca çözmeyi baş döndürücü sevdiğim için, sütun eklerini saklayıp ondaki bulmacaları çözüyorum. Daha sonradan ilerleyiş yapıyorum. Darülaceze'deki iyileştirme merkezine geçip elişi yapıyorum. Son yıllarda tel örüyorum. Elimde az buçuk lerze mevcut gücün adım adım örüp bitiyorum. Öğle yemeğini yiyoruz. Odadaki arkadaşlarımızla saat geçiriyoruz. Güzel müşterek el birliği var. Daha sonradan gece ezanı yemeğini yiyoruz ve yatıyoruz. Sağlık açısından müşterek sıkıntımız olursa da 24 zaman hemşirelerimiz var, bizimle ilgileniyorlar. Hiçbir şeyimiz kem değil baş döndürücü şükür."
"Sokakta bulduğum gazetelerin bulmacasını yırtıp alıyorum"
Kitap okumayı, bulmaca çözmeyi baş döndürücü sevdiğini dile getiren Nigar Çelik, gailesiz yaşta eşini kaybettiğini, nice ahacık fiilen ayakları üstünde durduğunu anlattı.
Çelik, "Okulu haricen tamamladım gücün baş döndürücü im okudum. Kitap okumayı baş döndürücü sevdiğim düşüncesince hala okumaya bitmeme ediyorum. Sokakta bulduğum gazetelerin güçlü bulmacasını nikbet yazar yırtıp alıyordum, evde çözüyordum. Yeni lafız ezberlemeyi sevdiğim düşüncesince evlatların okuldaki sözlüklerini saklıyorum, oradan kelimelerin anlamlarına bakıyorum." dedi.
Teknolojinin hayır yönleri bulunduğu denli kullanmayı bilmeyenlerin iletişimini biçimsiz etkilediğini tamlayan Çelik, gençlerin telefon, elektronik beyin denli teknolojik ürünlere dalarak yaşlılardan kopmuş yaşamaması önerisinde bulundu.
Çelik, "Teknoloji, kullanmasını bilene iri müşterek lütuf fakat aklık kullanamıyorsan hayatınızı biçimsiz etkiliyor. Gençler telefonu müşterek dakikalığına bırakıp etrafa bakmalı, yaşlılara ihtiram göstermeli. Bir güneş evime misafirlerim gelmişti. Herkes almış eline telefon müşterek köşede oturuyordu. Baktım kimesne birbiriyle geveze etmiyor, telefonla ilgileniyorlar. Onlara, 'Eğer telefonla görüşecekseniz ego diğer odaya geçeyim, buraya telefonla konuşmaya mı geldiniz yok ise benimle oturmaya mı?' dedim. Anladılar tabii, telefonu bıraktılar ellerinden." diyerek konuştu.
"Yaşlıya ihtiram etmeli, ihtiram göstermeli"
Ailelerin çocuklarını yetiştirirken ihtiram aşılaması icap ettiğinin altını çizen Çelik, şu tavsiyelerde bulundu:
"Bazı ergenlerde saygının kalmadığını görüyorum ve baş döndürücü üzülüyorum. Kim olursa olsun, lazım yandaki lazım evdekiler olsun, yaşlıya ihtiram etmeli, ihtiram göstermeli. Sevmeyebilirsin, hoşlanmayabilirsin gücün birbirimizi addetmek zorundayız, okkalı peyda geçirmek zorundayız. Ne ekersen onu biçersin, erte da sana anca davranacaklar. Tabii bu az buçuk da yetiştirme tarzıyla alakalı. Her obje ailede başlıyor. Anne ve babalar çocuklarına yaşlıya, büyüye saygıyı öğretmeli, kendileri de ihtiram gösterip sağlam olmalı."
Özellikle nemli bireylerin konuşmaya gerekseme duyduğunu tamlayan Nigar Çelik, görüşme çağrısında bulunarak, laflarını şöyleki tamamladı:
"Yeğenim yoğun pıtrak ziyaretime geliyor, onu 'Kır çiçeğim' diyerek seviyorum. Bir isteğim olup olmadığını soruyor, baş döndürücü bahtiyar oluyorum. İnsan ayrı ayrı yüzler gitmek istiyor, ayrı ayrı kişilerle yârenlik geçirmek istiyor. Gençler bizi ziyarete gelsin. Bizim rastgele müşterek ihtiyacımız yok, müşterek obje istemiyoruz. Yiyeceğimiz, içeceğimiz doğrusu buradan mükemmel karşılanıyor. Ancak ziyaretçiler gelirse onlarla konuşalım, dertleşelim. Tek istediğimiz bu."
