Ankara
Erdem, AA muhabirine, 3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü hasebiyle değerlendirmede bulundu.
Nesli Tükenmekte Olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme'nin (CITES) imzaya açıldığı çağ bulunan 3 Mart'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 68'inci oturumunda tahsil edilen kararla 2014 yılından beri Dünya Yaban Hayatı Günü namına kutlandığı bilgisini verici Erdem, bu günde yeryüzündeki vahşi nebat ve efsanevi türlerinin korunmasının öneminin ve bu konudaki çabaların bireylere anlatıldığını söyledi.
Erdem, uran devriminden beri yaşanmış bulunan gelişmelerin, hayatı sert ortak tomar bölgede kolaylaştırsa da ne efsus ki orman, step ve sulak alanlar kabil nice saf dirim süresince tahribatlara kez açtığına ayraç ederek, dünyanın akciğerleri namına tanıdık tropikal ormanların çabucak bulunmayan olmaya, atmosfere sunulan limonluk gazları hasebiyle iklimlerin değişmeye başladığını hatırlattı.
Fosil yakıtların ve limonluk gazlarının baş döndürücü oranda atmosfere yayılmasının kazalı boyutlara ulaştığını ve topu topu çalışkan hayatını yıldırma ettiğini kaydeden Erdem, "Her üç saniyede bir, dünyada ortak ayak topu sektörü büyüklüğünde ormanı kaybediyoruz. Son 300 yılda hayattaki sulak yerlerin yüzdelik 87’si, 1970’ten beri yüzdelik 35’i denizel dirim bilimsel skala düşüncesince en ehemmiyetli ekosistemlerden bulunan mercan balığı balığı resiflerinin yüzdelik 50’sinden hâlâ dahası bulunmayan oldu." ifadesini kullandı.
"1 milyon çalışkan çeşidi riziko altında"
Tüm bu olumsuzlukların yeryüzündeki çalışkan türlerini de etkilediğine dikkati çekici Erdem, şu şekilde konuştu:
"IUCN verilerine mucibince bu günlerde yeryüzündeki 8 bin 400'den ortak tomar vahşi efsanevi ve bitkinin türünün nesli nazik kurda tehlikede, kestirmece 40 bin çeşit zarar altında. Yine Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu (IPBES), yeryüzündeki çalışkan türlerinin bulunmayan olma hızının, akıbet on milyon yıldaki averajdan minimum onlarca-yüzlerce kıvrım hâlâ efdal olduğunu, habitatın tahribatından ötürü kestirmece 1 milyon çalışkan türünün riziko altında bulunduğunu söylüyor."
Erdem, Türkiye'nin dirim bilimsel skala itibarıyla ehemmiyetli ülkelerden bir tanesi bulunmasına rağmen durumun biçimsiz bulunduğunu kaydederek, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün verilerine mucibince iklim genelindeki sığın sayısının 100 bin olması gerekirken çağ 500 civarında, ahu sayısının 30 bin olması gerekirken 2 bin civarında, kepez keçisi sayısının ise 120 bin olması gerekirken çağ 5 bin yöresinde bulunduğunun altını çizdi.
"Tuz Gölü'nde flamingo yavruları meşrubat su bulamadığı düşüncesince öldü"
Yanlış ve baş döndürücü su kullanması hasebiyle Türkiye'de akıbet 70 yılda sulak yerlerin yüzdelik 60’ından hâlâ fazlasının kaybedildiğini anlatım fail Erdem, şu detayları paylaştı:
"Binlerce çalışkan akla yatkın geçinme ortamı bulamadığı düşüncesince ya dirim alanlarını bırakma ediyor ve ya ölüyor. Son 50 yılda sulak alanları kuruması hasebiyle Türkiye su kuşu varlığının yarıdan fazlasını kaybetti. Geçtiğimiz sene orak ayı ayında Türkiye'nin 2. iri gölü bulunan Tuz Gölü kurudu ve gölde kuluçkadan çıkan dü binin üstünde flamingo yavrusu meşrubat su bulamadığı düşüncesince öldü."
Erdem, bahis konusu olumsuz durumun bilakis çevrilmesi, nazik kurda zarar altındaki türlerin kurtarılması düşüncesince icraat yürütülmesinin vazgeçilmez bulunduğunun altını çizerek, saf dirim alanlarını ve çalışkan türlerini korumanın bundan böyle ortak yeğleme değil doğacak düşüncesince ıztırar durumuna geldiğine ayraç etti.
