İstanbul
Özel ihtiyaç duyan bireylerin sosyal, kültürel, sanat içerikli ve mesleksel pedagoji bilimi gereksinimlerine karşılık özgülemek gibi Bağcılar Belediyesince 2011'de mensur edilen Engelliler Sarayı, engellilerin toplumsal yaşama katılımlarını gelmek düşüncesince ayrışık pedagoji bilimi atölyeleri ve kurslar düzenliyor.
Bu atölyelerden bir tanesi de ekin ve istiridye mantarı yetiştiriciliği eğitiminin verildiği Mantar Üretim Atölyesi. Burada kursa eklenen engelliler, eğitmenlerinin koordinesinde kompost hazırlanmasından sulama ve toplamaya derece gelişigüzel evrede mantar istihsal sürecine müdahale oluyor.
Bir kompost sürecinde yetiştirdikleri mantarları 3 seferde toplayan kursiyerler, hasat ettikleri mantarları paketleyerek satışa anık duruma getiriyor. Engelliler, merkezin uğrunda kurulan stantta satılan mantarlardan kendileri düşüncesince dirimsel elde ediyor.
Kursiyerler, mart ayında hazırladıkları kompostun üçüncü hasat emek harcaması kapsamında Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir ile mantar topladı.
"Hayatta dezavantajları fırsata yöneltmek lazım"
Özdemir, mantar hasadının arkası esna AA muhabirine meydana getirdiği açıklamada, Engelliler Sarayı'nda kısaca 1600 dezavantajlı ferdin 32 branşta pedagoji bilimi alarak, toplumsal yaşama katıldığını söyledi.
Merkezin, hem engelli bireylerin rehabilitasyonuna ve gelişimine dayanak bulunduğunu tıpkı zamanda ailelerin dip ilerleyiş içinde soluk almalarıma olanak tanıdığını dile getiren Özdemir, "Engelliler resim, müzik, ahşap, kuaförlüğün yanında mantar atölyesinde de pedagoji bilimi alıyor. Engelli bireylerimiz ile yılın 3 periyodunda mantar yetiştiriciliği yapıyoruz. Şu anda da alma dönemimiz. Burada 400 kiloya benzeyen mantar elde ediliyor." diyerek konuştu.
Özdemir, işlik çalışmalarına katılmanın engelli gençlerin hayatlarına ilenme noktaları da yarattığını dile getirdi.
Atölye engellilerin mantar üretimine makul namına tasarlandı
Engelliler Sarayı'nda 6 senedir bahçecilik ve mantar yetiştiriciliği eğitmeni namına fariza karşılayıcı tarım mühendisi Derya Köse, Mantar Üretim Atölyesi'nde engelli öğrencileriyle yürüttüğü emekleri anlattı.
Köse, mantar beslemek düşüncesince engellilerin kullanımına makul dü kıvrık sergen sisteminin bulunmuş olduğu 40 metrekarelik atölyede, çevrim devre değişik türlerde mantar ürettiklerini söyledi.
Mantar yetiştiriciliğinin aşırı kırılan bulunduğunu ve vebal istediğini anlatım fail Köse, istihsal sürecine bağlı şu detayları verdi:
"Önce makul ortamı sağlıyoruz. Kompostlarımızı yerleştirdikten sonradan nice etap var. Mantarlar gurk döneminden geçiyor. Ondan sonradan kompost torbalarını açıyoruz, çocuklarla bu arada topraklıyoruz. Bunları gene bir ısıdam çağa henüz sokuyoruz. Torbadaki sarım, toprağı da sardıktan sonradan bu defa çocuklarla torbaların üzerindeki toprakları tırmıklamaya başlıyoruz. Tırmıklamada ellerimizi kullanıyoruz. Toprakla değini ediyoruz, bu da bir rehabilite şekli. Bu işlemden sonradan bu defa sınıfı soğutmaya başlıyoruz. Daha sonradan soğutma, nemlendirme, sulama etabı başlıyor. Yaklaşık 36-40 gündüz ortada bura hav tarlası olacak biçimde önceki hasadımızı alıyoruz."
İlk hasatta topladıkları mantarların engelli kursiyerler çeşidinden tartıldıktan sonradan paketlenerek satıldığını aktaran Köse, bundan böyle onar gündüz arayla ikinci ve üçüncü hasadın da ayrımsız biçimde gerçekleştirildiğini kaydetti.
"Özgüven ve menfaatlerini anlatım ika becerisi kazanıyorlar"
Köse, bu evrelerden sonradan kompostları atölyeden çıkartarak mertlik ve dezenfeksiyon yaptıklarını belirterek, "Daha sonradan toy mantar kompostlarımız geliyor. Burası bir dolanım halinde, temelli istihsal var, pedagoji bilimi de temelli var. Aslında bizim maksadımız aşırı bir tomar istihsal değil, pedagoji bilimi lakin dallar alışılagelen bir firmada alınabilecek biçimde velut çalışıyorlar ve hakkıyla aşırı başarılılar. Bunların hepsini çocuklarla etap etap yapıyoruz. Çocuklar ayarlıyor aslında, ego manipülasyon yapıyorum. Bu işi yapabilen aşırı değerli öğrencilerim var." diyerek konuştu.
Mantar yetiştiriciliğinde 1 titrem komposttan 300 kilo ürün katılması icap ettiğini dile getiren Köse, bir hasat devrinde 300-350 kilo ortada ürün alabildiklerini, önceki teşrin ayından buyana mevrut üçüncü kompostla bir tonu bir tomar mantar topladıklarını, bunun öğrencileri düşüncesince iri bir muvaffakiyet bulunduğunu söyledi.
Köse, atölyede mental, ortopedik ve kronik engel gruplarının yanında otizmli ve down sendromlu 18 gözyaşı üstü bireylerin de pedagoji bilimi aldığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"En iri maksadımız evlatları toplumsal yaşama hazırlamak. Bazıları buraya başladığında aşırı içe bulutlanmış oluyor. Başladıktan sonradan dostlarıyla benimle enformasyon kuruyorlar. Mantar satışı yaparken insanlarla iletişime geçiyorlar. Burada sosyalleşiyorlar, maşer içerisine girdiklerinde elbette konuşacaklarını, elbette cereyan edeceklerini öğreniyorlar, menfaatlerini eğitiyorlar. Özgüven ve menfaatlerini anlatım ika becerisi kazanıyorlar."
Yeteneğini keşfeden de dizge öğrenen de var
Engelli kursiyerlerden ortaöğretim mezunu 22 yaşındaki Şevval Çıtak, haftanın 5 haset tahsile katılmış olduğu atölyede mantar yetiştirirken kabiliyetlerini keşfetme olanağı bulduğunu söyledi. Burada sayaç geçirirken kaygılarını gidererek rahatladığını dile getiren Çıtak, "Bu sınıfa elleme ki de gelmişim diyorum." ifadesini kullandı.
Lise mezunu kursiyerlerden 22 yaşındaki Alican Yalçın, atölyede "melek yüzlü" öğretmeni ve dobra dostlarıyla tanıştığını anlatım etti. Nem ve su ayarını yaparak ürettikleri mantarları topladıktan sonradan sattıklarını özetleyen Yalçın, burada matrak devir geçirdiğini belirterek, "İyi erke alıyorum. Benim düşüncesince yarayışlı oluyor. Hem dizge tıpkı zamanda yarayışlı bir bilinçlilik öğreniyorum." dedi.
