Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği çeşidinden 2 yılda birlikte planlı “Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi”nin 14'üncüsü, 26-30 Kasım tarihleri ortada Antalya Belek Titanic Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor.
Kongre huzur bilgelik veren 14. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi Başkanı Prof. Dr. Yavuz Anacak, “Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği (TROD) çeşidinden geçmiş yerine 1994 senesinde planlı Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi'nin (UROK) 14.'sünde birlikte araya gelmenin cümbüş ve coşkusunu yaşıyoruz. TROD, 950'ye yaklaşan aza sayısı ile Türkiye ve semt devletleri ortamında ışınım onkolojisi dalında etkin en şişman eksperlik örgütüdür. Üyeler ortamında ışınım onkologlar ve medikal fizikçiler bulunmaktadır. UROK, ışın tedavisi dalında planlı biricik kurultay olup delege sayısı 650'lere ulaşmakta. Kongre önceleri planlı ve koyu özen gören dü değişik konudaki kurslara da paydaşlık kestirmece 200 kişiyi bulmuştur. Kongre programımızda 49 celsede yurtiçi ve yurtdışından dalında tecrübeli 154 bilirkişi bilgelik ve deneyimlerini paylaşmak. Meslektaşlarımızın 280 poster, 82 sözel peyda etmek benzeri toplamda 445 deklerasyon ile bitirdikleri emekleri dört güneş süresince tecrübeli ilim insanlarının değerlendirmelerine sunulmaktadır” sanarak konuştu.
“Kanser ölümlerinin bir fazla fazla kimsesiz devletlerde görülüyor”
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özyiğit, “Bir uygulayım bilimi aut peyda etmek benzeri topu topu ışınım onkolojisi ile ait cihazlar vatanımızda halkımızın hizmetinde. Biz bu eğitimleri de önemsiyoruz. Kanser eğitimini çabucak vatanımızda değil arsıulusal bölgede da veriyoruz. Bu mevzuda kurslarımız da bitmeme ediyor. Gurur donör birlikte durumdur. Bu hizmeti alamayan devletler Afrika ülkeleri, art eksik ırak maşrık Asya'da mevcut devletler kanser ölümlerinin yüzde 70'nin bulunduğu ülkeler. Kanser ölümlerinin bir fazla fazla kimsesiz devletlerde görülüyor. Bu baş döndürücü ateş ve duygulanım donör birlikte durum. Paran var ise yaşıyorsun, paran olmadan ölüyorsun. Yaklaşık 10 milyon insanı kanser hastalığından kaybediyoruz. Bu şahısların yüzde 70'i fiyatlı ilaçlara erişemediği düşüncesince kaybediyoruz. Bu bizim biricik başımıza çözebileceğimiz birlikte dava değil. Kanser rahatsızlığı önlenebilir birlikte hastalık. Her 3 kanserden birisini alacağımız baş döndürücü sade tedbirler ile önleyebiliriz” halinde konuştu.
“İlk zamanlarda kanser hastalarında yüzde 30'a vasıl birlikte zayiat oldu”
Pandemi devrinde kanser hastalarının hali huzur bilgelik veren 14. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi Başkanı Prof. Dr. Yavuz Anacak, “Kanser hastaları en riskli hastaların başlangıcında geliyor. Yapılan tetkikat gösteriyor ki kanser hastaları başka metin insanlardan yüzde 25 oranında elan kalın kansere yakalandılar. Türkiye'de bu mevzuda kesin birlikte data yok. Özellikle sokağa çıkacak yasaklarının bulunduğu zamanlarda hacısı hocası evinde otururken kanser hastaları tekraren hastanelere gitti. Virüs ile maç oranları elan kalın oldu. Bu şahısların Covid-19'a yakalanma oranları arttı. Yaşlı ise yüzde 80-90'a vasıl dirilik kayıpları yaşadık. İlk zamanlarda kanser hastalarında yüzde 30'a vasıl birlikte zayiat oldu. Sürekli sokağa çıkacak yasakları geldi. Böyle olunca insanoğlu hastanelere gitmekte başağrısı yaşadı. Adam hastaneye değerlendirmek istese gidemedi. Bundan ötürü hastalar doğacak aşamada gelmeye başladı. Bunu şahsen gördük. Hem hastanın ihmalinden aynı zamanda gecikmelerden kaynaklandı. Kanser teşhisi bulunan hastaların birlikte kısmında da Covid-19 kaygısı zımnında onkoloji merkezlerine gitmeme, tedaviyi iadeli benzeri tavırlar gözlendi. TROD bu mevzuda kalın pıtrak kanser hastalarının bilgilendirici doküman, videoteyp ve toplumsal iletişim araçları duyuruları yayınlayarak kanser şüphesi yahut teşhisi bulunan hastaların teşhis ve tedaviyi geciktirmemeleri üstüne uyardı” ifadelerini kullandı.
“Ülkemizde birlikte partikül merkezimizin olmaması şişman birlikte eksikliktir”
Türkiye'de kanser tedavisi düşüncesince partikül sağaltım merkezinin olmadığını kail Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Selek, “Proton tedavisi daha vatanımızda bulunmamaktadır. Proton tedavisi ile ilkin çocukluk zamanı tümörlerinde arı tümörlü yerleri ışınlayabilmek, geride artan daha dört dörtlük ufak tefek alıngan metin örgen ve dokuları koruyabilmek, kanseri otama edilen evlatların ahir hayatlarında derinliğine çevrim taraf etkilerden sakınmış alışılagelen birlikte avlu sürebilmelerine ve sekunder kanserlerden korunmalarına araştırma görevlisi olmakta. Ülkemizde birlikte partikül merkezimizin olmaması şişman birlikte eksikliktir ve bu tedaviye gerekseme duyan ehemmiyetli sayıda hastamız, maliyeti baş döndürücü faziletli bulunan bu otama düşüncesince iklim haricinde ya zat ya mutluluk imkânları ile ağır oranda masrafta bulunmakta. Hastalarımıza ağır birlikte maliyet yüklediğini biliyoruz. Ülkemizde bu tedaviyi yapsak bu maliyetlerden kurtulacağımızın farkındayız. Bu otama bundan sonra Türkiye'de olmalıdır. Biz bundan sonra harekete geçilmesi gerektiği düşünüyoruz” dedi.
“Hastaların yüzde 90'ından dahası alışılagelen yaşamını sürdürmektedir”
Meme kanserinde er tanının dirimlik önemde bulunduğu tamlayan Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi Genel Sekreteri Prof. Dr. Nilgün Okumuş, “Dünya genelinde 2020 yılı verilerine gereğince en kalın tanıdık kanser, avrat emcek kanseridir. Kadınlarda kansere ilişkin ölümlerde ikinci en kalın tanıdık etken yerine karşımıza emcek kanseri çıkmaktadır. Maalesef emcek kanserinde er tanının yersiz olduğuna ilişkin kimi sorumluluktan ırak ve mutsuz demeçler bulunmaktadır. Bunların göz boncuğu ilmî dayanağı bulunmadığı benzeri emcek kanseri hastalarının yaşamını da yıldırma edici boyuttadır. Meme kanseri teşhisi er aşamada konulursa, tedavinin başarısı ve ölüm kalım şansı baş döndürücü şişman oranda artmaktadır. Meme kanserinin er aşamada yakalanabilmesi düşüncesince tarama testlerinin yapılması önerilmektedir. Her kadının 20 gözyaşı üstünde ayda birlikte zat kendini yoklama etmesi, dü yılda birlikte keyif kuruluşunda emcek muayenesi olması, 40-69 gözyaşı aralığında ise gene ayda birlikte zat kendini yoklama etmesi, yılda birlikte keyif kuruluşunda yoklama olması ve dü yılda birlikte mamografi çektirmesi önerilmektedir. Meme kanseri, yayılmadan ilkin er etaplarda belirleme edilirse hastaların yüzde 90'ından dahası alışılagelen yaşamını sürdürmektedir. Günümüzde çağcıl otama şekilleri sebebiyle er aşama emcek kanserlerinde memenin tümünün alınmasına lazım kalmadan çabucak tümörlü bölgenin çıkarılması sonrası ışın tedavisi ile emcek kanseri otama edilebilmektedir. Bu sayede hanımlarda hem ruh bilimi hem bedenî sıkıntılara kez açabilen topu topu memenin cerrahi yerine çıkarılmasına elan az çoğunlukla başvurulmaktadır. Meme kanserinde çağcıl ışın tedavisi teknikleri sebebiyle akciğer ve his korunarak hedeflenmiş birlikte otama gerçekleştirmek mümkündür” sanarak konuştu.
“Rahim ağzı kanseri ilkin az büyümekte bulunan devletlerde sıklıkta görülüyor”
Rahim ağzı kanserinin dölleme programı sebebiyle Avustralya'da gün bulunduğunu tamlayan Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongre Bilimsel Sekreteri Prof. Dr. Zeynep Özsaran ise şunları söyledi:
“Rahim ağzı kanseri hanımlarda ilkin az ümranlı ve büyümekte bulunan devletlerde baş döndürücü kalın tanıdık birlikte kanser. Kanserden korku geç kalmaktan kork sanarak birlikte sloganımız var. Erken teşhis baş döndürücü önemlidir. Bu sebeple tarama programları ve dölleme programları geliştirildi. Rahim ağzı kanseri ilkin az büyümekte bulunan devletlerde sıklıkta görülüyor. Gelişiminden er yaşta eşeysel ilişki, baş döndürücü eşlilik, sigara, immun sistem, tagaddi benzeri faktörlerin beraberinde asal yerine derinliğine süren, dikkafalı HPV (Human Papilloma Virüs) enfeksiyonu sorumludur. Cinsel deli dolu hanımefendilerin ½ si ömür boyu HPV enfeksiyonu ile karşılaşır. HPV sima 16 ve 18 döl yatağı ağzı kanseri ile münasebetli en kalın tanıdık faziletli riziko HPV tipidir. Rahim ağzı kanserinden tevakki etmek gayeli dölleme ve tarama emekleri seneler ilkin başlatılmış ve bu sayede er teşhis ve hastalığın ortadan kaldırılması hedeflenmiştir. HPV aşısı, döl yatağı ağzı kanserinin az elan yüzde 99'undan mesul HPV'e huzur geliştirilen koruyan aşılardır.
“Geçen 30 yılda kanser ölümleri yüzde 31 oranında azaldı”
Kansere ilişkin ölüm oranlarının düşmeye başladığını tamlayan TROD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Banu Atalar, “Bugün dünyada ölüm sebeplerinin başlangıcında kanser gelmektedir. Ancak Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü'nün yayınladığı akıbet tutanağa gereğince ABD'de kansere ilişkin ölüm oranlarında değme güzeşte yıl inhitat görülüyor. 1991'de kansere ilişkin ölüm oranları zirvedeyken, güzeşte 30 yılda kanser ölümleri yüzde 31 oranında azaldı. Kanser kaynaklı dirilik kayıplarının azalmasında, en münteşir tanıdık dört kanser şekli bulunan akciğer, bağırsak, emcek ve kestanecik kanserlerinde muteber tedavilerdeki gelişmelerin şişman gösteriş oynadığı belirtilmekte. Ülkemizde faik uygulayım bilimi yerine tanımlanan 'nokta atışı' yahut 'radyocerrahi' denilen ışın tedavisi teknikleri sağlam baş döndürücü merkezde değerli birlikte biçimde kullanabiliyor. Akciğer kanserinde bekçi atışı şu demek oluyor ki amaca müteveccih ışın tedavisi kullanması ile ömür sürelerinde kestirmece dü büküm artma gözlendi. Ancak bu formül değme akciğer kanseri hastası düşüncesince kullanılabilecek birlikte formül değildir” dedi.
Ertuğrul Gün - Gazi Taş
