Hatay
Depremlerden etkilenen vilayetlerde korunma sorunu, deri ve taşımalık kentler, şimendifer vagonları, oteller, yurtlar ve misafirhaneler kadar arızi çözümlerle giderilirken, liman şehirlerinde ise gemiler gereksinimi istikbal etmek düşüncesince kullanılıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının koordinasyonunda, Napoli şehrinden akıntı eden, iane malzemeleri haiz MSC AURELIA gemisi, İskenderun Limanı'na demirledi.
Her birinde banyo abdesthane mevcut 358 göz ve binden eş tomar döşek kapasitesine erbap gemi, AFAD ve Kızılay'ın belirlediği listedeki depremzedeleri ağırlamaya başladı.
Fotoğraf: Elif Öztürk Özgöncü/AA
Odalar ve kuma alanlar gemi çalışanı kabilinden temizlenirken, kemirmek gereksinimi ise Kızılay kabilinden karşılanıyor.
Limana otobüslerle getirilen yolcular, kayıtları alındıktan sonradan "Yalnız değilsin Türkiye" posteri ve Türk bayrakları somurtkan gemiye yerleştiriliyor.
İşine kıymetlendirmek talip depremzedeler sabahleyin ve tün ezanı belli saatlerde servislerle limana antre depar belgesi yapabiliyor.
"Tüm kurumların ortaklık var"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, AA muhabirine, nezaret koordinasyonunun peşi sıra gemiyi İskenderun'a getirdiklerini söyledi.
Baylan, 940 depremzedeyi geçici kamaralarında ağırlayacaklarını, kuma alanın tahminî 1100 yabanlık bulunduğunu anlattı.
Yiyecek ihtiyacının karaca ekipleri kabilinden sağlanacağını tamlayan Baylan, "Amacımız yurttaşlarımızın ilerleyici süreçte günce işlerini yapabilmeleri. Buradan sabahleyin çıkıp işe gitmeleri tün ezanı da baştan gemide konaklamalarını gelmek istiyoruz." dedi.
Baylan, MSC AURELIA'nın ikinci gemi olduğunu, ati hafta alana doğacak gemiyi de İskenderun balıkçı barınağına alacaklarını tabir ederek, "Amacımız, kullanıcılarını şehirden koparmadan, hayatları normale döndüğünde korunma gereksinimlerini burada efdal standartlarda sağlayabilmeleri. Genelde önemsiz çocuklu, buğulanmış ve özürlü yolculara evleviyet verilerek planlama yapıldı. Tüm kurumların ortaklık var." sanarak konuştu.
Artçı sarsıntılar ve esbak gündüz meydana mevrut 6,4 büyüklüğündeki depremi anımsatan Baylan, şu ifadeleri kullandı:
"Deprem meydana geldi, gemideydik. Gemide aşırı aşkın az hissettik. Gemi denizin üzerine katı eş rıhtıma ilişkin bulunduğu düşüncesince depremlerden aşırı etkilenmiyor. Bunu da sınav etmiş olduk. Tüm depremzedelerimizin içi şen olsun, burada sakıncasız biçimde konaklayabilirler."
"Annem, kardeşim ve yeğenimle kalacağız"
Oğlu Kemal Uzgaş ile gemiye yerleşen depremzede Ayşe Uzgaş, eğleşme ettikleri İskenderun Denizciler Mahallesi'nde depreme yakalandıklarını, eskiden depremde başına kartonpiyer ve beton parçalarının döküldüğünü ve evden ağır çıktıklarını dile getirdi.
Daha evvela uçağa ve gemiye on paralık binmediklerini kail Uzgaş, yetkililere ve alın teri dökenlere teşekkürname etti.
Oğlunu ve eşini depremde kaybeden Kemal Uzgaş ise bundan sonradan annesiyle yaşayacağını tabir etti.
Bir oğlunun kurtulmayı başardığını aktaran Uzgaş, "Çevremde 20-25 dinç vardı. Evimin nerede bulunduğunu biliyordum. Delikler açtık, dü cenazemizi aldık, eş oğlum doğrusu öz çıkmıştı." sanarak konuştu.
Uzgaş, eskiden günlerde ne yapacaklarını bilemediklerini vurgulayarak, "Mersin ve Silifke'de kaldık. Sonuçta sahn bitmeme ediyor. Büyük oğlum işine döndü, bu odada annem, kardeşim ve yeğenimle kalacağız. Onlardan bundan sonradan ego sorumluyum." ifadesini kullandı.
"Şehrimizi seviyoruz, vazgeçme edemiyoruz"
Eşi ve oğluyla gemide küsurat Hüsniye Özgül, evlerinin duvarlarının yıkıldığını ve eşyalarının kullanılamaz bir duruma geldiğini belirtti.
Özgül, evden çıktıktan sonradan otomobilde kalmaya başladıklarını fakat 3 günün böylelikle akrabalarına sığındıklarını aktararak, gemiye acemi yerleştiklerini tabir etti.
Eşinin epilepsi, kendisinin de gerginlik hastası olduğuna yer veren Özgül, şunları söyledi:
"Gemi çıkınca gelmeye değişmeyen verdik, başkalarının üzerine olmuyor. Buradan da ayrı durmak istemedik, eşyalarımız evimizde duruyor. Kıyafetlerimizi bile almadık. Burada beklemedeyiz. Psikolojimiz aşırı dobra değil, dokunsalar ağlayacağım. Aslında denizden korkarım ama bilmiyorum, oğlum burayı düşündü. 1 ay evvela gene kaçışmıştık, deprem geliyorum dedi de anlayamadık."
Özgül, bundan sonradan mestur alanlara girmeye korktuğunu vurgulayarak, "Düşünemiyorum bundan sonradan aşırı bükülmüş evde kalmayı. Şehrimizi seviyoruz, vazgeçme edemiyoruz. Doğduğumuz yerler. Başka yerde dem alamıyorum." dedi.
