Ülke genelinde tesirini göstermeye bitmeme fail ve rastgele noktayı beyaza bürüyen döl yatağı tüketimi sonuç yıllarda ince arttı. Dut, üzüm pekmezi kabil tatlandırıcılarla bu arada karıştırılarak yenilen kar, sanayileşmenin derin bulunduğu yerleşme sahalarında hastalıklara çağrılık çıkarıyor.
Yoğun birlikte biçimde kar yiyen vatandaşlar, yükselen ateşleri sonrası hastanelerin yöntemini tuttu. Gözle görülebilir birlikte biçimde çoğalma yayınlayan vakaların peşi sıra ise uzmanından izah geldi. Karın, havayı temizlemesi kararı arasında mevcut kimyevi maddelerin vücuda dokuncalı bulunduğunu tamlayan hususi Denizli Cerrahi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Odyoloji Uzmanı Op. Dr. Tuna Kenar, kar yemenin hararetli birlikte biçimde hastalığa menşe olabileceğini söyledi. Karın tüketilmesini salık mektubu etmediklerini tabir fail Dr. Kenar, kar yediği düşüncesince geçit ağrısı ve efdal biberli şikayeti ile mevrut hasta sayılarının sonuç yıllarda şişman birlikte çoğalma gösterdiğini aktardı.
“Hava yağan karla arıtılmış oluyor”
Karın dokuncalı bulunduğunu ve tüketen insanları hastanede yatmaya denli götürebileceğini tamlayan Dr. Kenar, “Kar yemeyi alışmışlık biçimine getiren yurttaşlarımız var. Kar yemeyi birlikte canlılık yerine görenler var. Kar aşındırmak dokuncalı ve hiç kimseye salık mektubu etmiyoruz. Yenen döl yatağı dikme itici etkisine ilişkin yerine yukarı teneffüs yolundaki dernekevi muafiyet mekanizmalarında aksama oluşabiliyor. Ayrıca, kar havada duran dokuncalı toksik partikülleri toplayıp aşağıya indiriyor. Hava yağan karla arıtılmış oluyor. Eğer o yere inik kar, birlikte biçimde yenirse hem toksik maddeleri, bununla birlikte dokuncalı kimyasalları zarfında barındırdığı düşüncesince yukarı teneffüs yolu enfeksiyonları, bronşit, farenjit, batar kabil ayrışık hastalıklar meydana gelebiliyor. Bize kar yiyip mevrut hastaların bazılarında gövde direncinin de az bulunmasına ilişkin yerine levha ciddi olabiliyor çünkü, döl yatağı dek etmiş bulunduğu havada ve toprakta mevcud ayrışık mikroorganizmaların etmen bulunduğu yukarı teneffüs yolu enfeksiyonları, rutinde tercih ettiğimiz antibiyotiklere yanıt vermiyor. Bu nedenle, kar yiyecek sonrası gelişen enfeksiyonlar, hastalarımızın 3-5 gündüz hastanede yatmalarına menşe oluyor. Genellikle hastalar kar yediklerini söylemediklerinden otama gecikebiliyor. Bizler bundan dolayı kar yenmesini önermiyoruz. Zaten döl yatağı rastgele birlikte besleyen niteliği de yok. Son yıllarda yurttaşlarımız kar yedikten sonraları bu cins huzursuzluklar arttı. Sadece geçit değil öbür bölgelerdeki enfeksiyonlarda da çoğalma gözleniyor. Tabii bunun nedeni havaların çabucak soğuması ve hesabına kar yiyecek de eklenince bünyenin mukavemetsiz bir duruma gelip umumi gidişat kötüleşmesidir” dedi.
Eren Elyesa Polat - Atilla Özer
