'Kovid-19 savaşçısı' hemşireler hastaların iyileşmesi düşüncesince fevkalbeşer güç harcıyor

Van

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezinde memur eş hemşireler, merkezdeki hekim ve öbür esenlik çalışanlarıyla bu arada hastaları sağlığına sarmak düşüncesince şişman güç harcıyor.

Kovid-19 salgınının önce gününden buyana cansiparane etkin hemşireler, salgının bitmesi düşüncesince her insanın aşısını yaptırması uyarısında bulunuyor.

"Kadınlarda ellerinde silahlarla cephede savaşıyor"

İki bebek anası şvester Şadigül Köroğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde hanımlara ve küçüklere meydana getirilen şiddete daima baş başa "dur" denilmesi icap ettiğini söyledi.

Kadınların hayatımızın değme dalında fedakarca kavga ettiğini tamlayan Köroğlu, "Salgında en ön safta arazi meydan hemşireler, etibba ve hepsi esenlik çalışanları, ailelerinden, sevdiklerinden uzakta görevlerini en dobra biçimde hesabına getirmeye çalıştı. Kadınlarımız topluluğun değme kesiminde olsunlar. Kadının elinin değdiği değme arazi güzelleşiyor. Bu ortak yapım endüstrisi da olanaklı esenlik kuruluşu da. Şu an yakınımızda ortak harp yaşanıyor. Kadınlar da ellerinde silahlarla cephede savaşıyor. Kimi sığınakta ana bazısı de bölgelerde şvester şekilde kavga ediyor. Güzel ortak maşer düşüncesince kız çocuklarını en dobra biçimde yetiştirelim ve okutalım." ifadelerini kullandı.

Kovid-19 salgınının en dip bulunduğu vakitlerde ayrışık zorluklarla karşılaştıklarını özetleyen Köroğlu, "Çocuklarımıza ve sevdiklerimize virüsü bulaştırmamak namına ırak kaldığımız, yiyecekleri bekâr yediğimiz, aşırı üzüldüğümüz yaşlarımız oldu. Aynı evdesiniz ve ayrımlı masaları paylaşıyorsunuz. Aklınızın ortak yanı burada iş yaparken öbür yanı çocuklarınızda kalıyor. Bunu yaşamamak benzer değil fakat tığ hayatımızın değme dalında çelimli ve başarılıyız. O günleri yeniden yaşamamamız düşüncesince her insanın kurallara uymasını istiyoruz." diyerek konuştu.

"Zor süreçler geçirdik"

Hemşire Begüm Akay ise maşeri yaşamda, iş hayatında ve değme yerde hanımefendilerin fedakarlıklarıyla öne çıktığını anlatım etti.

8 Mart'ın ailenin temeli bulunan kadının haset bulunduğunu dile getiren Akay, şunları söyledi:

"Tüm senelerde bulunduğu haset 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde de görevimizin başındayız. Salgın süreci tahminî 2 yılı bizlerden aldı. Sağlık mensupları bu süreçten sosyal, psikolojik, romanesk şekilde aşırı etkilendi. Salgının kızgın periyodunu aşırmak durumunda kaldık. Aile ve maşeri hayatımız da bundan etkilendi. Annemizi, babamızı, bu arada yaşadıklarımızı ve yakınlarımızı hâlâ aşırı buyurmak durumunda kaldık. Böyle ortak sürecin ortak hâlâ yaşanmasını dilek ediyorum. Bu sebeple her insanın kurallara uymasını ve aşılarını yaptırmalarını istiyorum. Kadınlar şekilde şiddetin değil, huzurun, sevginin, barışın bulunduğu ortak evren istiyoruz. Tüm kadınlarımızın haset mutlu olsun."

Yoğun ihtimam hemşiresi Belgin Ulaş, hanımefendilerin maşeri hayatımızın değme kesiminde arazi aldığını belirterek, "Yoğun bakımda çalışıyorum. Zorlu ortak müstevli sürecinden geçiyoruz. Evli arkadaşlarımızın bir fazla fazla bu süreçte derinlemesine müddet çocuklarını göremedi. Tüm zorluklara karşın değme şeyin üstesinden geliyoruz. Kadınların üstesinden gelemeyeceği, isteyip de başaramayacağımı tek bilinçlilik yoktur. Kadınlar güçlüdür. Kadınlarımızı değme mevzuda kendilerine güvensinler." diyerek konuştu.