Medicana Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Atila Güngör, kulak çınlaması dair açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Güngör, “Üç aydan az süredir bitmeme fail çınlamalar akut, 3 aydan ortak tomar süredir bitmeme edenler ise süreğen çınlama yerine bildirme ediliyor. Kelime manası 'zil sesi' bulunan Tinnitus rastgele ortak aut münebbih olmadan işitilen sestir. Sözlük manası çınlama bulunan ve kulakta işitilen bu ahenk değme devir çınlama biçiminde olmayıp tıslama, fıslama, fokurdama, hışırdama, uğuldama biçiminde olanaklı ve çınlamanın işitildiği kulak değme devir hastalığın bulunduğu tarafı göstermez. Çınlamanın hissedilmesi düşüncesince kulağın duyuyor olması da gerekmez. Çünkü kimisi yayınlar bu hissi fantom kalp yerine bildirme ederler" dedi.
Amerika'da nüfusun yüzdelik 10-15'inin çınlamadan muzdarip bulunduğunu tamlayan Prof. Dr. Güngör, "Kanada'da yüzdelik 40'ı çınlamadan muzdarip olup Avustralya'da yaşamlarının rastgele ortak çabucak çınlama hissedenler nüfusun 2/3'dür. Ülkemizde ise bu miktar yüzdelik 10'lar civarındadır" ifadelerini kullandı.
Kulak çınlaması belirtilerinden bahseden Prof. Dr. Güngör, "Çınlamaların objektif, sübjektif yahut erinçsiz edici bulunan yahut sıfır yerine çoğu kez dü grupta incelenir. Objektif çınlamanın sebebi bilinmeyen ve çoğu kez çoğunlukla sem kaybı görülür. Sübjektif çınlamada ise ne bellidir ve bu ne kulak (dış-orta-iç kulak ve dolambaç kanalının türlü hastalıkları) yada kulak dışı hastalıklara (anemi, hipertansiyon, hormonal bozukluklar, doğa yada adale hastalıkları, kimi vitamin yada mineral eksiklikleri, derman kullanması gibi) ilişkin olabilir. Objektif çınlama araştırma edenin de duyduğu çınlamadır ve çoğu kez damarsal yada adale ile ilgilendiren hastalıklara bağlıdır, öznel çınlama ise elden pestil çeşidinden işitilir ve çoğunlukla görülür. Özellikle B12 vitamini ve tutya eksikliği çınlamaya ne oluyor" açıklamalarında bulundu.
Kulak çınlamasının yetişkinlerde daha sık görüldüğünü tamlayan Prof. Dr. Güngör, "Görülme sıklığı yaşla baş başa artar, beylerde daha aşırı görülür. Ancak kimi gruplarda daha sık rastlanır. 60 gözyaşı beden grup, deli dolu askeri personel, patırtılı işlerde çalışanlar, müzisyenler, motosiklet sporları ile uğraşanlar, av sporu meraklıları ile davranışsal keyif sorunu (anksiyete, depresyon, takıntılı kompulsif bozukluğu) bulunan grupta görülme sıklığı alışılagelen nüfustan daha fazladır. Çınlamanın depresyonu artırıcı, depresyonunda çınlama artırıcı tesiri oluyor" dedi.
Prof. Dr. Güngör, otama şekillerinden de bahsederek, laflarını şu şekilde tamamladı: "Çınlama şikayetleri ile mevrut değme hastada sebebi anlamaya müteveccih tetkikat (işitme testleri, biyokimyasal tetkikat ve görüntüleme) yapılmaktadır ve ne bulunmaya çalışılır. Bunun arkası sıra da tedaviye geçilir. Tek cepheli sem kaybı bulunan hastalarda ve nörolojik bozukluğu bulunan çınlamalı hastalarda görüntüleme şarttır. Çınlamanın yönetiminde en önce altta dert otama edilir. Zaten erinçsiz etmeyen çınlamada tedaviye de icap yoktur. Rahatsız edici çınlama türleri düşüncesince otama şekilleri şöyle; sem cihazı, maskeleme yöntemi, derman tedavileri, ısınma tedavisi, kognitif tedaviler, elektriksel yahut mıknatısi uyarım, akupunktur, homeopati (alternatif tıp), lazer tedavisi, aşırı encam olgularda dirim kurgusal kulak, hiperbarik müvellidülhumuza tedavisi".
