USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Sorbonne'dan Darülaceze'ye uzanan 'film gibi' hayat

Mehmet Eymen Ulukut, Galatasaray Lisesi, Sorbonne Üniversitesi, toplum bilimi doktorası ile gazetecilik ve muharrirlik mesleklerini sığdırdığı 73 salname yaşamının Darülaceze'deki günlerinde de kitaplarla sefer arkadaşlığı yapıyor.

Sorbonne'dan Darülaceze'ye uzanan 'film gibi' hayat
31-01-2022 13:36
İstanbul

Mehmet Eymen Ulukut, Galatasaray Lisesi, Sorbonne Üniversitesi, toplum bilimi doktorası ile gazetecilik ve muharrirlik mesleklerini sığdırdığı 73 salname yaşamının Darülaceze'deki günlerinde de kitaplarla defa arkadaşlığı yapıyor.

Nişantaşı'nda 1949'da doğan Ulukut, kimya mühendisi nezdinde babanın ve ev kadını nezdinde annenin yegâne çocuğuydu. İlkokul, rüştiye ve liseyi Galatasaray Lisesi'nde tamamladı.

Sorbonne Üniversitesini burslu kazanarak, toplum bilimi tahsili karşıcı ve arkası sıra doktorasını bütünleyen Ulukut, gazetecilik mesleğini yürütme ederken nezdinde yandan da makaleler ve kitaplar yazdı.

Ulukut, Fransa'da yaşamının aşkını buldu ancak İstanbul'da kaybetti, 68 vakalarını Paris'te, 12 Mart Muhtırası'nın neticelerini ise İstanbul'da yaşadı, nezdinde kitabı Türkçe'ye çevirilmiş bulunduğu düşüncesince 1,5 sene hapishane yattı.

"Galatasaray Lisesi'nde baş döndürücü elleme hatırat biriktirdim"

Ulukut, 2. Abdülhamit kabilinden 31 Ocak 1896'da hizmete verilen Darülaceze'nin yapı sene dönümünde, AA muhabirine, gerileyiş ve çıkışlarla komple dirim öyküsünü anlattı.

Galatasaray Lisesi'nde baş döndürücü elleme hatırat biriktiğini tamlayan Ulukut, rüştiye yıllarında Türkiye'nin en ehemmiyetli temaşa sanatçılarından Ferhan Şensoy ile tanıştığını, hâlâ sonraları Şensoy'un liseyi dolaşmak düşüncesince memleketi Samsun'a gittiğini söyledi.

Lise yıllarında Fransızca, ikinci lisan adına İngilizce de öğrendiğini aktaran Ulukut, yaşamının seyrinin İstiklal Caddesi'nin girişinde mevcut Fransız Konsolosluğu duvarındaki panoda toprak düzlük ilanla değiştiğini söyledi.

Ulukut, ilanda Türkiye'de, Fransızca terbiye sağlayan kolejlerdeki öğrencilerin, Fransa'da burslu darülfünun okuyabileceğinin yazdığını aktararak, şöyleki bitmeme etti:

"Bu fırsatı kullanmak düşüncesince doğrudan konsolosluğun düzenlemiş bulunduğu sınava girdim ve Sorbonne Üniversitesini burslu kazandım aynı zamanda birincilikle. Sınavın arkası sıra Paris günleri başladı. Elimde dü valizle üniversitenin kapısına gittiğimde, vazifeli 'giremezsiniz' niteleyerek durdurdu. Meğer üniversitede boykot varmış, 1968 olaylarının evvela kıvılcımı Sorbonne'da başlamış. Benim terbiye hayatım mükemmel da bu çağa denktaş geldi. Hatta o çağda üniversitedeki vakalara ego de katıldım."

"Le Monde gazetesinde makaleler yazdım"

Üniversitede hadiseler bitmeme ederken nezdinde Türk arkadaşıyla pansiyonda göz kiraladıklarını dile getiren Ulukut, "Olaylar zımnında üniversitede terbiye yapılamıyordu. Ona karşın ego rastgele sabahleyin okula gidermiş üzere hengâm 08.00'de pansiyondan çıkıp, kütüphaneye giderdim. Bu gestalt 2 sene sürdü. Olaylar bitince kazandığım büro bulunan toplum bilimi eğitimine başladım. Bugün güçlü unutamayacağım, baş döndürücü değerli hocalarım oldu. Sosyoloji diplomamı aldıktan sonraları doktoramı tamamladım." ifadelerine toprak verdi.

Ulukut, doktorasını yaparken Le Monde gazetesinde Orta Doğu ile ilişik makaleler yazmaya başladığını dile getirerek, şunları söyledi:

"Paris'te o zamanlarda gazeteler şeb ezanı 20.00-21.00'de bağlanırdı, 22.30'da çıkardı. Çünkü orada döner vardı, meğer burada gazeteler elle diziliyordu. Doktora biterken Nicole isminde nezdinde Fransız kadınla tanıştım ve onunla beraberce 1971'de Türkiye'ye döndüm. Biz Türkiye'ye gelmeden 4 ay evvela 12 Mart Muhtırası olmuştu. Bu sebeple kız arkadaşımla beraberce İstanbul'a geldiğimizde havaalanında geçişlik kontrolünün arkası sıra derinlemesine nezdinde müddet bekletildik. Askerler bizi aldıklarında, 'Hayırdır ne oldu?' niteleyerek sordum. Paris'te çeviri ettiğim Friedrich Engels'in, 'Doğanın Diyalektiği' kitabının Türkiye'deki haram yayınlardan bulunduğu ve o sebepten bekletildiğim söylendi. Bir anda kendimi cezaevinde buldum. Kitap çevirmekten 1,5 sene hapishane yattım."

"Nicole ile birbirimizin gözüne gereğince konuşurduk"

Ulukut, talihsizliklerin yakasını nezdinde muhtelif bırakamadığını belirterek, şöyleki bitmeme etti:

"Tam hapisten çıktım, tamamı mesail bitti, kız arkadaşımla bundan böyle geleceğe çevrik projeler yapmaktayız derken Nicole, 'Fransa'ya döneceğim' dedi. 'Niye?' niteleyerek sorduğumda, 'Mecburum.' dedi. Ne yaptıysam nezdinde muhtelif kalmaya inandırma edemedim. O gittikten sonraları derinlemesine nezdinde müddet kendimi toparlayamadım. Birgün Nicole'ün annesinden telefon geldi ve 'Nicole'ü kaybettik.' dedi. Meğer Nicole, çocukluğunda kan kanseri olmuş. İstanbul'da bu esasen nüksedince bana ağırlık olmamak düşüncesince Paris'e deveran sonucu almış. Bu biberli telefon konuşmasının arkası sıra doğrudan Paris'e gittim ancak cenazesine güçlü yetişemedim."

Bu biberli olayın arkası sıra dünyasına kimseyi almadığını ve nezdinde hâlâ hiçbir evlenmediğini dile getiren Ulukut, "Çünkü Nicole'ün yerini kimesne dolduramadı, o hiçbir konuşmadan bakışarak anlaşabileceğim biriydi. Birbirimizin gözüne gereğince konuşurduk. Benim düşüncesince dirim yoldaşıydı. Onunla yaşadığımız diyalogsuz diyalogu kimsede bulamadım." dedi.

Ancak yaşamın bitmeme ettiğini ve yaşamış bulunduğu acılardan kaçmak düşüncesince kendini işine verdiğini özetleyen Ulukut, Yeni Ortam ve Cumhuriyet gazetelerinde yazamaya başladığını söyledi.

Gazeteciliğe bitmeme ederken iz da yazdığını özetleyen Ulukut, o çağda nezdinde arkadaşı ile beraberce "Mont Pelerin Küresel Sermayenin Beyni" anlı şanlı kitabı kaleme aldığını kaydetti.

"Darülacezede dü senedir kitaplarla yaşıyorum"

Ulukut, ailesinin yegâne evladı olduğunu, bundan dolayı kimsesinin bulunmadığını belirterek, Darülaceze ile yollarının kesişme periyodunu şöyleki anlattı:

"Bir devir Caddebostan'daki evimde koltukta oturmuş, olup bitenleri dinliyordum, yassı niteleyerek yere yığıldım. O yetkin kafam sehpaya çarpmış. Ağzımdan, burnumdan kanlar gelmiş, bellek kanaması geçirmişim. Allah'tan apartman görevlisinin servis saatiymiş, benim zile basıyor, kapıya vuruyor. Ses çıkmayınca nezdinde aksilik bulunduğunu anlamışlar, kapıyı güçlükle açıp, hastaneye kaldırmışlar. Hemen ameliyata almışlar. Hastanedeki tedavinin arkası sıra da Darülaceze'ye getirdiler."​​​​​​​

Ulukut, dü senedir Darülaceze'de yaşadığını, buradaki günlerinin hâlâ baş döndürücü kütüphanede geçtiğini söyledi.

Bir veya dü arkadaşının bulunduğunu anlatım fail Ulukut, "Zira at yarışı veya spordan konuşmayı dayanıklı sevmiyorum. O sebepten dost bulmada zorlanıyorum. Ben de en baş döndürücü sevdiğim toprak bulunan kütüphanede kitaplarla hengâm geçiriyorum. İnternetten dünkü çıkan kitapları strateji ediyorum, onları listeliyorum ve realizasyon etmeye çalışıyorum." niteleyerek konuştu.

Darülaceze'de dirim şartlarının elleme olduğunu, gençlerin ziyaretlerinin menfaatlerini baş döndürücü bahtiyar ettiğini dile getiren Ulukut, "Gençlere salık mektubu vermeyi sevmiyorum nedeniyse her insanın şeklini bulma çeşidi farklıdır. Herkes bilmiş bulunduğu yoldan gitsin. Ama dolgunca dolgunca iz okusunlar isterim, nedeniyse kitaplar değişik düşünmeyi öğretiyor. Okumak aşina olmak değil, onu da hazmetmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ