Amasya
Dünya bebek klasikleri ortada arazi meydan "Fareli Köyün Kavalcısı" masalında kavalını çalarak köyün içre dolaşan kavalcı kadar "Hasan dayı" da noktayı geliyor evinin balkonundan komşularına, çarşıda, pazarda, çay ocağında arkadaşlarına kaval çalarak onları kavaldan yükselen ezgilerle kırlara çelimsiz ortak seyahate çıkarıyor.
Çelebi, AA muhabirine, Göynücek ilçesine ilişkin Abacı köyünde doğduğunu çobanlık yaparken 20 sene ilk idman düşüncesince benzeri ve 6 çocuğuyla geldiği Suluova ilçesine yerleştiğini söyledi.
Gündelik işlerde çalıştığını özetleyen Çelebi, dedesinden ona anı artan kavalı rastgele fırsatta çaldığını söyledi.
Kavalını yanından ayırmadığını tamlayan Çelebi, "Köyümü özleyince kavalımı elime alıyorum çalmaya başlıyorum, kendimi avunan ediyorum. İşten geliyorum, yemeğimi yiyorum, balkona geçiyorum kavalımı çalmaya başlıyorum. Eşime çalıyorum, balkondan komşularıma çalıyorum, çarşıya çıkıyorum vatandaşlara çalıyorum, hakeza günlerim geçiyor. Eski günleri, çobanlık yaptığım zamanları, hayvanlarımı rastgele daim özlüyorum. Şehirde yaşamaya alışmam çetince oldu, kavalım rastgele daim yanımdaydı, onu bırakamam." dedi.
Kaval sesinden kimsenin tasalı olmadığını dile getiren Çelebi, "Kaval çalmamdan tasalı bulunan kimesne yok. Eşim istiyor, komşularım kıvançlı oluyor, çaldığım arkadaşların hoşuna gidiyor, bu gidişat beni bahtiyar ediyor." niteleyerek konuştu.
Çelebi'nin arkadaşı Vedat Satılmış da Hasan Çelebi'nin halis muhlis Suluova halkı çeşidinden sevildiğini tabir ederek, "Hasan abi kaval çalınca, bizi dağlara, ovalara, köylere götürüyor. Eski günlere gidiyoruz, köydeki yaşamımız aklımıza geliyor. Ağzına, yüreğine sağlık. Biz isteyince rastgele devir çalar, bizler onu baş döndürücü seviyoruz, bizim güdeleme kaynağımız." ifadesinde bulundu.