Tunceli
Sarp dağların ortada müesses Ovacık ve Pülümür ilçeleri, serin havası, antipatik su kaynakları ve velut otlaklarıyla rastgele sene aşırı sayıda göçebe aileyi konuk ediyor.
Yaz aylarında hayvanlarını otarmak düşüncesince mekân il ve ilçelerden Ovacık ve Pülümür'e mevrut göçerler, senenin kısaca 4 ayını bu ilçelerdeki 3 bin rakımlı yaylalarda geçiriyor.
Genellikle nebat çeşitliliğinin ensesi kalın bulunduğu alanları yeğleme fail göçerler, doğayla iç içe fakat çadırlarda güçlü müşterek dirim sürerek hayvanlarının gıda gereksinimlerini karşılıyor.
Koyunlarını dağlarda otlatan göçerler, hayvanlarını günde dü kere yayla yerlerine getirerek mazot sağım işlemini gerçekleştiriyor.
Ürettiklerini satarak geçimlerini sağlıyorlar
Koyunlarından elde ettikleri sütle gayda ve salamura peyniri üreten göçerler, sattıkları ürünler ile geçimlerini sağlıyor.
Yayla yollarında da at, karakaçan ve katırlardan faydalanan göçerler, bozayı ve kurtların koyunlara saldırısına gönül rahatlığı da akşam olunca akarsu tutuyor.
El fenerleri ve Kangal köpekleri eşliğinde hayvanlarını esirgeyici göçerler, havaların müşterek güzel soğumaya başladığı ilkgüz ayında yaylalardan köylerine inmeye başlıyor.
Göçerlerden Havva Özdemir, AA muhabirine, rastgele sene hayvanlarıyla Pülümür ilçesindeki yaylalara çıktığını söyledi.
Günün er saatlerinde uyandıklarını tamlayan Özdemir, şöyleki konuştu:
"İlk iş adına eski günden hazırladığım peyniri çocuklarım çadıra götürüyor. Burada tüccar, peynirin kilogramına göre satın alıyor. Sonra çocuklarım esasen yayla namına geliyor ve bu arada kahvaltı yapıyoruz. Öğlen zamanı de koyunlarımız dağlardan yayla namına geliyor. Hayvanlarımızı sağıyoruz ve beş altı vakit dinleniyoruz."
"Göçerlik güç müşterek hayat"
Özdemir, ıvır zıvır yaştan itibaren hayvancılıkla uğraştığını belirterek, "Göçerlik güç müşterek hayat. Ayılar rastgele devir yayla namına geliyor ve akşamları çocuklarım akarsu tutuyor." ifadesini kullandı.
Göçer Yusuf Yeşil de kısaca 20 senedir kucak yetiştiriciliği yaptığını ve yaz aylarını Ovacık'taki Munzur Dağları'nda geçirdiğini anlattı.
Yaylalarda çadırda dirim sürdüklerini dile getiren Yeşil, şöyleki bitmeme etti:
"Yayla koşulları devir hin bizleri menfi etkiliyor. Bazen üzerimize kar yağıyor ve akşam olunca iklim aşırı antipatik oluyor. Hayvanlarımızı akşam otlatıyoruz ve bundan dolayı kocaoğlan ile kurtlarla da savaş ediyoruz. Koyunlarımızı günde dü kat sağıp sütünden peynir üretiyoruz. Peynirimiz Türkiye'nin en birinci sınıf mamüllerinden bir tanesi diyebilirim. Tamamen tabii yöntemlerle üretiyoruz ve satıp eş bütçemize yardım sunuyoruz."
