Ankara
Türk Nefroloji Derneği'nce ortak otelde planlı "Ev Hemodiyalizinde 1'inci ve 1000'inci Hasta Buluşması"nda böbrek yetmezliği hastalarının hayat süresini ve hayat standardını iyileştirmeye müteveccih otama alternatifleri kendince bilgiler paylaşıldı. Toplantıda ev hemodiyalizi kullanan hastalar da deneyimlerini anlattı.
Toplantıya dahil bulunan Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Tekin, "Türkiye, kalburüstü ortak halde muteber ev hemodiyalizinde Avrupa'da 2'nci, dünyada 5'inci dünya konumunda. Ev hemodiyalizinde 1000'inci hastamızı geçtik, pratikte epey muvaffakiyet neticeler elde edildi." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 911 merkezde görev düzlük 70 bin yöresinde diyaliz hastası bulunduğuna dikkati çekici Tekin, ev hemodiyalizinin hastaların sağlığına, günce toplumsal yaşamlarına ve ayrımsız sürede dünya ekonomisine ehemmiyetli katkılar sağladığını anlattı.
Türkiye'de 23 hastanın böbrek nakli beklediğine ve bu hastaların tamamının diyalize tahavvül etmek mecburiyetinde olduğuna dikkati çekici Tekin, nezaret namına ev hemodiyalizi ve benzer otama yöntemlerini, bu mevzuda farkındalık oluşturulmasına müteveccih toplantıları herhangi ortak devir desteklediklerini vurguladı.
"Hastaların hem hayat kaliteleri artıyor hem de hayat süreleri uzuyor"
Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız ise Türkiye'de akıbet 10 yılda ev hemodiyalizi tedavisinde ehemmiyetli gelişmeler kaydedildiğinin altını çizdi.
Ev hemodiyalizinin bünyenin üremik toksinlerden henüz ortak tomar arınmasına ve vücutta biriken suyun tam oranda uzaklaştırılmasına imkân tanıdığına ayraç fail Yıldız, şöyleki konuştu:
"Ev kadar ısıdam ortak ortamda, kalbi yormadan meydana getirilen derinlemesine diyaliz işlemiyle hastaların hem hayat kaliteleri artabilmekte hem de muhtemel hayat süresi uzatılabilmektedir. Hastaların menfaatlerini klinik namına epey güzel hissetmeleri ve emek vermek yaşamına bitmeme edebilmeleri kabil olabilmektedir."
Evde hemodiyaliz düzlük hastalarda Kovid-19 görülme payı düşük
Ankara kent Hastanesi Nefroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Fatih Dede de başta Kovid-19 salgını sürecinde ev hemodiyalizinin önemine dair detayları paylaştı.
Hemen doğrudan bütün vakayiname böbrek hastalarının kullandıkları ilaçlara dair muafiyet sistemlerindeki baskılanma dolayısıyla Kovid-19 açısından erdemli riskli grupta toprak aldığına dikkati çekici Dede, hemodiyaliz hastalarının şişman bölümünün haftada 3 kat ortak merkezde diyalize tahavvül etmek yerinde kaldığını ve bir çok hastanın merkezlere neşet etmek düşüncesince şişko nakil araçlarını kullandığını aktardı.
Prof. Dr. Dede, bu durumun hastalar açısından riski artırdığını vurgulayarak, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Kovid-19 görülme sıklığı merkezde diyalize giren hastalarda değişik devletlerde yüzdelik 25-35 arasındadır. Evde hemodiyaliz ve karın zarı diyalizi bulunan gruplarda ise bu kemiyet henüz düşüktür. Diyaliz hastalarında Kovid-19 ahiret yolculuğu oranları dünyada ve vatanımızda yüzdelik 30 civarındayken, gene evde otama bulunan grupta bu oranlar henüz düşüktür.
Ankara kent Hastanesi evde hemodiyaliz hastalarında Kovid-19 teşhisi bulunan pestil sıklığı yüzdelik 18 olup, kovid dolayısıyla kaybedilen hastamızın olmaması epey müjdeli ortak durumdur. Ev diyalizi uygulamasının pestil sağlığı, hayat kalitesi ve dünya ekonomisi düşüncesince enikonu müfit olacağını ve devir içinde artması icap ettiğini düşünüyorum."
"Ölüm riskinde yüzdelik 40 eksilme saptandı"
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Ok ise evde hemodiyaliz yapılabilmesi düşüncesince hastaya yahut evimizdeki ortak pestil yakınına yetişek verilebildiğini, uygulamanın eve mevrut şvester çeşidinden da gerçekleştirebildiğini belirterek, "Eve ortak diyaliz makinesi ve ıvır zıvır ortak ayıklama sistemi kurulmakta, bütün asayiş önlemleri alınmakta, lazım malzemeler derneşik aralıklarla hastanın evine götürülmektedir. Bu tedaviye ulaşabilmek düşüncesince hastalar tek ifa yapmamakta, masrafların bütün bunlar büyüklük çeşidinden karşılanmaktadır." bilgisini paylaştı.
Evde tün meydana getirilen hemodiyaliz uygulamalarının faydalarına yer veren Ok, "Halsizlik, gerginlik düşmesi yahut baş döndürücü yükselmesi, likit birikimine dair soluk darlığı ve duygu sorunları, kansızlık, iştahsızlık, mızrap hastalığı, huy kireçlenmesi kadar kesif tanıdık mesail ortadan kalkmakta, zihnî işlevlerden tenasül işlevlerine değin bütün cisim işlevlerinde ehemmiyetli düzelmeler olmaktadır. Diyet kısıtlamaları hafiflemekte, nice ilacın kullanımına bundan böyle lazım kalmamaktadır." dedi.
Prof. Dr. Ercan Ok, şu anda 1100'ün üstünde hastanın evde hemodiyaliz hizmetinden faydalandığını bildirdi.
Türkiye'deki geçmiş dört ev hemodiyalizi hastasının 15 yılı ortak tomar süredir diyaliz tedavilerini evlerinde sürdürdüklerini aktaran Ok, "Bu yürütüm ile ahiret yolculuğu riskinde yüzdelik 40 eksilme saptandı. Hastaların çare istimal gereksinimleri yüzdelik 51- 87 oranlarında eksilme gösterdi, sigorta kurumları ve dünya açısından hesaplı ulama sağlandı. Türkiye'deki ev hemodiyalizi hastalarının yüzdelik 48'i canlı namına çalışıyor, hem aileye hem ülkeye hesaplı ulama sağlıyor." diyerek konuştu.
Türkiye'nin geçmiş ev hemodiyaliz hastası: "Hayatım değişti"
Türkiye'de ev hemodiyalizini geçmiş kullanan pestil Cengiz Yelegen, "56 yaşındayım, 16 senedir ev diyalizi yapıyorum. Toplamda da 28 senedir diyalize giriyorum. Ev hemodiyalizi yardımıyla hayatımda epey ortak tomar nesne değişti. Eskiden haftada üç gündüz merkeze görmek zorundaydım ancak deminden buna lazım bulunmayan evde bu uygulamayı yapabiliyorum. Sağlığıma da epey faydası oldu. Tansiyonum düşmüyor, kramplarım olmuyor. Sabahları epey şen uyanabiliyorum, işime huzurlu gidiyorum." diyerek konuştu.
1000. ev hemodiyalizi hastası 43 yaşındaki üç bebek anası Ümmühan Uysal ise şunları kaydetti:
"İki senedir ev hemodiyalizi görüyorum. Ev hemodiyalizi ile epey rahatım, maruz eğitimler yardımıyla evde bu uygulamayı zat başıma yapabiliyorum. Merkeze gitmeme, çocuklarımın yanından ayrılmama lazım kalmıyor. Daha az yoruluyorum, toplumsal hayatımı epey henüz şen yaşıyorum. Bu yürütüm düşüncesince ortak kuruş fark ödemedim, bütünü büyüklük çeşidinden karşılandı ve karşılanmaya da bitmeme ediliyor. Bu nedenden devletimize, yetkililere epey teşekkürname ediyorum."
Cengiz Yelegen ve Ümmühan Uysal, aza nakli gözleyen hastalar düşüncesince bütün vatandaşlara aza bağışı gönüllüsü olma çağrısında bulundu.
