USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Türkiye, Japon fotoğrafçı Şibusawa'nın 40 senedir 'ikinci memleketi'

Japon fotoğrafçı ve edip Şibusawa Saçiko, "Türk insanı lüzum sıcaklığı lüzum yakınlığıyla Türkiye'nin duyurulması müstelzim özelliklerinden biri." dedi.

Türkiye, Japon fotoğrafçı Şibusawa'nın 40 senedir 'ikinci memleketi'
15-12-2022 13:08
Tokyo

Japon fotoğrafçı ve edip Şibusawa Saçiko, 1981'den beri yolculuk etmiş olduğu ve "ikinci memleketi" şekilde nitelendirdiği Türkiye'nin, tarihini, mutfağını, kültürünü incelediğini ve Türk insanını gözlemlediğini belirterek, "Türk insanı icap sıcaklığı icap yakınlığıyla Türkiye'nin duyurulması müstelzim özelliklerinden biri." dedi.

Şibusawa, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Tokyo'da Nazım Hikmet'ten ilham alınarak "İnsan Manzaraları" ismini verdiği Türk insanını yansıtan fotoğraflardan oluşan birlikte işporta açtı.

Fotoğraf karelerine birlikte çocuğun sünnet töreninden kamuflajlı Türk askerine, tespih satan sakallı adamdan, tavla atanlara derece Türk insanına ilişkin nice hatıra sığdıran Şibusawa'nın "Otobüsle İstanbul", "Tekne üstünde İstanbul", "İşte bu nedenle İstanbul ilginç - Çok etnikli zamanı birlikte şehrin esas yaşamdan değerlendirmesi" adlı kitapları ve yazıları de bulunuyor.

Şibusawa, “ikinci memleketi" şekilde nitelendirdiği Türkiye’ye sevgisini, Türk insanıyla ilişkisini ve seyahatlerini AA muhabirine anlattı.

Çocukluğunda "Doğu ve Batı'nın nerede başlayıp bittiğini" düşkünlük ettiğini, ailesinin Selanik'te yaşamış olduğu birlikte çağda Türkiye ile tanıştığını kail Şibusawa, ziyarete gittiği 1981'de Selanik'ten trenle İstanbul'a vürut fırsatı bulduğunu, iyice beğenmiş olduğu İstanbul'la macerasının orada başladığını belirtti.

Şibusawa, "Pozitif-negatif fotoğraf döneminden dijitalleşen makinalara doğru" niteleyerek özetlediği Türkiye seyahatlerinde aşırı sayıda rubai çektiğini vurguladı.

Sovyetler Birliği dağıldığında Türkiye'ye insanoğlu akını olduğunu, muhaceret fail Rusların sokakta bölgelere destar açıp "bavul ticareti" yaptığını dile getiren Şibusawa, "Profesyonel vandöz değiller. Ekmeğini kazanmaya etkin Rus vatandaşları ve geçinmeye çalışıyorlardı." niteleyerek konuştu. Şibusawa, Türkiye'nin buna müsaade vermesi sonrası Türklerin yardımseverliğinin dikkatini çektiğinin altını çizdi.

Şibusawa, 1999 Marmara Depreminde dostlarıyla dünyalık topladığını, o devre kurulan depremzede çadırlarına bu yardımları dağıttıklarını aktardı.

Yıllar önceki birlikte İstanbul seyahatinde Fener'den Fatih'e giderken emektar evlerin fotoğraflarını çektiğini, bu tam kapkaça verilen kaldığını, yerde sürüklense de kamerasını bırakmadığını özetleyen Şibusawa, çığlıklarını duyan birlikte kadının pencereden "hırsız, hırsız" niteleyerek bağırmasıyla hırsızın kaçtığını söyledi.

Şibusawa, vakası duyan mahallelinin desteğe koştuğunu tabir ederek, şunları kaydetti:

"Otele arka döndüğümde baktım ki otelin önü kalabalık. O tam ihvan aramışlar. ‘Nasıl haberiniz oldu?’ niteleyerek sorunca, oysaki nemli birlikte baba yarısı çantayı bulmuş. Değerli eşyalar alınınca çantanın içinde, kartvizitlik kalmış. Yaşlı baba yarısı ‘herhalde ecnebi birinin çantasını çaldılar’ düşüncesiyle kartvizitleri inceleyince, Topkapı Müzesi'nden birinin kartvizitini de bulmuş. Gezerken tevafuken tanıştığım ve kartvizitini aldığım müze personelinin kartviziti... Yaşlı amca, bu kişiyi telefonla arayıp, ‘böyle birlikte çanta buldum’ demiş. Müze görevlisi de ‘Japon hanımı tanıyorum, henüz ahit konuştuk, şu otelde kalıyor’ niteleyerek bilgilendirmiş. Telefonla, kaldığım oteli de görevliye, ‘her obje önünde mı diye, kadının başına birlikte obje mi geldi, çantayı oraya attılar, hanımı da boğaza mı attılar’ niteleyerek sormuşlar. Olay hakeza seyrederken, manşet aracıyla otelin önüne getirildim. ‘İyiyim, birlikte şeyim yok’ niteleyerek anlattım. Değerli eşyalar gitti. ‘Giden, gider’ niteleyerek düşündüm, şişman birlikte yaralanma da olmamıştı. Japonya’ya döndüm."

Çektiği fotoğraflara baştan baktığında hırsızların fotoğrafını da çektiğini ayırt ettiğini, Türk güvenlik yetkililerine bu fotoğrafların da toprak almış olduğu birlikte name gönderdiğini kail Şibusawa, kısaca birlikte ay sonraları Türkiye’deki arkadaşlardan "meşhur oldun, gazetelere çıktın" niteleyerek elektronik posta ve telefonlar geldiğine ayraç etti.

Emniyete postaladığı fotoğraflar suretiyle Türk polisinin "kapkaççıları yakaladığını" tamlayan Şibusawa, Türk dostlarından aşırı sayıda "özür mesajı" aldığını anlattı.

Şibusawa, "Başına birlikte obje geldi fakat Türkler esasen hakeza değil', 'Hırsızın namına defo dileriz' 'Bir henüz gelirsen misafirimiz ol' 'Yemeğimizi ye" halinde nice ileti aldığını vurgulayarak, "Seyahat sigortası vardı ve çalınanların tazminatı karşılandı. Ancak ondan değerlisi, Türk insanından mevrut yüzlerce e-postadaki içten duygular, benim düşüncesince iyice elleme birlikte sınama oldu." halinde konuştu.

"Asıl dikkati çekeni Türk insanı"

Şibusawa, "Türkiye'nin esas dikkati çekeni Türk insanı. Çünkü Türk insanı icap sıcaklığı icap yakınlığıyla Türkiye'nin duyurulması müstelzim özelliklerinden biri." dedi.

40 salname yolculuk tecrübelerini özetleyen Şibusawa, öbür milletlerle kıyasladığında, Türk insanını "hayatı beğeni alarak yaşayan, güler yüzlü, misafirperver" şekilde nitelendirdi.

Şibusawa, "Yolun kenarında 3 baba yarısı oturmuş, lamba karpuzu yiyorlar, 'afiyet olsun' diyorsun. Hemen 'gel gel otur' diyorlar, ağırlama etmektedirler ve bu rastgele gündüz oluyor." niteleyerek konuştu.

Şaşkınlığını gizleyemediğini vurgulayan Şibusawa, "Böyle birlikte iklim anmak aşırı kabil değil, on paralık tanımadığın birlikte kişiye 'gel, otur' diyebilmek." ifadelerini kullandı.

Japon seyyah, "Tek başıma yolculuk ettiğimde, canım kiraz çeker, birlikte manava giderdim. Poşete doldurur, müteaddit dünyalık niteleyerek sorduğumda 'gerek namevcut sen misafirsin' derlerdi." dedi.

Şibusawa, hayatın olumsuzluklarına karşın "misafirperver ve güler yüzlü Türk insanının yaşamı mahmul kırcı ve olumlu ayn açısıyla" yaşadığını gözlemlediğini kaydetti.

"Kıbrıs'ta da o erke yok"

Türkiye’ye sevgisinin derinleşmesiyle, Kıbrıs'a da dikkat duyduğuna yer veren Şibusawa, bahir ve iklim kanalıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gittiğini söyledi.

Adadaki siyasal hali henüz elleme derk fırsatı bulduğunun altını çizen Şibusawa, Kıbrıs Türkleriyle görüşmeleri sonrası yağız haddini geçerek Güney Kıbrıs'a da gittiğini kaydetti.

Yeniden KKTC'ye dönemediğini ve uçakla Yunanistan'a giderek, baştan İstanbul'a geçtiğine dikkati çekici Şibusawa, “(Türkiye’deki) Aynı Türkler Kıbrıs'ta da var, fakat o erke yok. İstanbul’un çevik yaşamı Kıbrıs'taki kişilerde yok.” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor33450
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Konyaspor3436-14
16Gaziantep FK3434-15
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ